Lütfen bekleyin..

Eylem Kahraman

Mecliste de sokakta da mücadeleye devam

07 Ekim 2017, 13:03

“İsterseniz kitaplıklarınıza kilit vurun; ama zihnimin özgürlüğüne vurabileceğiniz ne bir kilit var, ne de sürgü, ne de kapatabileceğiniz bir kapı...”  Virginia WOOLF

 

Türk devleti kendi erkek egemen sistemi içinde şekillendiremediği veya eritip yok edemediği kadını kendisi için her zaman büyük bir tehlike olarak görmüştür. Bu nedenle de kurulduğu günden bu yana kapatamadığı, örtemediği, görünmez kılamadığı kadınlarla hep kavgalı olmuş ve bu kavgada hiç bir sınır tanımamıştır. Özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren kadınlara karşı ilkel bir vahşilikle yönelmiş, bunu yaparken de karşısındaki kadının üç aylık bir bebek mi ya da yetmişlik bir nine mi olduğuna hiç bakmamıştır.

HDP eski eşbaşkanı Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından sistematik sindirme ve yok sayma politikalarından asla vazgeçmeyen Türk devleti, son olarak HDP Kadın Meclisi Sözcüsü ve Siirt Milletvekili Besime Konca’nın milletvekilliğinin düşürülmesi ile faşist yüzünü bir kez daha göstermiş, Kürt kadınları başta olmak üzere bir halkın iradesini yok saymıştır. 

Bu saldırılar elbetteki tesadüf değildir. 

Kısa bir süre önce Kürdistan ve Türkiye metropollerinde HDP Kadın Meclisi öncülüğünde başlatılan “Bu böyle gitmez, kadınlar izin vermez!” kampanyası kadın düşmanı AKP / Saray iktidarında büyük bir korku yaratmış ve onları uyuyamaz hale getirmiştir. Kadın sesinden ve onların yüzyıllık mücadeleler sonucu elde ettiği kazanımlardan büyük rahatsızlık duyan erkek egemen Türk devleti ve AKP zihniyeti, bunun sonucunda da halkın seçerek meclise gönderdiği bir kadın milletvekilini daha gaspederek kadınlardan intikam alma yoluna gitmiştir. 

Erkek egemen zihniyeti ve şiddetiyle kadınları kuşatan ve onları bir çembere alarak nefessiz bırakmayı planlayan Türk devlet sistemi, peşpeşe çıkarttığı gayri meşru yasalarıyla kadınların büyük mücadeleler sonucu elde ettiği kazanımlarına pervasızca saldırmakta ve kadın özgürlük mücadelesine karşı politik saldırılarının dozajını her geçen gün daha da arttırmaktadır. Böylece özgürlük mücadelesi veren kadınları korkutup sindireceğini ve onların örgütlülüğünü yok edeceğini düşünmektedir. Bu nedenle de kadın düşmanı politikalar üretmeye devam etmektedir. Ancak tarih de tanıktır ki, Türk devleti ve onun işbirlikçileri her zaman kendi kazdığı kuyuya kendisi düşmüştür.

Son yıllarda Türk devletinin Kürdistan başta olmak üzere Türkiye’de de devrimci ve demokrat çevrelere karşı yürüttüğü savaşta gözaltı, işkence, tutuklama, işten çıkarma, ihraç, muhalif kadın kurumlarının kapatılması, muhalif gazeteci ve akademisyenlerin susturulması girişimlerine karşın kadınlar hep alanlarda olmuş, eylemlere kadının rengiyle öncülük etmiş ve dayatılan tüm baskı ve tehditlere rağmen asla geri adım atmayarak kendi tarihi rolünü oynamıştır.

Yasakçı zihniyetin tüm saldırılarına karşı dayanışarak mücadele eden Kürt kadınları, kendilerine karşı bir silah gibi kullanılan toplumsal ve siyasal baskılara karşı savaşmaktan ve eşit ve özgür bir yaşamın mücadelesini vermekten asla vazgeçmeyecek, dünyanın her yerinde kendi öncü rolünü oynamaya devam edecektir.

Bu haber 947 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
1412 gün önce
1419 gün önce
1433 gün önce
1447 gün önce
1468 gün önce
1510 gün önce
1516 gün önce
1521 gün önce
1551 gün önce
1615 gün önce
1629 gün önce
1678 gün önce
1718 gün önce
1727 gün önce
1730 gün önce
1747 gün önce
1758 gün önce
1818 gün önce
1824 gün önce
1853 gün önce
1929 gün önce
1959 gün önce
1969 gün önce
1986 gün önce
2077 gün önce
2105 gün önce
2123 gün önce
2151 gün önce
2175 gün önce
2518 gün önce
2622 gün önce