Lütfen bekleyin..

Fadıl Öztürk

Yaz...

17 Ağustos 2019, 12:11

Açıkçası yatılı okullara benzeyen Her Şey Dahil otellerin sunduğu tatiller bizi hiç cezbetmiyor. Ayağımız toprağa değmeli, günümüzü de gecemizi de kendimiz başlatmalıydık.

Yaz, pis kapitalistlerin, dünyayı yiyip bitiren ama bir türlü doymayan yayılmacı emperyalistlerin, evini, yatağını, yorganını satan işbirlikçilerin cehenneme çevirdiği bir iklim meyvesidir. Uzanan yetiştiği meyveyi koparıyor. Sıcaklar hepimizin kapısına çürük domatesler gibi dökülmüş; serinlik uzanmakla kolay erişilmeyen en üst dallara tırmanmış bir yaz meyvesi. En üst dallara tırmanır gibi evimizden çıktık serinlik meyvesinin yoluna...

Çadırımızı, kamp malzememizi, tüketebileceğimiz kadar yiyeceğimizi arabanın bagajına doldurup çıktık yola. Bu yaz serinliğe uzanmamızın üçüncü yılıydı, aracımız gidecek yolu ezberlemişti zaten. Sanki biz duruyorduk köyler kasabalar sağımızdan solumuzdan geçerek bizi ulaştırıyordu varacağımız yere...

Yolculuğa bir yerde çay sigara molası, bir yerde öğlen yemeği, bir yerde ağzımızda sigarayla manzara molası vererek devam ettik. Kısacası evden çıkınca başlıyor, evin kapısını varınca bitiyor bizim tatilimiz. Açıkçası yatılı okullara benzeyen Her Şey Dahil otellerin sunduğu tatiller bizi hiç cezbetmiyor. Ayağımız toprağa değmeli, günümüzü de gecemizi de kendimiz başlatmalıydık. Kahvaltıdan önce uyanır uyanmaz denize koşmalı, dilediğimiz zamanda kendi hazırladığımız kahvaltıya oturmalıydık. Gerektiğinde akşam denize sıfır masa kurmalı, gecenin ilerleyen saatlerinde yıldızların çadırında zaman geçirmeliydik. Öyle de yaptık...

Zaman şiddetle üstümüzden akarken, Suriye’de Kürtlerin bin bir emekle kurduğu kendi evlerini başlarına yıkmaya çalışan iktidarın kuru sıkı atışları altında çıkmıştık yola. Değil tatile çıkmak, nereye giderseniz gidin gelip sizi bulan kurtuluşu olmayan bir haldir şiddet iklimi. Şiddetle çıkmıştık yola...

Gideceğimiz yer yabancısı olduğumuz bir yer değildi, bu üçüncü gidişimizdi. Birinci gidişimizle sadece tatil anılarıyla dönmemiştik evimize, dağlarından yeşil zeytinler toplayıp tek tek taşla kırarak kışa hazırlık yaparak dönmüştük. Kırılmış yeşil zeytinler kış boyunca bizimle oturup, bizimle kalktılar sofradan. Biz onlardan, onlar tükenerek bizden çok memnun olmuşlardı. Her gidişimizle yeşil zeytinleriyle tanıştığımız gibi tanışmalarımız da çoğalıyordu.

Bu durumlarda sadece iyi anıları olmuyor insanın, kötü anıları kapıdan kovsan bacadan giriyor. İlk gidişimizde eşim Berrin’le deniz kıyısında, yıldızlar altında romantik bir akşam yemeği yerken tanışmıştık bitişikteki bakkal Arap Dayı’yla. Sadece kamp lambasının aydınlattığı karanlık içindeki romantik masamıza hücum eder gibi gelmiş, eğilip yüzümüze bakarak ‘Gündüz kahve içip, parasını vermeden giden siz misiniz’ diye sormuştu ve biz olmadığımızı anlayınca yanımızdan ayrılıp sahildeki diğer masalara tek tek kafasını uzatıp aynı soruyu sormuştu. Adamı o gece bozduğum yetmemiş gibi ertesi gün bakkal dükkanına kadar gitmiş içimde kalan diğer sözcükleri de önüne dökmüştüm. Bazı insanların kesesi dolsa da gözü doymuyor bir türlü...

Bu yıl cüzdanını kampta unutup giden eşime ‘Ne istiyorsan al kızım parayı sonra getirirsin, hem getirmesen ne olur ki’ diyecek kadar gözü gönlü zengin Şaşkın Bakkalla tanıştık.

