Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / Zilan... Kadınların özgürlük tanrıçası!

Zilan... Kadınların özgürlük tanrıçası!

27 Haziran 2016, 15:16

'30 Haziran 1996 yılında Dersim’in Cumhuriyet Meydanı’nda bir bomba patladı. Yürekleri titreten bu bombanın bir adı vardı: Zilan.'

Zilan tam 20 yıl önce ‘Kürt halkının özgürlüğü için bu eylemi gerçekleştiriyorum. Bu eylemde halkımdan aldığım moral ve güçle düşman üzerine yürüyeceğim. Tüm dünyaya haykırıyorum. Duyun artık, gözünüzü açın’ diyerek eylemini gerçekleştirdi. Egemenlerin içine her geçen gün daha fazla büyüyerek yerleşen korkunun ilk tohumlarını atan Zilan, şimdi onun yolundan giden kadınların mücadelesinde...

Zilan’ın eylemi tüm gerici zihniyet ve ruhların beyninde, yüreğinde patlayan bir çığlık olmak kadar, kendi halkının çocuklarında da yeni bir umut ışığı ve cesaret kaynağı oluşturdu. Tam 20 yıl önce 30 Haziran’da köleliğe, inkarcılığa karşı bedenini patlattı Zilan...

30 Haziran 1996 yılında Dersim’in Cumhuriyet Meydanı’nda bir bomba patladı. Yürekleri titreten bu bombanın bir adı vardı: Zilan. Zilan, bayrak törenindeki askerlerin arasına sakince girmiş, bedenine sardığı patlayıcıyı ateşlemişti. Patlamada çok sayıda asker ölmüş ve yaralanmıştı. Zilan’ın gerçekleştirdiği fedai eylem herkes üzerinde çok büyük bir etkiye yol açar, eylem aylarca hafızalarda canlılığını korur, konuşulur. Zilan bu eylemi neden ve özellikle de Dersim gibi çok sıkı kontrol altında tutulan bir yerde, nasıl yapmıştı? Kendisini bomba yapan bu kadın kimdi? Kime, ne mesaj vermek istemişti? Bu ve buna benzer sayısız soru aylarca zihinleri meşgul edip durur. Israrla savaşı ve şiddeti dayatan faşist zihniyet sahipleri, bu eylemden sonra her an bir yerlerde, belki de yanı başlarında patladı-patlayacak ‘canlı bomba’ kabusuyla yatıp kalkar. Türkiye’yi sarsan, dünyanın gözlerini Kürt sorununa ve Kürtler üzerine çeken bu kadın militan, Zilan, yani Zeynep Kınacı’dır.

Zeynep Kınacı, 1972 yılında Malatya’da doğar. Malatya İnönü Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nden mezun olur. PKK’ye katılmadan önce Malatya Devlet Hastanesi’nde röntgen teknisyeni olarak çalışan ve evli olan Zilan’ın sol düşüncelere ve Kürtlüğe ilgisi lise sürecinde gelişir. Ailesi ve çevresi asimilasyon politikaları sonucu belli oranda bir erimeyi yaşasa da, Kürt kültürünü, geleneklerini ve değer yargılarını taşır. PKK’ye sempatisi üniversite yıllarında gelişen Zilan, 1995 yılında Dersim’de gerilla saflarına katılır. Zilan nasıl bir kadındır ki, PKK ile tanışmasının, buluşmasının üzerinden uzun bir zaman geçmeden tarihin direniş sayfalarına ismini bu kadar çarpıcı yazdırır? Zilan’ın çelişkileri, arayışları, özlemleri neydi ki, bu büyük iradeyi ortaya koyar? Sanırım eylemine cevap oluşturacak ve anlam katacak esas neden bu sorunun içinde gizlidir. Bu gizi çözen ve cevabını en iyi bir biçimde veren de, yine Zilan’ın kendisi olur. Zilan mektuplarında egemen sistemle yaşadığı çelişki ve çatışmaları oldukça yalın bir biçimde dile getirir; inkarcı-imhacı-sömürgeci devlet sistemini güçlü çözümler. Bu sömürgeci sistemin Kürt halkına ve kadınına yaşattığı acıyı derinden hisseder Zilan ve onda tarihsel bilinç çok güçlüdür. Tarihsel bilinç, kendi farkına varış bilincidir. Yaşamın anlam gücü, kendini ve içinde yaşadığı toplumu fark edişle; nasıl yaşadığını, nasıl yaşanması gerektiğini bilmeyle iç içe gelişir.

‘Kadın sorunu çözülmeden özgürleşilemez!’

