Lütfen bekleyin..

Mustafa Elveren

Hem Atatürk'e hem de Seyit Rıza'ya ağlamak nasıl bir duygu?

11 Kasım 2017, 08:29
10 Kasım’da Atatürk’ün ölüm yıldönümü nedeniyle sosyal medya üzerinden çok ilginç mesajlar paylaşıldı. Bu mesajlardan birkaç tanesini buraya aktarmak istiyorum.
“KALBİMİZDE SONSUZA DEK KALACAKSIN... ORADA YAŞAYACAKSIN DÜNYA DURDUKCA....”
 “10 KASIM 2017 SAAT 11 DE TANDOĞAN MEYDANINDA ANITKABİR'E MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ÖLÜMÜN 79. YILINI SÜKRAN VE MİNNETLE ANIYORUZ...”
“EMEKÇİLER AKIN AKIN ATASI'NA GİDİYORLAR”
“YÜREĞİNDE ATATÜRK SEVGİSİ OLAN HERKESE GÜNAYDIN”
Yukarıdaki paylaşımları yapanlardan tanıdığım Dersimli hemşerilerimin mesajlarının altına şu yorumu yazdım. “Hem Atatürk’e hem de Seyit Rıza’ya ağlamak nasıl bir duygu?” Çünkü 15 Kasım’da da Seyit Rıza’nın Elazığ Buğday Meydanı’nda asılması olayı var. Bu arkadaşlarımız ve dostlarımız 15 Kasım’da Seyit Rıza için de aynı şeyleri yazacaklarını tahmin ediyorum. O nedenle Hem Atatürk’e hem de Seyit Rıza’ya ağlamak nasıl bir duygu?” yorumunu yazdım. Bu yorumuma bir arkadaşım; “Her ikisine ağlamak: duygu değildir. Politik kurnazlıktır.” Diye yanıtlamış.  Olabilir. Çünkü sosyal medya üzerinden 10 Kasım ile ilgili olarak yorum yazanların içinde tanıdığım Dersimli olanların çoğu CHP’li ilçe başkanları, il genel meclisi ve belediye encümeni politikacı, muhtar ve bazı devlet memurlarıydı.
Hele bir dostumun paylaştığı şu mesajı “YÜREĞİNDE ATATÜRK SEVGİSİ OLAN HERKESE GÜNAYDIN” çok dikkatimi çekti. Buradan hareketle konuyu biraz açmak istiyorum.
Öyle ya, sadece “yüreğinde Atatürk sevgisi olan herkese günaydın” demek, yüreğinde “Atatürk sevgisi” olmayan arkadaşların, dostların, yakınların ve sizi seven insanların dışlandığı net anlaşılıyor. Peki, yüreğinde “Atatürk sevgisi” olmayan arkadaşlarına, dostlarına, yakınlarına ve sizi seven insanlara “GÜNAYDIN” demeyecek misiniz?
Siz “Yüreğinde ATATÜRK sevgisi olan herkese günaydın…” derseniz, başkası da “Yüreğinde MUHAMMED sevgisi olan herkese günaydın…” ya da “Yüreğinde APO sevgisi olan herkese günaydın…” derse doğru olur mu?
Atatürk’ün de, Muhammed’in de, Apo’nun da çok zeki birer lider olduklarını ben defalarca yazdım. Bu belirlememden dolayı hem ATATÜRKÇÜLERDEN, hem MUHAMMEDÇİLERDEN ve hem de APOCULARDAN çok sayıda hakaret ve tehdit alacağımı şimdiden tahmin etmek zor değildir.
Ebetteki Cumhuriyet ve laiklik konusunda duyarlı olmamız gerekir. Ancak; Atatürk’ü sevmek veya sevmemek, O’nun yaptığı olumlu-olumsuz şeyleri beğenmek veya beğenmemek siyasi bir tercihtir. O nedenle kimsenin siyasi tercihine karışamayız.
Ben tarafsızım dersem doğru olmaz. Çünkü ben de evrensel demokrasi ve hukuktan, insan haklarından, ezilen halklardan yana olduğumu söylemek durumundayım. Düşünceyi ifade etme özgürlüğünü her platformda savunuyorum. Bunu mahkemelerde yaptığım savunmalarımda da hep dile getirdim.
Elbetteki Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk sevabıyla-günahıyla bırakın yerinde kalsın. Fakat  “Atam sen kalk ben yatam” demagojisinden de vazgeçilmesi gerekir.
Diğer taraftan; Atatürk'ün manevi kızı pilot Sabiha Gökçen (Ermeni yetimi Hatun Sebilciyan)’ın “Dersim’deki uçuşlarım daha heyecanlı olmuştur... İnsan evvela bombalarını atıyor, bundan makineli tüfeğe geçiyor. Dersim’deki ilk bombardımanın heyecanını unutamam”  sözlerini de belleğimizden silmek mümkün değildir.
Ülkemizde artık insanlar birbirini boğazlamasın, düşmanlık olmasın,  kan dökülmesin. Artık halkların birlikte yaşamasını kolaylaştıracak yeni barış projelerini üretmeliyiz.
10.11.2017
Bu haber 971 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları