Lütfen bekleyin..

Fadıl Öztürk

Hayata karışan anneler ya da annelere karışan hayat

08 Aralık 2018, 10:23

Emine ya da Hanım, belki Arjantin’de Estella, ya da Roza... Oğullarını ülkeleri gibi seven, ülkelerini kızları gibi büyüten anneler…


Didar, ağacı gördü ve köklerinden sarsıldı acıyla.
Kız çocukları olarak doğdular annelerinden. Çocuk oldular, bez bebeklerle oynayarak büyüdüler. Genç kız oldular, analı babalı, ya da öksüz oldular genç yaşlarında. Kimi severek evlendi, kimisini akrabasına verdiler, kiminin de sevdiği başka evlendiği başka oldu. Baba evinden koca evine, bir erkek evinden diğer erkek evine gittiler. Güneş bir yanılsamadır ağlamayla beslenen ülkelerde.

Sakine, üç çocuk, bir kardeş acısından doğruldu. Sakin olmasını kimse beklememeliydi.
Güzeldiler, okuması olan da olmayan da vardı. Yollandıkları baba evine bir daha geri dönmediler. Annelerini özledikleri kadar çocuklarına anne, kardeşlerini özledikleri kadar çocuklarına kardeş oldular. Hayat verdikleri halde çoğu kere çocuklarına isim veremediler.
Bahriye, iki gözü iki çeşme, kimsenin uğramadığı. O da bizim hüznümüz olsun...

Saniye, beklemekle açılmayan kapılarda bir türlü bitmeyen zaman oldu…
Gözleri gibi bakıp büyüttüler çocuklarını. Titrediler onların üstüne. Onların en uzun geceleri çocuklarının hasta oldukları gecelerdi. Giymediklerini giydirdiler, yemediklerini yedirdiler. Çocuklarının ilk aşklarını bildiler. Eve geç geldiklerinde onları babalarına karşı savundular. Babalarına göre o çocukları ‘kötü yola’ düşüren onlardı. Yaratan onlardı, anlayan onlardı, savunan yine onlardı ama bu durum onları temize çıkarmadı. O annelerin çocukları olmak karanlıktan ışığı damıtmaya benzerdi. Melahat, Şaziment ya da hepsi… Yaşadıklarıyla değil, yaşattıklarıyla nefes aldılar. Yüzlerine kapılar açıldı, kapılar kapandı yüzlerine...

Şükriye, Sacide, ya da bir tarafı içeride olanların ülke ağrısı…
Oğullarına gelin beğendiler. Kızlarına kolay kolay kimseyi yakıştıramadılar. Kokularından tanıdılar çocuklarını, seslerinden tanıdılar, duvarların gerisinden gelen iniltilerinden. İlk sefer onlar için karanfil aldılar. İlk sefer onlar için kocalarına, devlete soru sorup karşı çıktılar. Onlara benzer babalar da vardı, kardeş oldular o anne ve babalar. Çocuklarına hem baba hem de anne olan babalar da vardı. Hem anne hem baba olan anneler de vardı. O çocukların bedenlerindeki yara izlerini hangi yaşta, hangi oyundan aldıklarını hiç unutmadılar. Upuzun ve çırılçıplak ve soğuk ve tanınmaz bir haldeyken bile çocuklarını yaralarından tanıdılar. O annelerin ruhlarında çığlıklar koptu her gece. Her sabah başka bir bedenin içinden uyandılar. O Eylül’de anneler kehribar sarısı bir sancı çektiler. Emine ya da Hanım, belki Arjantin’de Estella, ya da Roza... Oğullarını ülkeleri gibi seven, ülkelerini kızları gibi büyüten anneler…

Maside, Gülşah, Cemile… Yani taşta sabır, kumda zerre olan analar…
Hiç gitmedikleri kentlere çocuklarını yolladılar ‘hayatlarını kurtarsınlar’ diye. Sonra o hiç gidemedikleri kentlere çocuklarını kurtarmak için onların ardından gittiler. Batman’dan Diyarbakır’a kısa, Kars’tan İstanbul’a uzun yolculuklara çıktılar o anneler. İlk sefer tek başına evden bu kadar uzağa gidenler de oldu. Sigara ve ter kokan terminallerde saatleri tüketerek otobüs, ömürlerini tüketerek çocuklarını bekleyenler de… Yalnızken çoğaldılar, çoğaldıkları yerden azar azar eksildiler. Suda damla, havada mavi, toprakta uyanan bahar olup umut taşıdılar. Gülizar, Vahide, Feriha… Salı, çarşamba ya da perşembeden geçip görüş günlerine gidenler…

Güler, Leman ya da Eylül’den sonra çocukları için kendilerini yeniden yaratanlar…
İlk sefer Türkçe konuşmak zorunda kaldılar çocukları için. İlk sefer Kürtçe öğrendiler arkadaşlarıyla anlaşmak için. Devrimi örgütlemeye çalıştığımız yerde annelerimizi örgütlememiştik. Onları, çocuklarına olan sevgileri örgütlemişti. Sevgi dişiydi…
Hayata karışan anneler, ya da annelere karışan hayat, belki Fatma…

Bu haber 694 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
1505 gün önce
1623 gün önce
1629 gün önce
1645 gün önce
1673 gün önce
1701 gün önce
1729 gün önce
1757 gün önce
1791 gün önce
1911 gün önce
1918 gün önce
1967 gün önce
1981 gün önce
2009 gün önce
2016 gün önce
2030 gün önce
2037 gün önce
2044 gün önce
2086 gün önce
2100 gün önce
2114 gün önce
2127 gün önce
2135 gün önce
2141 gün önce
2163 gün önce
2170 gün önce
2197 gün önce
2219 gün önce
2282 gün önce
2351 gün önce
2366 gün önce
2408 gün önce
2450 gün önce
2499 gün önce
2526 gün önce
2542 gün önce
2583 gün önce
2604 gün önce
2632 gün önce
2737 gün önce
2744 gün önce
2765 gün önce
2772 gün önce
2779 gün önce
2800 gün önce
2807 gün önce
2821 gün önce
2835 gün önce
2856 gün önce
3272 gün önce