Lütfen bekleyin.. Lütfen bekleyin..
Demokratik Suriye Güçleri (QSD), 135 günün ardından Reqa’yı DAİŞ’in işgalinden kurtardı. Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) üyesi yüzlerce savaşçı, sabah saatlerinden itibaren açıklamanın yapılacağı meydanı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın posterleri, YPG, YPJ, Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ) ve QSD bayrakları ile süsledi.
El Neim Meydanı'nda tarihi açıklama
BBC, Reuters, AFP, CNN, AP, Washington Post başta olmak üzere yüzlerce uluslararası basın temsilcisinin de takip ettiği tarihi açıklama, DAİŞ’in 5 yıl önce kenti işgal ederken, tanklarla drift yaptığı meydan olan El Neim’de yapıldı.
Kadın savaşçılar halaya durdu
Meydana “Bijî Serok Apo”, “Bijî berxwedana YPJ’ê”, “ Bijî berxwedana Şengal’ê” sloganları ile El Neim Meydanı‘na giren kadın savaşçılar, meydanda halaya durdu.
Daha sonra YPJ Komutanlığı adına konuşan Nesrin Abdullah, Reqa zaferini Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve hamlede şehit düşen savaşçılara adadıklarını ifade etti.
Kadınların iradesi ile özgürleşti
Ardından Arap halkına duydukları saygıdan dolayı basın açıklamasını Arapça yapacaklarını belirten Abdullah, Reqa’nın kadınların iradesi ile özgürleştirildiğini ifade etti. Nesrin Abdullah, “Sömürgeci erkek egemen rejim, insan hayatını kontrol ediyor. Bu bağlamda da savaş ortamı yaratarak kendi varlığını uzatıyor. Bu rejim kritik süreçlerde, kendi varlığını kan dökerek devam ettirdi. Bu süreçlerde de en ağır bedelleri kadınlar ödedi. Kadın tarihi acı, zorluk, direniş ve mücadeleler ile doludur. 4 Nisan 2013’te ilan edilen YPJ ile kadın tarihi yeni bir aşamaya geldi” dedi.
Kadın ordulaşması büyük adım oldu
Bu tarihi adım ile YPJ’nin kadın tarihinin mücadelesini omuzlarına alarak kadınların acılarını bitirmeye başladığını belirten Abdullah, “Artık kadınlar, siyasi, toplumsal, kültür ve askeri alanlarda kendini sömürgeci erkek rejiminden kurtararak büyük bir güç ile sorunlara çözüm oldu. Kadınlar izlenimleri ile yaşamın güzelliği ve ahlakın inşacısı oldu. Kadın ordusunun kuruluşu Suriye’de bulunan güçlere bir cevaptı. Bilindiği gibi Ehrar El Şam’dan El Nusra ve son olarak DAİŞ’e karşı kadın ordulaşması Suriye halkları için büyük bir adım oldu” diye belirtti.
Warşin, Şevîn, Sozdar, Hebûn, Silava, Zozan...
Abdullah, “Terörist gruplara karşı Warşin arkadaşımız kadın kurtuluşu için büyük bir direniş ortaya koyup şehit düştü. O günden bu yana güçlerimiz tüm Suriye halkları için özgürlüğün umudu oldu. Ve o günden bu yana Suriye kadınları başkaldırarak ordumuza katıldı ve savaşçı bir kişilik oldu” diyerek direnişçi kadın rolünün mücadele sonucunda ortaya çıktığını ifade etti.
Kadınların direnişçi çizginin bir parçası olduğunu dile getiren Abdullah şunları söyledi: “Ordumuz baştan beri öncülük rolünü almış ve çetelere karşı muazzam bir direniş ortaya koymuştur. Bunun en güzel örneği Arin Mirkan arkadaşımız, fedai ve başarının sembolü olmuştur. Şehitlerimiz Şevîn, Sozdar, Hebûn, Silava, Zozan ve onlarca kadın özgürlük yürüyüşünün hiçbir zaman durmayacağının mesajını verdi.”
YPJ tüm Suriye kadınları için umut oldu
Reqa’nın özgürleştirilmesi hamlesinde YPJ’nin ideolojik ve stratejik bir öneme sahip olduğunu belirten Abdullah, “Savaşçılarımız en baştan bu yana bu hamlede aktif rol aldı. QSD ve YPG güçleri ile omuz omuza vererek bu başarıyı elde ettik. YPJ, Reqa hamlesinde tüm Suriye kadınları için umut oldu. Kürt, Arap ve diğer ulus ve dinden kadınları savunarak halk arasında kardeşliğin tohumunu attı. Bu doğrultuda güçlerimiz büyük bir irade ile bu savaştaki mücadelede yerini aldı” şeklinde konuştu.
Êzîdî kadınların onurunu göklere çıkardık
Abdullah, çetelere başkentlerinde en büyük darbeyi vurduklarını belirtti ve ekledi: ‘’Bu mücadelemiz ile Êzîdî kadınlarının onurunu ayaklar altından alarak tekrar göklere çıkardık. Binlerce esir düşmüş Êzîdî çocuk ve kadınını özgürlüklerine kavuşturduk. Bu süreçte YPJ’ye katılan Arap kadınlar iki tane taburunu ilan ederek Reqa’daki savaşta yer alarak büyük bir mücadele verdi. Ayrıca YJŞ’den de bir tabur özgürleştirme hamlemizde aktif rol alarak kendi intikamlarını aldı. Reqa hamlesinde 450 bin sivili çetelerin elinden kurtararak güvenlikli bölgelere ulaşmalarını sağladık. Tarihi Reqa hamlesinde 30 kadın savaşçımızı şehit verdik. Reqa’nın özgürleşmesini tüm dünya kadınlarına armağan ediyoruz.”
Türk devletinin başından sonuna kadar desteklediği DAİŞ kentte infazları gerçekleştirdiği ve “ölüm meydanı” olarak anılan El Naim Meydanı’ndaki açıklama, “Jin jiyan azadi” ve ‘’Bijî Serok Apo’’ sloganlarıyla son buldu.
Bayrağı O dalgalandırdı
Neîm ismi duyulduğunda, istemsiz bir gülümseme kaplar insanı. Çoğu kişiye göre ‘deli’dir, Neîm. Kendini deliymiş gibi gösterir. Kobanê’de onu tanımayan yoktur. Kobanê o amansız savaş sürdüğü kenti terk etmez. O günden sonra tüm Kürdistan onu tanıdı.
Arkadaşlar Neîm’e, ”Seni Kobanê’den çıkaracağız” dediklerinde, Neîm’in gözyaşları sel olup akmıştı. 2004 ayaklanmasında Baas rejimi tarafından gözaltına alınmış ve 40 gün işkence görmüştü.
Kobanê direnişinden bu yana tüm savaş cephelerinde herkes tarafından bilinen biri. Reqa özgürleştirildiğinde de Neîm en öndeydi; sloganlarla zaferi haykırıyordu. Zaten herkesten evvel Reqa’nın El Neim Meydanı’nda bayrağı o dalgalandırdı.
Onu tanıyan herkes aynı soruyu soruyor: ”Neîm mi deli, yoksa hepimiz mi?” O, direnişçi bir deli. Gülüşü ve konuşmalarıyla herkese mutluluk veren…
Zaferin ardından Neîm’in özlü sözü; ‘’Niha li Reqayê heywan neman (Reqa’da artık hayvanlar kalmadı)” oldu. Onun sözlüğünde ‘hayvan’ DAİŞ’e denk geliyor.
Reqa’dan notlar...
Sonuna kadar direndi
Aslen Efrînli olan Fatma Ana, 40 yıldır Reqa’nın Berid Mahallesi’nde yaşıyor. DAIŞ çetelerinin saldırısında ailesinin tamamı kenti terk etti. Ama Fatma ana tek başına kentte kalarak sonuna kadar direndi. DAİŞ çeteleri, 15 yaşındaki bir çocuğu gözleri önünde kafasını keserek infaz ettiler. Keskin nişancının ateşinde yaralandı, ölüm döndü.
Fatma Ana, savaşçılar için her gün yoğurt, süt ve peynir yapıyor: “Hepsi benim çocuklarım. Kanımın son damlasına kadar, savaşçılarımı beslerim. Reqa, çocuklarımın elleriyle özgürleştiriliyor. Bu savaşçılar gibi, ben de kentten çıkmadım. Neden ülkemden çıkayım, kentimizi işgal edenler çıksın. DAIŞ çeteleri Reqa’yı işgal ettikleri zaman, eşim ve çocuklarım çıkıp Efrîn’e gittiler. Ama ben çıkmadım, yalnız kaldım. Ömrümün sonuna kadar yalnız kalsam da şehrimden çıkmayacağım.”
