İdlib senaryo hedef Efrîn

Şehba Devrimci Güçler Tugayı Hacı Ehmed, Türkiye ile El Nusra (Heyet Tehrir El Şam) arasında anlaşma sağlandığını söyleyerek, İdlib konusunda Türkiye’nin El Nusra ile yaptığı toplantıda, Nusra’ya İdlib’in derinliklerine girmeme sözü verdiğini belirtti. Ehmed, “Hedef Efrîn’i kuşatarak 3 üs kurmaktır” dedi. 

Türkler Nusra’yla anlaştı

ANF’ye konuşan  Ehmed, Astana anlaşmasındaki kararlardan birinin, Rusya’nın değil, Türkiye’nin karadan İdlib’e girmesi olduğunu belirterek şunları söyledi: ”Zaten Astana’nın genel amaçlarından bir tanesi buydu. Yani Ruslar kendileri İdlib’e karadan girmeyeceklerdi, girecek olanlar Türklerdi. Türkler de bu biçimde, adeta bir tiyatro biçiminde bunu Ruslara sunacaklar. Şimdilik fazla kan dökmeden Cephet El Nusra’yla böyle bir anlaşmaya gittiler. Artık ileride Astana doğrultusunda nasıl bir tepki olur, bunu zamanla göreceğiz” diye kaydetti.

 3 üs kurma kararı 

Ehmed’in açıklamasına göre Türkiye ile Nusra Cephesi arasındaki yapılan toplantıda Efrîn’in nasıl kuşatma altına alınacağı kararlaştırıldı. Buna göre; 

* ‘’Türklerin İdlib’in kuzeyine girmesi kararı alındı. Bu Efrîn’in yakını ve güneyi oluyor. 

* Halep’in batısına girmeleri kararı da alındı, bu da yine Efrîn’in yakını oluyor. 

* Atme, Dar İze, Cindires tarafları; burada Türklerin istemi, oralara girerek 3 üs kurma talebidir. 

* Türklerin, Şêx Bereket ve Efrîn’i denetim altında alan Cebel Adi adındaki tepecik, yine Efrîn Cindires’in üstü olan Dar İze ve Atme’ye yerleşme talepleri var.”

 Nusra’ya verilen sözler

Anlaşmadan hedefin İdlib’in derinliklerine girmek değil, Efrîn’i kuşatmak olduğunun anlaşıldığını belirten Ehmed, “Yani tersinden de okursak, hedef Efrîn’i kuşatarak İdlib’in derinliklerine girmemektir. Nusra’ya da böyle söz verildi” diye konuştu.

 Nusra’yı boyayıp yeniden sunacaklar 

Bu anlaşma doğrultusunda Nusra’nın kendisini bir dönüşüme tabi tutacağını dile getiren Ehmed, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nusra’yı boyayıp kamuoyuna yeniden sunmayı hedefliyorlar. Erdoğan’ın hedefi ve asıl amacı, Nusra’yı bitirmekten çok, korumaktır. Biz biliyoruz ki, baştan bu yana Nusra’nın asıl destekçileri Katar ve Türklerin kendisidir. Şimdi Türkler nasıl gelip saldırıp Nusra’yı bitirecek, bu gerçekçi değil. Nusra’yı içeride bitirmekten ziyade korumaya almak, Efrîn’i kuşatarak, ileride koşullar olgunlaştığında Efrîn ve Şehba üzerine bir askeri harekat başlatmaktır. Bunu toplantıda Nusra da kabul etti. Kabul ettikten birkaç saat sonra birkaç TIR yardım içeri girdi ve Nusra’ya teslim edildi. Nusra’ya farklı bir biçimde destek halen sürüyor.”

Hedef Efrîn’i kuşatmak

Ehmed, İdlib operasyonuna “Fırat Kalkanı” adıyla götürülen güçlerin de göstermelik olduklarını söyleyerek, “Ne sayı, ne nitelik olarak orada savaşabilecek güçler değil götürülenler. Bu durumu gördüğümüzde aslında planın daha başından orada Nusra’ya karşı savaşmak değil. Asıl amaç İdlib’in kuzeyinde, Efrîn’in güneyinde 3 noktada güçlerini konumlandırıp, Efrîn’i oralardan gözetim altına alarak sürekli üzerinde tehdit oluşturmaktır. İleride QSD’nin İdlib’e doğru uzanmasının önünü almaktır. Tam tersine Efrîn’i daraltıp zayıflatmaktır. Zaten Genelkurmay Başkanı da gelmişti, Hakan Fidan da, büyük yetkili askeri heyetleri de gelmişti, (Türkiye Suriye sınırı) yine Nusra’dan da 3 tane Nusra’nın önde gelen emirleri de bu toplantıya katılmıştı. Bu toplantı böyle sonuçlandı ve genel amaç belli oldu.”

 Devrimci Güçler Tugayı Komutanı Hacı Ehmed, İdlib operasyonu “tiyatro” olarak değerlendirdi ve ekledi: “Hedef, İdlib’in kuzey hattını ve özel olarak Efrîn’in güneyini gözetim altına alıp kuşatabilecekleri noktalara yerleşmeleridir. Şimdi Cephet El Nusra’yla Türklerin ortak askeri üs kuracağı ve tek Türklerin olmayacağı söyleniyor. Ama pratiğe bakınca şimdilik bu çok gerçekçi gelmiyor. Hedef şu anda Türklerin Efrîn’in güneyinde birkaç noktaya yerleşip ağır silahlarını getirip daha rahat hareket ederek, Efrîn’i çembere alıp, kuşatıp tümden dış dünyayla bağını kesmektir.” 

İdlib halkının yanındayız

Suriye Demokratik Ulusal Birliği, Türk devletinin Suriye topraklarını işgalini kınayarak, uluslararası güçlere işgale karşı sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yaptı.

“İdlib oprerasyonuyla Türk develtinin işgalci yüzü bir kez daha ortaya çıkmıştır” diyen Suriye Demokratik Ulusal Birliği, Türk devletinin bölgede demokratik bir sitemin gelişmesine engel olmak için kirli planları devreye koyduğunu ifade etti.

Açıklamada, “Bu işgal Türk devleti ile Rusya, İran ve Suriye rejiminin Halep köyleri üzerine Astana’da vardıkları anlaşmanın sonucudur. Bugüne kadar terörist grupların bölgeye geçmesine neden olan, yardım eden Türk devleti şimdi de Suriye topraklarını işgal etmek istiyor. İdlib ve Suriye’deki tüm halkımızın yanında olacağımızı açıkça beyan etmek istiyoruz.”

Politika