"Leyla’nın talebini her yere yaymalıyız"

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi 116'ncı gününde devam ediyor. “Leyla ile dayanışan ve ses veren kadınlar” sloganı etrafında bir araya gelen kadınlar, Güven'e destek vermek için imza kampanyası başlattı. 

 

Hak ve Adalet Platformu üyesi Nurten Ertuğrul, Demokrasi İçin Birlik (DİB) Girişimi’nden Nesteren Davutoğlu ve yazar Ayşegül Devecioğlu, "Leyla'nın talebini her yere yaymalıyız" dedi. 

 

 

Kampanyanın imzacılarından olan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Leyla Güven'in 8 Kasım 2018 tarihinden bu yana açlık grevinde olduğunu ve tek talebinin de PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması olduğunu hatırlattı. 

 

Bu talebin yerine getirilmesi için sadece yasanın uygulanmasının yettiğini söyleyen Koçyiğit, “Ama yasayı uygulamama konusunda ciddi bir inatlaşma var. Leyla arkadaşımız sadece İmralı’daki tecrit için direnmiyor. Aynı zamanda toplumsal tecrit için de direniyor. Kadınlara uygulanan taciz, tecavüz ve tecrit politikaları, ülkenin barışı ve halklar birlikte yaşasın diye direniyor. İnançlar kendini özgür bir biçimde ifade edebilsin, her inanç yaşayabilsin diye direniyor. Biz de bu mücadeleyi bu direnişi sahipleniyoruz, selamlıyoruz. Talepleri talebimizdir diyoruz. Leyla yaşamalıdır ve yaşaması için biz kadınlar daha çok haykırmalıyız. Daha fazla itiraz etmeliyiz. 8 Mart’ta Leyla’nın sesini bütün alanlarda, bütün sokaklarda yankılamalıyız” diye konuştu.

 

 

Leyla Güven ve arkadaşlarının üstün bir ruha sahip olduğunu ifade eden Hak ve Adalet Platformu Üyesi Nurten Ertuğrul, başlatılan eylemin toplumsal fayda üzerine olduğunu söyledi. 

 

"Toplumsal fayda üzerine kendi hayatından vazgeçen insanları kaybetmemeliyiz" diyen Ertuğrul, “Ne yapacaksak bir araya gelip çalışma yapmalı ve bu çalışmaları yaygınlaştırmalıyız. Bugün bütün insanlar üzerinde bir tecrit var. Açlık grevinde olanların eylemini çok önemsiyorum, çok değer veriyorum. Maide süresi, ‘Kim bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur' der. Ben bu inançtan yola çıkarak diyorum ki doğru yolu bulamayanlar hakikati bulamazlar. Leyla Güven ve yoldaşlarının bu yolda direnç göstereceklerinden de eminim. ama onların yaşayarak fikri bağlamda dışarıda olanlara da faydalı olabilecek bir yolu tercih etmelerini daha doğru buluyorum. Onlarla birlikte yaşayarak hep birlikte ne yapacaksak yapalım” diye konuştu.

 

 

Demokrasi İçin Birlik (DİB) Girişimi’nden Nesteren Davutoğlu, Leyla Güven’i yeni tanıdığını söyleyerek şunları dile getirdi: “Bedeni solgundu ama ışık saçan yüzü ve zihniyle yatağın içinde sanki o büyük bir tepenin üstünde oturur gibi geldi bana. Bir kız kardeş yakınlığı hissettim. Bütün söylediklerini kulağımı açarak dinledim. Ya acaba dikkat edilecek bir şey var mı diye. Yok arkadaşlar yok. Yani Leyla tamamen Türkiye Cumhuriyeti'ndeki yasaların uygulanmasını ve kendini psikolojik eziyet altında hisseden yoldaşların yasal haklarını kullanmasını istiyor. Öcalan tabi ki avukatıyla da görüşecek, ailesiyle de görüşecek. Bu doğal hakkıdır. Leyla’nın sesi olacağız. Onun talebini herkese yaymaya çalışacağız.”

 

 

Yazar Ayşegül Devecioğlu ise Leyla Güven’in sesine ses verdiklerini belirterek, “Leyla’nın yaşamasını istiyoruz. Leyla’nın yaşaması için biz mücadele edeceğiz. Mücadele edeceğiz ki bu ülkeye barış gelsin” ifadesinde bulundu. 

MA