"Gerçek bizi hakikate götürecektir"

Halkların Demokratik Partisi (HDP), PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride son verilmesi talebiyle süren açlık grevlerine destek amacıyla Diyarbakır’da milletvekillerinin katılımı ile nöbet eylemi başlattı. DTK binasında başlatıulan nöbet eyleminin ilk gün katılımcıları partili vekiller Dersim Dağ, Saliha Aydeniz, Semra Güzel, Rıdvan Turan, Musa Farisoğulları ve Tülay Hatimoğulları ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan Adayı Selçuk Mızraklı oldu. 

 

Her gün iki HDP’li vekilin yer alacağı nöbete 85 gündür açlık grevi eylemini sürdüren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven de 3G aracılığı ile görüntülü bağlandı. 

 

 

Başlatılan eylemi ve katılımcıları selamlayan Leyla Güven, “Hepinizin gösterdiği dayanışma benim açımdan çok önemliydi. DTK’ye hoşgeldiniz. Diyarbakır vekillerimizi de selamlıyorum. Sizleri iyi gördüm. Benimki biraz direnişin verdiği güzellik. Direnişle çok moralli ve huzurluyum. Cezaevinde daha iyiydim. Keşke bu grev cezaevinde devam etseydi. Kararlılıkla yürüttüğümüz direnişi mekan ve sınır tanımadan ilerletmek durumundayız. Sizler faşizm ortamında, parlamentoda hakikati haykırmaya çalışıyordunuz. İzleme koşulumuz oldukça, Meclis TV’den izlemeye çalışıyorduk. Diğerleri HDP’yi yok saymaya çalışıyordu. Bize kapalı olan bir basından sizi izleme şansımız yoktu. Genel Kurul döneminde ancak konuşmalarınızı takip etme şansımız oldu” dedi. 

 

 

Güven, HDP’nin yürüttüğü çalışmaların kutsal olduğu değerlendirmesinde de bulundu. Güven, “Faşizm ortamında ‘Kral Çıplak’ diyen ve hakikati haykıran sizler, hedef haline geldiniz. Ona rağmen bunu sürdürmeye çalıştınız. Gerçekten yürüttüğünüz çalışma kutsaldır, halka dokunan çalışmalardır. Direk halkın içinden, işçicinin, kadının, ezinlenlerin sesi olmaya çalıştınız. Hepinize başarı dileklerimi iletmek istiyorum. Her ne kadar meşakkatli bir yol olsa da, gerçek bizi hakikate götürecektir” ifadelerini kullandı.

 

DTK ve HDP’nin Öcalan’ın fikriyatı olduğunu anımsatan Güven, şunları söyledi: “Halklarımıza armağan edilmiş en önemli şeylerdir. Halkların barışına hizmet edecek, halkları demokratik ortama kavuşturmakla, biz faşizme geri adım attırabiliriz. Dünya kabuk değiştirme çabasında. Türkiye’de bunu başarabiliriz. Bu mümkündür. Demokratik Türkiye ve özgür Kürdistan mümkündür. Bir ilk adım oldu. Yaklaşık 300 arkadaşım cezaevinden süresi-dönüşümsüz açlık grevi eylemi ile bunu başlattı.”

 

 

Cezaevi koşullarının, 12 Eylül Kenan Evren darbesi dönemi uygulamalarını aratmadığına dile getiren Güven, sözlerini şöyle noktaladı: 

 

“Gerçekten 12 Eylül dönemini aratmayan cezaevi uygulamaları ile karşı karşıyayız. Elazığ, Patnos başta olmak üzere açlık grevine giren arkadaşlar, tek kişilik odalara alınıyor. Tuz ve şeker dışından bir şey verilmiyor. Ona rağmen 45 günü geride bıraktılar. Beni dışarıya çıkartarak direnişi parçalamak istediler. Biz bu yola çıktık, geride kalanlar onurlu yaşamaya devam edecektir. Herkese selam ve sevgilerimi iletiyorum.” 

 

 

Nöbet eyleminde bulunan Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları ise, Leyla Güven’i Kuzey İrlanda'nın İngiliz emperyalistleri tarafından fiili olarak işgal edilip, baskı ve terörün artmasına karşı mücadele eden İRA’nın (İrlanda Cumhuriyet Ordusu) girdiği açlık grevi eylemi ile tanınan ismi Bobby Sands’e benzetti.

 

Hatimoğulları, Leyla Güven’e “Senin başlattığın direnişi anlatmaya çalışıyoruz. Bir kıvılcım, bir çok şeyin kırılmasına sebep olabilir. Direnişini çok kıymetli buluyoruz. Talebin çok haklı bir talep. Bobby Sands, İngiltere’nin ağır baskısı karşısında önemli bir direniş sergilemişti. Biz haklıyız ve halkı olduğumuz bir talebi gerçekleştirilmesi için mücadele ediyoruz. Dışarda binlerce yoldaşın olarak, mücadeleyi elimizden geldiğince faşizm koşulları altında her türlü bedeli göze alarak, elimizden geldiğince yaygınlaştıracağız. Bizler seni çok seviyor ve direnişini selamlıyoruz” sözleriyle karşılık verdi.

 

 

Dayanışmaya değil, kendi davalarına geldiklerini söyleyen Mersin Milletvekili Rıdvan Turan ise, Güven için “Şer güçlerinin siyasetine karşı, tecrit siyasetine karşı yükseltmiş olduğun bayrak her yerden duyuluyor” sözleriyle seslendi. 

 

Turan, sözlerinin devamında şunları dile getirdi: “Mücadele edenlerin, mutlaka kazanacakları gerçeği var. Bu yakmış olduğun kıvılcım bizim için çok anlamlıdır. Devrimci görevini yerine getirdiğini düşünüyorum. Bu vazife hepimizin. Tecridin kırılması aynı zamanda gerici ittifakın direncinin kırılması anlamına gelecektir. Bu nedenle çok anlamlıdır.”

(MA)