Orada iyilik bir kere çalmaz kapınızı. Kampın hemen arka tarafındaki bostanın sahibi Raziye Teyze de iyilikten, gülümsemeden, hoş sohbetten yapılmış biriydi. Bostanı gösterip, ‘istediğiniz kadar toplayın’ demekle kalmamış, kese yoğurdunu da bizimle paylaşmaktan geri durmamıştı. Raziye Teyze’nin yeni doğurmuş köpeği bize karşı onun kadar hoşgörülü değildi. Boyuna posuna bakmadan bir canavar edasıyla yavrularını bizden korumak için yapmadık hırçınlık bırakmadı. Sohbetimiz uzayınca anaç köpekte bize güvenerek yavrularını sevmemize müsaade etti. İyiliğin açmayacağı kapı yok orada.

Her şey bir kenara, duruşuna hayran kaldığım bir buçuk yaşlarındaki bir çocuktan bahsetmeliyim. Adını öğrenemediğim çocuğun anne ve babası Rus olmalılardı. Ben ona kendimce Bozo ismini verdim. Bozo gözlerinin üstüne düşürdüğü şapkasını başından hiç eksik etmeden denize gidiyor öylece dönüyordu. Anne ve babasının yanında büyük bir ciddiyetle yürüyordu. Şımarmak onun kültüründen yoktu. Bazen şapkası hariç çırılçıplak bir biçimde aynı ciddiyetle gidip dönüyordu. Çıplak yürüdüğünde eğilip bacak arasına baktıktan bir müddet sonra bir kamyon şoförü gibi bacak arasını kaşıyarak geçip gidiyordu denize. Bu ciddiyetle büyüyen bir çocuğa büyüyünce kendisine verilecek bir ülke kurmak gelmişti içimden... 

Kampta birbirlerinden hiç ayrılmadan dolaşan üç köpek vardı. Ortancasının adının Paspas olduğunu öğrenmiştik ama en irisinin ve en küçüğünün adını öğrenememiştik. Üç köpek adına en küçük ve kahve rengi olan köpek havlıyordu. Öyle sokak köpeği falan da değildi, soylu, kendisinden büyük iki köpek adına durmadan havlayan bir köpekti. Üç köpeğin peşine ne kadar takıldıysam da bir türlü fotoğraflarını çekemedim. Eminim küçük olanı hala orada üç köpek adına havlıyordur...

Bahsettiğim kamp, Köyceğiz, Ekincik Koyunda Ekincik Kamping. Köyceğiz’e gelmeden Döğüşbelen sapağından sağa dönüp Köyceğiz gölünün eşsiz manzarası eşliğinde varıyorsunuz kampa. Gittiğinizde işletmecilerinden birinin adı gibi Nezih bir kapla tanışmış olursunuz. Denizin hemen kenarındaki kamp oldukça temiz, sakin, huzurlu ve tüm ihtiyaçlarınıza cevap verecek nitelikte.

İki yıldır göz göze gelip ama kişisel olarak tanışmadığımız, sırtında iki omzu arasında uzanmış ağaç dalına kuşlar kondurmuş kampın diğer işletmecisi Alper Mertoğlu ile tanıştık. Alper Mertoğlu, Ali

İsmail Korkmaz Vakfına destek amacıyla boğazı yüzerek geçmiş bir yüzücü ve Vakfa destek verdiği için Turkcell tarafından işine son verilmiş bir işsiz.

Yaz bize karşı üstüne düşeni, biz yaza karşı üstümüze düşeni yaparak geldiğimiz yollardan evimize geri döndük...

Bu haber 727 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
1469 gün önce
1587 gün önce
1593 gün önce
1609 gün önce
1638 gün önce
1666 gün önce
1694 gün önce
1722 gün önce
1755 gün önce
1876 gün önce
1883 gün önce
1932 gün önce
1974 gün önce
1980 gün önce
1995 gün önce
2002 gün önce
2009 gün önce
2051 gün önce
2065 gün önce
2079 gün önce
2091 gün önce
2099 gün önce
2105 gün önce
2128 gün önce
2135 gün önce
2161 gün önce
2183 gün önce
2246 gün önce
2315 gün önce
2330 gün önce
2372 gün önce
2415 gün önce
2463 gün önce
2490 gün önce
2506 gün önce
2548 gün önce
2569 gün önce
2597 gün önce
2701 gün önce
2709 gün önce
2730 gün önce
2736 gün önce
2743 gün önce
2765 gün önce
2772 gün önce
2785 gün önce
2800 gün önce
2820 gün önce
3236 gün önce