8 Mart yaklaşıyor. Dünya kadınları her yıl olduğu gibi bu yıl da 8 Mart’ı alanlarda görkemli bir şekilde karşılayacak. Bunun düşüncesi bile erkek zihniyetin paçasını şimdiden tutuşturmaya başladı.
Bianet’in haberine göre Çanakkale’de Kepez Belediyesi 8 Mart 2019 tarihinde “Kepez’de Kadın Olmak” konulu bir panel düzenleyeceğini açıkladı. Bunu açıklar açıklamaz da sosyal medyadan panele tepki yağdı. Zira moderatörü de dair olmak üzere panele katılacak olan kişilerin hepsi erkekti. Üstelik konuşmacıların hepsi ilçe belediyelerinin AKP’li belediye başkanı adayıydı. Katılımcıların tümünün neden erkek olduğu sorusuna belediye yetkilisi tarafından verilen yanıt da “Sekiz bayan muhtar adayı da var. Onların isimlerini yazmadık görsele. Onlar da birer cümle ile kendilerini anlatacak. Ama, yerel seçim gelirken erkek adayların kendilerini anlatmaları gerekiyor. Onların kendilerini anlatmaya ihtiyacı var” şeklindeydi.
Sanırsınız ki olay Türkiye gibi erkek egemen bir ülkede geçmiyor da, erkeklerin köle olarak görüldüğü, günde en az beş erkeğin öldürüldüğü, erkeklerin evde ve kamusal alanda her an kadın şiddetine uğrama tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı, erkek emeğinin göz göre göre sömürüldüğü bir memlekette yaşanıyor. Erkeklerin kendilerini anlatmaya ihtiyacı varmış! “Zeytinyağı gibi su üstüne çıkmak” dedikleri bu olsa gerek.
“Peki erkekler kadın olma halini nasıl anlatabilir?” sorusu da belediye yetkilisi tarafından “empati kurabilirler. Kadınların yerel seçimlerde ne istediğini anlatabilirler” diye yanıtlanmış. Yetkili sanki ülkedeki erkekler sabah akşam kadın hakları, mücadelesi ve özgürlüğü hakkında kafa yorup empati kuruyormuş gibi konuşmuş.
8 Mart gibi kadın emeği ve mücadelesiyle özdeşleşen, çok önemli bir kadın kazanımı olan bir günde bile kadına karşı büyük bir tahammülsüzlük var. Kimsenin kuşkusu olmasın ki yerel seçimlerde ne istediğini kadınlar en iyisi kendisi anlatır. Bu konuda erkeklerin kuru empatisine hiç ihtiyaçları yok. Ayrıca erkek egemen zihniyet nerede, kadınlarla empati kurmak nerede?
Kadın derneklerinin yerel siyasette kadınların güçlendirilmesi için yürüttüğü onca kampanyaya rağmen HDP hariç diğer siyasi partiler bu yıl da erkek egemen aday listeleriyle seçime gidiyor. Bu da bir kez daha kadınların yerel yönetimlerdeki temsil oranının düşük kalacağını gösteriyor.
Kadın Adayları Destekleme Derneği’nin (KA-DER) verilerine göre 31 Mart yerel seçimlerinde yarışacak siyasi partiler arasında en fazla kadın belediye başkan adayını yüzde 50 oranıyla HDP gösterdi. HDP’nin 290 belediye başkanı adayının 145’ini kadınlar oluşturuyor. Sayısı 1297 olan AKP’li adayların sadece 24’ü kadınlardan oluşuyor ve bu da yüzde 1.25’lik bir orana tekabül ediyor. Tüzüğünde kadınlara yüzde 33 oranında temsil hakkı öngören CHP’de ise bu oran yüzde 5.23. CHP’li 842 adayın sadece 44’ü kadın. Bir “kadın” siyasetçi tarafından yönetilen İyi Parti’de kadın aday oranı yüzde 3.85, yani 122 adayın 5’i kadın. MHP’nin açıkladığı 750 adaydan kadın sayısı 14. En az kadın belediye başkanı adayı gösteren siyasi parti ise yüzde 0.77 ile Saadet Partisi. Bu partinin gösterdiği 261 adaydan sadece 2’si kadın.
Erkek zihniyet “kadın olmak” konusunda kuru empati kuracağına, kendi eril anlayışını sorgulasa ve kadınlara gölge etmese daha iyi olmaz mı?
Çanakkale Kepez’de bunlar olurken AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Binali Yıldırım da boş durmadı. Yıldırım kadınlarla bir araya geldiği bir etkinlikte kadına yönelik şiddetle ilgili konuşurken sözü evliliğe getirdi ve “Evliliğin sırrı ‘itaat et, rahat et’. ‘Peki’ demesini mutlaka başarmamız gerekiyor” diye konuştu. Buyrun size erkek zihniyetin empatisi!
Bütün dünyada yerelden evrensele yükselen kadın mücadelesi erkek egemen zihniyeti öyle korkutuyor ki, uzayda hayat var mı, başka bir dünya mümkün mü diye kafa yorulan bir çağda erkek zihniyetin tek derdi kadın mücadelesini geriletmek. Neyse ki dünyada bu çağdışı zihniyete karşı büyük bir kadın direnişi var. İyi ki kadınlar yeryüzünde harıl harıl bir kızkardeşlik ağı örüyor. İyi ki direnen kadınlar inancını ve umudunu her gün daha da büyütüyor ve iyi ki güzel günler çok yakın…