İstanbul Devlet Tiyatrosu, 13'üncü Afife Tiyatro Ödülleri töreninde en başarılı yerli oyun yazarı dalında Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü'nü alan “Bayrak” adlı oyunla Trakya turnesine çıkınca Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün önerisiyle Ergene Kültür ve Sanat Derneği'nin düzenlediği bir etkinlikte de sahnelendi. Ancak oyunun “Bayrak” olan ismi yanlış anlaşılınca olanlar oldu.
Gazete Habertürk'ün haberine göre; -Türk televizyonlarında her dakika “tek bayrak” lafını duyan- Trakyalılar Türk bayrakları ve Atatürk baskılı tişörtlerle salonu doldurdu. Ancak oyun başladığında konunun “Türk bayrağı” olmadığını anlayan izleyiciler oyunun hakaret içerdiğini ve sahnede sigara içildiğini öne sürerek tepki gösterdi. Gösterilen tepkinin ardından da izleyicilerin büyük bir kısmı salonu terk etti. Haberin en ilginç yanı ise oyunun etkinlikte sahnelenmesini sağlayan Ergene Belediye Başkan Yardımcısı ve Ergene Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Ayça Çevikelli ile Belediye Meclis üyelerinin de salonu terk etmiş olması. Ayça Çevikelli'nin salonu neden terkettiği sorusuna verdiği yanıt şu: “Biz oyunda vatan sevgisi ve bayrak sevgisi sahnelenmesini beklerken, şiddet ve küfürle karşılaştık. Bayrak ismi bizi yanılttı. Bu yaşanandan dolayı tiyatro oyununu terkettik. Salonda mecburen 300 kişiden yaklaşık 30 kişi kaldı. Açıkçası bu oyunu bizim bünyemiz kaldırmadı. Televizyonda yasaklanan sigara, tiyatro oyununda böyle alenen nasıl kullanılabiliyor anlamış değiliz.”
Kandiller ve dini bayramlarda ilçede bulunan otuz üç camiye dağıttığı kandil şekeri ihalesindeki yolsuzlukla ünlü olan bir belediyenin Başkan Yardımcısı olan Ayça Çevikelli, afişinde on üç yaş üzeri izleyici için uygun olduğu ve sahnede sigara içildiğinin belirtilmesine rağmen, oyun biletlerine sekiz yaş ve üzeri izleyiciler için uygun olduğu yazılarak satılması konusunda ise bir açıklama yapmıyor.
Oyunu terkeden Ayça Çevikelli'nin bir “kadın” olması ve bir Kültür Sanat Derneği Başkanı olarak etkinlikte sahnelenen oyunun konusu hakkında hiçbir bilgisinin olmaması da haberi ilginç kılıyor. İzleyicilerin ellerine Türk bayrakları alarak koştukları oyun, eşini öldürüp ailesinin yanına sığınan bir adamın hayatını anlatıyor çünkü.
Türk siyaset sahnesinde sayısı fazla olmasa da kadınların yer alması sevindirici ama yine kadınların seçtiği bu kadın siyasetçilerinin bir çoğunun erkek zihniyeti taşıması gerçekten çok üzücü. CHP'li bir belediyede başkan yardımcılığı görevini yapan bir kadının, kadına yönelik şiddet konusunda bu kadar duyarsız olması onu seçen kadınlar açısından büyük bir hayal kırıklığından başka bir şey değil.
Sahnede sigara içilmesine tepki göstererek oyunu terkeden birçok kimse muhtemelen kendisi de sigara kullanıyor ve hatta başkalarına da ikramda bulunuyordur. Türk kanallarındaki savaş ve şiddet içerikli dizilerin gününü ve saatini iple çeken “vatan ve bayrak sevgisi dolu" bu insanlar, aslında sahnede sigara içilmesinden dolayı değil, kadına yönelik şiddetle yüzleşmeyi sindiremediği için oyunu terk etti. Zira Türkiye'de günde neredeyse bir kadının öldürülmesini, birçok kadının taciz ve tecavüze uğramasını, kadınların erkek terörüyle yaşamasını şiddet olarak görmeyen -ya da gören, ama kabul etmeyen- kişileri rahatsız etti etkinlikte sahnelenen oyun.
Gözler kapatılarak hiçbir sorun yok edilemez. Dolayısıyla son yıllarda gün geçtikçe artan kadına yönelik erkek şiddetine karşı duyarsız kalınarak, görmezden gelinerek, gösterilmesini engelleyerek erkek şiddeti ortadan kaldırılamaz, kadınlar şiddete karşı korunamaz. İnsana ve doğaya yönelik erkek şiddetinin yok edilmesi ancak devletin tüm kurumlarıyla konunun sorumluluğunu üstlenmesi, kalıcı ve sürekliliği olan politikalar üretmesi, bu politikaları hayata geçirmesi ve tüm bireylerin üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmesiyle mümkün olur.
Kadına yönelik şiddeti sahneye taşıyan bir oyuna bile tahammül edemeyen bir ülkede biraz zor tabii...