Lütfen bekleyin..

Fadıl Öztürk

Cezaevi deyip geçmeyin...

05 Ocak 2019, 09:34

Bir cezaevinden tahliye olmamız durumunda, bir de cezaevi sonrasında gelip bizleri olmadık yaşlarda, olmadık hayatların içinde bulan ölümlerle eksiliyoruz.


Bugünlerde yüksünmeden mahpus yatan arkadaşlarımıza 2

Âdem bahçesi değildi yakalanıp sorgulandığımız yerler. Elmayı dişlemekle gözlerimiz açılmamış, aylar sonra sorgularımız bitince göz bağlarımız çözülmüş, mahkemelere çıkarılmış, cezaevlerinde koğuşlara yollanmıştık. Ademler Havva’sız, Havvalar Âdem’sizdi. Eylül’dü tarih, esirgemeyen ve bağışlamayanların adıyla başlıyordu her günümüz...

***

Öyle bir zamanda Nazilli E Tipi Cezaevi'ne, oradan da ‘arkadaşlarımız’ sayesinde 7. Koğuşa sürülmüş, çoğu zaman insanlıktan çıkarılmamıza rağmen, insan kalmakta ısrar eden, huyu farklı, suyu farklı 27 kişiydik o uzak Ege kasabasında...

7. Koğuşa ilk ayak basan suçlulardık. Öncemiz inşaat, öncemiz demir, beton ve taş duvarlar. Bizim için hazırlanmış bir cezaevinin ilk iflah olmazları olacaktık. Devlet bizi sabah ve akşam 27 kişi olarak sayıyordu, oysa biz yaşadıkça çoğalıyorduk. İki muhabbet kuşu, bir serçe ile 30 kişi, onlardan üreyen iki yavru ile 32, anne muhabbet kuşunun pencereden firar etmesiyle 31 kişiye inmiştik. Su kaplumbağamızın gelmesiyle tekrar 32’ye, Uğur Sümer’in kavanozda sinekle beslediği akrep ve peygamber devesi ile 34’e çıkan sayımıza rağmen devlet alışkanlığını değiştirmeden bizi 27 kişi olarak saymaktan vazgeçmiyordu.

Yavruyken saçaktan düşen, hepimizin gömlek yakası ve boynu arasındaki sıcak bölgede uyuyarak büyüyen serçenin hikâyesini burada anlatmayacağım elbet. O başlı başına bir öykü, belki de bir roman konusu. Ona eş bulmak çabasıyla Aydemir’in sabah sporuna beraber çıkardığı serçenin uçup kuşlara karışması sonucu sayımız bir düşmüştü. Jandarmaya serçe kuşun kayıp ilanını vermiş, Nazilli İnsan Hakları Derneği’ne bulunması için haber vermiş, çok üzülmüştük. Neyse, serçeyle beraber sayımızın 35’e çıktığı zamanlar, serçenin firar etmesiyle 34’e indiğimiz zamanlar da olmuştu...

Açık görüş günlerinde Uğur Sümer’in oğlu ve benim kızımı bir geceliğine içeride idareden gizli yanımızda tuttuğumuz için sayımız ne artmış ne de eksilmişti. Ceza almadıkları halde Aydın’da ve Nazilli’de birer gece olmak üzere çocuklarımızın toplam iki günlük cezaevi yatmışlıkları olduğunu da burada itiraf etmeliyim...

Kendi imkânlarımızla yaptığımız gece 9 yemeğimizi kendilerine de servis ettiğimiz arama günleri koğuşumuzu didik didik arayan, tahliye olduktan çok sonra karşılaştığı arkadaşlarımıza ‘Siz o ocağı nereye saklıyordunuz?’ diye soran ve istediği cevabı alamayan 2. Müdür elbette koğuş sayımıza dahil olamazdı. Ama bizlerle tamamen insani ilişki sürdürerek bizimle arkadaş olmuş cezaevi psikoloğu Kadir’i ve Eskişehir E Tipi Cezaevi’nde 52 günlük açlık grevi içinde hükümlülerin sevk edilmesine karşı çıktığı için, Nazilli E Tipi Cezaevi’ne sürgün edilen Dr. Taner’i kendimizden saydığımızı devlet bilmese de onlar biliyorlardı. (*)

Geçenlerde cezaevi psikoloğumuzun şerefsiz bir hastalığa yakalandığını duyunca, 7. Koğuştan arkadaşlarla Edremit’te toplanmış, psikoloğumuza moral olmuştuk. O buluşmaya Dr. Tamer de İstanbul’dan gelmiş, 27 yıl sonra anılarımızın tozunu bir güzel almış, dostluğumuzu tazelemiştik. İnsan deyip geçmemek lazım, yetki ve makamı ne olursa olsun, bulaşır birbirine. Siz bizi böyle sayın...