Zilan’da kök salmış üç temel bilinç vardır: İnsanlık bilinci, Kürt halk bilinci ve kadın bilinci. Ana tanrıçaların diyarında kaybedilen özgürlüğü savaşarak bulacağının inancı, coşkusu ve kararlılığı tamdır Zilan’da. Özgürlüğün ana tanrıçanın yenilgisiyle, tanrıça sisteminin dağıtılmasıyla kaybedildiğini çok iyi bilir. Tüm köleliklerin ilk köleleştirilen kadın üzerinden inşa edildiğini çok iyi kavrar. Kavrayışını yansıtan şu cümleler çarpıcıdır: “Kadının yitirilmişliği, sınıflı toplumların ortaya çıkışı ile birlikte başlamıştır... Kadın cinsinin sömürülmesi her sınıflı toplumda biçim değiştirerek ve daha ince bir tarzda devam etmiştir. Egemen sistem kadından başlayıp köleleştirdiği toplum üzerinde kendisini kurumlaştırarak sürekli kılmıştır.” Zilan, her yönlü sömürülen Kürt halk gerçekliğinde kadın sorununun toplumsal özgürleşmede kilit bir sorun olduğunu derinden hisseder. Toplumsal düşürülüşün kadın düşürülüşüyle sağlandığının, Kürtlere aile ve cinsellik dışında yaşam, çalışma ve ifade alanlarının kapatıldığını, Kürt kapanının yaratılmasında bu noktanın temel bir rol oynadığını çok iyi görür. Şu ifadeler Zilan’ın kadın sorununu kavrayışındaki derinliği yansıtır: “Ulusal Kurtuluş Mücadelemiz başlamadan önce Kürdistan’da kadının varlığından, iradesinden bahsetmek mümkün değildi. Kadın bir hiçti. Şair Nazım Hikmet’in belirttiği gibi, ‘sofradaki yeri sarı öküzden sonra gelmektedir’. Bu kadar kötü pozisyonda olan Kürt kadınının özgürleştirilmesi çabası da, sorunun büyüklüğüne denk bir çabayı ve yaklaşımı gerektirmektedir. Kürt halkının nüfusunun neredeyse yarısından fazlasını oluşturan kadın sorunu çözülmeden, Kürt kadınının özgürleştirilmesinden söz edilemez.”

Eyleminde tarihi anlam

Zilan, verili kadın-erkek ilişkilerini, mevcut aile gerçeğini kölelik ve egemenlik üreten ilişkiler olarak görür. Zilan, devletçi-iktidarcı sistemin sınırları dışına taşmayan bu ilişkilerin erkeği daha fazla egemen, kadını daha fazla köle yaptığını, düşüşü derinleştirdiğini güçlü kavrar. Zilan, kendi evlilik deneyimini cesur çözümleyerek bu gerçeğe ulaşır. Bu anlamda Zilan, kadın özgürlüğünü ve öncülüğünü çok önemser. Bu açıdan Zilan, özgürlüğe tutkulu, toplumsal sorumluluğu yüksek, tarihsel sorunlara ilgi ve duyarlılığı gelişkin bir kadın olarak, 1995 yılında tüm zaaflardan kendisini arındırma kararlılığı ile Dersim’de özgürlük savaşına katılıyor. Zilan’ın PKK’ye katıldığı ve eylem yaptığı yer de, tarihsel anlamda büyük bir öneme sahiptir. Dersim devletçi-sömürgeci sistem karşısında 5-6 bin yıllık bir direniş geleneğini temsil etmektedir. Ama aynı zamanda 1937-38 işgal ve soykırımıyla da büyük bir ezilmeyi-sinmeyi, özüne ters düşmeyi yaşar. Devletin ‘tenkil’ sonrası geliştirdiği beyaz katliam, Dersim’i bir nevi direniş geleneğine karşıt bir pozisyona çeker. Zilan’ın çıkışı ve eylemi bu bakımdan da tarihi bir anlam taşımakta, bir bakıma Dersim insanına ‘direniş özüne dön’ çağrısıdır.

