Türkiye’de bomba, katliam ve baskı tablosuyla yaşanan kaosun arasında Diyarbakır’da Newroz büyük bir katılım ve coşkuyla kutlandı. 200 bini aşkın kişinin katıldığı kutlamada sahne alan Dersimli sanatçı Mikail Aslan, Evrensel’e yaptığı değerlendirmede "Buradaki tablo hepimizi bir arada durmaya ve hep birlikte barış türküsünü söylemeye zorluyor. Artık bu türküyü hep beraber söyleyelim" dedi.
Diyarbakır’da Newroz alanının görkemi katılımın düşük olacağı ve olası saldırıların yaşanabileceği öngörülerini boşa düşürdü. Bu tabloyu sahneden halka ezgileriyle seslenen Sanatçı Mikail Aslan değerlendirdi.
‘BİR UÇURUMUN EŞİĞİNDEYKEN KANATLANIP UÇAN BİR HALK VAR VE BU GÖZLERİMİ YAŞARTTI’
Aslan, “Diyarbakır’a ilk geldiğimde tuhaf bir sessizlik vardı. Sanırım bu da bugünlerde yoğun şekilde medya üzerinden oluşturulmuş korku ve algıdan kaynaklıydı. Newroz'a katılırken herkes endişeliydi. Bu korku ve kaygılar anlaşılır. Ama bu kaygı ve korkuların yaratılması için gerçekten büyük bir psikolojik savaş yürütüldü. Türkiye genelinde bu psikolojik savaşın etkilerini görüyoruz. Ancak bugünkü Newroz’da Amed halkı için bunun büyük oranda dikkate alınmadığına tanıklık ettik. Aslında insanlar her şeyi göz alarak direniş ve barış talebiyle ısrarla bu alana gelmişti. Görünen budur. Bu ortamda bu katılım gerçekten şaşırtıcıdır. Ben savaşın ve baskıların halkı geri durduramadığını bu sayede görmüş oldum. Bunu böyle değerlendirmek gerekir. Bugünkü Newroz katılımını şuna benzetiyorum; Bir uçurumun eşiğine gelmiş bir insan aşağıya bakıyor, korkuyor tam düşecekken kanatlanıp uçuyor. Bu tablo, bu direniş ruhu, insanların kanatlanışı gözlerimi yaşarttı” dedi.
‘ALEVİ'Sİ, KÜRT'Ü, İŞÇİ, EMEKÇİSİ HEP BİRLİKTE O TÜRKÜYÜ SÖYLEMELİDİR’
Kürt sorununda on yıllardır bir çözümsüzlüğün olduğunu ve halklara acı ve zulüm yaşatıldığını ifade eden Aslan, bu sorunun çözülmesinden önceki aciliyetin halkların bir arada durması gerekliliği olduğunun altını çizdi.
Birleşik bir mücadelenin eksikliğinin etkisiyle katliamların önüne geçilemediğini söyleyen Aslan, “Mutlak bir çözüm olabilmesi için bu ülkedeki Alevi'siyle, Kürt’ü, ezileniyle, işçi ve emekçisiyle, yurtseveriyle hepimizin birleşmesi gerekiyor. Burada parçalı bir duruş söz konusudur. Bunu aşmak ve topyekûn bir direniş ve bir arada olma ihtiyacı elzem bir şekilde önümüzde duruyor diye düşünüyorum. Ben çözüm süreciyle halkın mücadelesinin pasifize edildiğini düşünüyorum. Hakan Fidan’ın ya da herhangi bir devlet temsilcisinin konuşmasıyla bu sorunun çözülmesi değil, asıl olan halkların bir arada durması ve mücadelesidir. Zalim Dehaklara karşı da bugün halklar birlikte ses çıkarmalıdır. Başka çare yok. Bizler bu topraklarda ağıtları, halkın içerisinden ezgileri seslendiriyoruz. Benim Newroz’dan çağrım artık barış türkülerini halklar olarak hep beraber söylemeliyiz. Bu türkü tek başına değil, bir araya gelerek söylenecektir ancak. Bugünkü ortam hepimizi hep birlikte bu türküyü söylemeye zorluyor. Bunca acıya rağmen Diyarbakır’daki gibi dimdik ayakta duran halkın yanında yer alarak hep beraber bu türküyü söyleyelim…”.
Evrensel