İki biçimde eksiliyorduk;

Bir cezaevinden tahliye olmamız durumunda, bir de cezaevi sonrasında gelip bizleri olmadık yaşlarda, olmadık hayatların içinde bulan ölümlerle eksiliyoruz. Ali Ekber Candan, Ömer Karagöz ve felsefeci, çevirmen Doğan Şahiner bizi bu hayatta eksik bırakıp giden oldular. Günün 24 saati, haftanın yedi günü, yılın on iki ay döngüsünü tamamlayıp gelip bulabilir bizi, mümkündür. Ama ne yazık ki, giden arkadaşlarımız bir daha gelmiyorlar... Ölüm, cezaevi gibi olmasa da kendince hayat içinde yoklamamızı alıyor durmadan...

Cezaevinde bizimle yatarken ne eşya bulsa çuvala doldurarak ablasına yollayan yoksul Bektaş’ımızdan, Niğde Cezaevi firarına yardımcı olduğu için, tahliyemize yakın bir zamanda yakalanıp koğuşumuza getirilen ve 1 Ağustos 1991 günü tahliye olmamızla koğuşumuzda tek başına kalan POL-DER’li olduğu için meslekten atılan Kuddusi’ye varıncaya kadar her bir arkadaşı tek tek burada yazmak isterdim...

Asla eğilip katlanmayacak gibi dik duran, dik duruşu gibi kurduğu cümlelerle yaşayan Baki’yi; Latin Amerika dizilerini küfür ede ede izleyen Osman hocamızı; Yaşlanmamak için aralıksız spor yapan Aydemir’i; Domates kasalarından gitar yapan Mehmet Kılcı’yı, o gitarla gitar çalmayı öğrenen Müjdat’ı; Konuşurken elleri kolları çenesinden fazla çalışan Osman’ı; Şu anda Uşak’ta hastanede yoğun bakımda yatan Kemik Erol’u; Tahliye olduğumuzda başgardiyanı örgütleyip en son tahliye ettirdiğimiz İmam’ı; Ayı lakabına hiç itiraz etmeden aramızda yaşayıp giden Çetin’i; Tuzluçayır’da ‘Taş Kafa’ lakabıyla nam salıp, namıyla yaşayan Gazi’yi; Yaptığımız şarabı fazla kaçırınca ‘bir sevgilimiz bile yok’ diyerek isyan eden ve isyanından dolayı jandarmayı koğuş kapısına kadar getiren Mevlüt’ü; Sonraki yıllarında siyasette hep Tatar kalacak olan Cemal’i; Serçenin büyümesinde çok büyük payı olan Halil’i; Gagavuz Türklerinin yılmaz savunucusu Cafer’i; Koğuşun tek ‘Bey’ lakaplı Ali Bey’i; Bir tartışmada adı Tino olarak kalan Orhan’ı uzun uzun burada yazmak isterdim. Şimdilik kalsın, onları kitapta uzun uzun yazacağım, serçenin hikâyesinde kendilerine genişçe yer bulurlar.

Bu kadar değil elbet.
7. Koğuş yaratılmadan önce tahliye olan ya da başka cezaevlerine sevk edilen Ekrem Kılıç’ı, Dündar Aydın’ı, Ünal Çüldür’ü, Kemal Kaçkar’ı, Mehmet Erdal’ı da yad etmeden geçmemek lazım...

Velhasıl Cezaevi deyip geçmeyin, iyi günlerimiz de oldu, Uğur Sümer’in yataktan çıktığı günlerimiz de...

Bu haber 794 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
1469 gün önce
1587 gün önce
1593 gün önce
1609 gün önce
1638 gün önce
1666 gün önce
1694 gün önce
1721 gün önce
1755 gün önce
1876 gün önce
1883 gün önce
1932 gün önce
1945 gün önce
1974 gün önce
1980 gün önce
1995 gün önce
2002 gün önce
2009 gün önce
2050 gün önce
2065 gün önce
2079 gün önce
2091 gün önce
2099 gün önce
2105 gün önce
2128 gün önce
2135 gün önce
2161 gün önce
2183 gün önce
2246 gün önce
2315 gün önce
2330 gün önce
2372 gün önce
2414 gün önce
2463 gün önce
2490 gün önce
2506 gün önce
2548 gün önce
2569 gün önce
2597 gün önce
2701 gün önce
2709 gün önce
2729 gün önce
2736 gün önce
2743 gün önce
2764 gün önce
2772 gün önce
2785 gün önce
2800 gün önce
2820 gün önce
3236 gün önce