Komploya cevap

Zilan, Önderliğin tasfiyesini hedefleyen uluslararası komplonun kapsamını ve derinliğini o süreçte hisseder. İşin sadece Şam’da patlatılan bir bomba ile sınırlı olmadığını, arka planda derin, uzun vadeli, stratejik ve kirli bir planın olduğunu kavrar ve bu kirli planı boşa çıkarmanın arayışı içine girer. Zilan özgürlüğe, özgür yaşama gerçek anlamını verenin Önderliğin mücadele tarzı ve anlayışı olduğunu bilmekte ve bir militan olarak nasıl bir duruşun sahibi olması gerektiği üzerinde ciddi bir biçimde yoğunlaşır. Bu yoğunlaşmaların somutlaşması olan fedai eylem kararını şu cümlelerle en güzel ifadeye kavuşturur: “Bu tür bir eylemlilik moralmen bozguna uğrayan düşmanı çıldırtmak, bulunduğu her alanda çepeçevre kuşatmak, ülkeyi ona zindan etmek anlamına geliyor. Bizim açımızdan ise başta halkımıza, bütün savaş güçlerimize moral vermek, cesaret ve direnişi güçlendirmek, dost-düşman herkese davamızda ne kadar kararlı olduğumuzu ve bu uğurda özgürlüğün bedelini bombaları kendimizde patlatarak gerçekleştireceğimiz mesajını bir kez daha vermek, halkımızın özgürlük istemini bütün dünyaya duyurmak ve ileriki süreçte halkımızın bu yönlü direnişler geliştirmesinin öncülüğünü yapmak, savaşın her yerinde ivme kazandırmak anlamına gelmektedir.”

Özgürlüğe aşık bir kadın...

Zilan, gerçeğin ruhuna inmiş, gerçeğin ruhuyla bütünleşmiş bir kadın. Gerçeğin ruhuna inmeyi başaran insanlar özgürlüğe gerçek anlamda aşık olan insanlardır. Zilan, özgürlüğe aşık bir kadındır. Özgür yaşamı, uğrunda ölecek kadar seven bir kadın. Zilan, özgür yaşamın anlamını basit yaşamda görmeyip, kölelik ve egemenlik kokan çirkin yaşamı bombalarla patlatarak, ateşlerde yakarak özgür yaşamın açığa çıkarılacağına inanan bir bilinç, inanç ve eylem kadınıdır. Zilan, kanlı, acılı ve zorlu bir mücadele sonucu kaybedilen özgürlüğün ancak yine kanlı, acılı, zorlu, kararlı, iradeli, tutkulu bir mücadele ile kazanılabileceğini çok iyi bilen, anlayan bilge bir kadındır. Önderlik “Zilan, özgürlüğe yürüyen kadının özgürlük manifestosudur. O bir Tanrıçadır. Hepimiz onun emireriyiz.” derken, Zilan’a hakkettiği gerçek değeri vermekte ve ne kadar doğru anladığını ortaya koymaktadır.

Zilan’ın eylemi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı kadın özgürlüğü konusunda daha fazla derinleşmeye itmiştir. Zilan, Kürt Halk Önderinin “Özgür kadın nasıl olunur? Özgür kadın nasıl yaşar? Özgür kadın nasıl savaşır?” sorularına yanıt oluşturmuş ve bu konudaki arayışlarının somutlaşması olmuştur. Zilan’ın bir özgürlük manifestosu olarak ele alınması bu gerçeğin bir sonucudur. Kürt Halk Önderinin de ifadesi ile bazen bir kişide tarih, tarihte bir kişilik ifade edilir. Zilan bu tanıma denk düşen kişiliklerden biri. Zilan, kadın özgürlük ideolojisinin ve onun örgütsel, siyasal ifadesi olan Kadın Özgürlük Partisi’nin beyni, yüreği ve ruhudur. Zilan’da somutlaşan; yurtseverliktir, öz bilinçtir, öz güçtür, öz örgütlülüktür, mücadeleciliktir, estetik ve güzelliktir. Zilan’da somutlaşan; plandır, disiplindir, ciddiyettir, amaca kilitlenmedir, yüksek duyarlılıktır, sorumluluktur, kararlılık ve cesarettir. Zilan’da somutlaşan; büyük özgürlük tutkusu ve özgür yaşam aşkıdır. Önderliğimiz diyor ki, “Hakikat aşktır, aşközgür yaşamdır!” Zilan, hakikate ulaşan aşk kadınıdır. Zilan, tanrıçalaşan, melekleşen, Afroditleşen; zeki, duygulu, etkili, çekici, güzel ve güzelleştiren kadındır. Zilan, özgürlüğe yürüyen kadının kabesidir. Zilan özgürlüğe kalkan kadının yönünü verdiği ufuktur.

Zilan’dan Arîn’e...

Zilan’ın ruhu Kobanê’de kadınların katline ferman okuyan DAİŞ çetelerine karşı fedai eylem gerçekleştiren Arîn Mîrkan’da can buldu. Devletçi sistemlerin baskı ve imha politikalarına karşı bir eylem ve direniş çizgisi olan Zilan, hala kadınların mücadelesinde yaşıyor...

Zeynep Katar

Bu haber 842 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Dersim İnşa Kongresi (DİK) Kadın Meclisi Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve F..