Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / İnsani krize sebep olanlar güya 'çare' arıyor...

İnsani krize sebep olanlar güya 'çare' arıyor...

23 Mayıs 2016, 17:44

Birbirleriyle pazar ve nüfuz kavgası için gerek silahlarla gerekse de diğer enstürümanlarla savaş halinde olan devletler dünya insanlığının yoksulluk, açlık, savaş, zorla sürgün ve insanlık dışı koşullarda yaşamalarına sebep olurken, 'İnsani Zirve' adı altında biraraya gelerek güya 'çare' arıyor.

Türkiye'nin ev sahipliğini yaptığı BM tarafından düzenlenen 'Dünya İnsani Zirvesi' Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açılış konuşmasıyla bugün başladı. Erdoğan'ın açılış konuşmasındaki, 'Yeryüzünde yaşanan acıların önüne geçilmesi için her şeyden önce mevcut çatışmaların sona erdirilmesini, yenilerinin de önlenmesini sağlamalıyız. Türkiye olarak yürüttüğümüz arabuluculuk çabalarını sürdürüyoruz.' sözleri bizzat kendisinin talimatıyla Kürdistan'da yerle bir edilen şehirleri ve katledilen yüzlerce sivil Kürt insanını akıllara getirdi

HABER MERKEZİ - Türkiye'nin ev sahipliği yaptığı Birleşmiş Milletler (BM) tarafından düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi, İstanbul'da başladı. Küresel insani yardım sisteminin masaya yatırılacağı zirveye 60'a yakın devlet ve hükümet başkanı katıldı.  Birleşmiş Milletlerin (BM) düzenlediği Dünya İnsani Zirvesi, Türkiye'nin ev sahipliğinde başladı. 23-24 Mayıs tarihleri arasında sürecek zirve için 60'a yakın devlet ve hükümet başkanı İstanbul'a geldi. Küresel insani yardım sisteminin masaya yatırılacağı zirvenin yapıldığı adres ise İstanbul Kongre Merkezi oldu. Dünya liderlerinin buluşacağı zirve öncesinde, Kongre Merkezi'nde ve çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı.

Kahvaltıda buluştular...

Zirve için bir araya gelen liderler, ilk olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile birlikte zirvenin ilk programı olan kahvaltılı liderler oturumunda buluştu. Basına kapalı gerçekleştirilen oturumun ardından Erdoğan ile konuk liderler ve hükümet temsilcileri aile fotoğrafı çektirdi.

Fotoğraf çektirildi...

Verilen aile fotoğrafının ardından zirve, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açılış konuşması ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ağırlık merkezinde mülteci sorunu yer aldı. Mültecilerin pazarlık unsuru olarak kullanıldığı AB ile yürütülen 'vize muafiyeti' konusunda son olarak özel danışmanı olan AKP Milletvekili Burhan Kuzu'nun, "Yanlış bir karar verirse mültecileri göndeririz" diyerek AB'yi tehdit ettiğini görmezden gelen Erdoğan, "Yardımların finansmanında uluslararası toplum açısından bazı sıkıntılar ve sorumluluktan kaçma eğilimi görüyoruz" dedi.

'Elini kanlı diktatör...'

Sözlerinin devamında "Bunu tecrübe eden ülke çok acı bir şekilde Türkiye'dir" diyen Erdoğan, "Sığınmacılar için yaptığımız harcamalar 10 milyar doları aşmışken, uluslararası toplumun katkıları 455 milyon dolarda kaldı. Bu zirvenin dönüm noktası olmasını diliyorum" dedi. Erdoğan'ın konuşmasında dikkat çeken noktalardan biri de "Eli kanlı diktatörlerin peşini bırakmayacak, insanlığa karşı suçların cezasız kalmaması için elimizden geleni yapacağız" şeklindeki sözleri oldu.

Kürdistan'ı bombalıyor, başka yerde 'aracı'...

Erdoğan konuşmasının devamında ise şunları söyledi; "İlk olarak yeryüzünde yaşanan acıların önüne geçilmesi için her şeyden önce mevcut çatışmaların sona erdirilmesini, yenilerinin de önlenmesini sağlamalıyız. Türkiye olarak yürüttüğümüz arabuluculuk çabalarını sürdürüyoruz. Suriye’de şahit olduğumuz gibi uluslararası hukuk ihlallerinin sona erdirilmesi için daha fazla gayret göstermeliyiz. Bu anlayışla eli kanlı diktatörlerin peşini bırakmayacak, insanlığa karşı işlenen suçların cezasız kalmaması için elimizden geleni yapacağız. Yerlerinden edinen kadınlara, çocuklara, engellilere ve diğer tüm mazlumlara daha fazla yardımcı olacağız. Yardımlara bağımlılığın azaltılması için her milletin kendi ayakları üzerinde durabilmesini temin edecek ezber bozan bir çalışma tarzına ihtiyaç var. Türkiye AFAD, TİKA, Kızılay ve diğer kurumları ile insani ve kalkınma yardımlarını el ele yürüterek, kalkınma odaklı insani yardım politikası ile farklı bir model sunmaya çalışıyor. Son olarak ihtiyaçlar her geçen gün artarken maalesef kaynaklar aynı oranda artmıyor. Buna ilaveten yardımların finansmanında uluslararası toplum açısından bazı sıkıntılar ve sorumluluktan kaçma eğilimleri görüyoruz. Bu zafiyeti en iyi bilen ülke Türkiye’dir. Ülkemizdeki sığınmacıların için yaptığımız harcamalar 10 milyar doları aşmışken, uluslararası toplumun katkıları 455 milyon dolarda kaldı. Ben bu zirvenin tüm bu alanlarda bir dönüm noktası olmasını diliyorum. Gözlerini ve gönüllerini İstanbul’dan gelecek mesajlar kilitlemiş insanlara karşı sorumluluklarımızı bir an olsun aklımızdan çıkarmamalıyız."

diha

Bu haber 555 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Dersim İnşa Kongresi (DİK) dahil Avrupa'daki 8 sivil toplum kurumları, ..