15 Temmuz kontrollü ve karşılıklı darbe girişiminin birinci yıldönümünde telefonuyla birini aramak isteyenler Recep sürpriziyle karşılaştı. Turkcell ve Vodafone kullanıcılarına konuşma öncesi Recep Erdoğan'ın 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin ses kaydı dinlettiriliyor. Yağcılığın, yalakalığın ve cıvıklığın uluslaşmasıdır bu.
Türkiye şimdi, kendi içlerinden çıkmış, topunu iktidara getirmiş ilkokul diploması dışarıdan alınma bir imama karşı İmam Hatip mezunu bir iktidar sahtekarının öncülüğünde geriye doğru yeniden uluslaştırılıyor. Oturduğu yerde tuhaf el kol haraketleri yapan; kah oturup, kah kalkan; çoğunun anlamını bilmediği Arapça ve Farsçanın ilahi kelimeleriyle yandaşlarına mesajlar ileten, kızgın mesajlarında göz bebekleri yerinden fırlayan birini buldular düşman olarak.
Halbuki iktidardaki güruhun her bir elemanının Amerika’da oturan İmam'la mutlak bir hikayesi vardır. Bu hikayelerin hiç biri ortadan kalkmış değil. Rezillikleri resimlerde ve video kayıtlarında olduğu gibi duruyor. Kimisi imamın dizinin dibinde, kimisi arkasında... İmam’ın kucağına oturmak için yarış içinde olanlardan altına işeyenler bile var. Ağlayanlar, kendinden geçmiş bir halde saçını başını yolanlar var. Baygınlık numarasıyla kirpik altından bir gözünü açık tutanlar var.
Bunlar şimdi, kendilerini yaratan İmam’a karşı yeniden uluslaşıyorlar.
Ulusal destan yazıyorlar. Ne destan ama...
Tıpkı kendi yaratıları olan IŞİD’e karşı savaşta gibiler.
Bir elleri ve bir gözleri İmam’da, diğer elleri ve cin gözleri Recep’te... İkisi arasında her türlü ihanete hazırlar. Arada gidip gelmekten Arap gecelerine döndüler.
Ne uluslaşma ama.
Dünyaca ünlü politik içeriğe sahip Amerikan dergisi Foreign Policy'de (FP) yayımlanan 15 Temmuz'un yıldönümüne yönelik analizde yer alan, Perinçek yanlısı askerler ile Erdoğan'ın İslamcı ordusu yakında çatışmaya başlayabilir iddiasına güldüm. Recep’ten darbe alan askerler, yandan çarklı ve siyaseten dolandırmadığı kimse bırakmayan Perinçek’e sığınmışlarsa şimdiden kendilerine geçmiş olsun.
Siyasal dolandırıcılığı genetikleştirmiş, Türk milliyetçiliğini „organize işler“e dönüştürmüş oy oranı sıfır bu adamın her an ve her yerde patlamaya hazır bir balon olduğunu anlamayacak kadar gözü dönmüş eski general takıntılı askerlerdeki iktidar ve apolet hırsı ne kadar şaşırtıcı. „Vatan, millet, Sakarya“ hikayeleriyle harekete geçirdikleri tanklarının ve uçaklarının bir dönem tetikçi olarak kullandıkları sokağın dinci güçleri tarafından bertaraf edilmesini bir türlü kabul edemiyorlar.
Ama edecekler.
Perinçek’e kalmış son halleri ne kadar çaresiz ve komik.
Perinçek’in şimdiki hali bana, bitmiş son halini; takatsiz ve soluk soluğa Kürtlerin ayak altına taşıdığı 90’lı yılları hatırlatıyor.
Kirli gelmişti, rezilce gitti. Bütün kirli hikayeler rezilce sonlanır. İnsanın karakteri, yaşamının kendisidir. Kişi nasıl bir karaktere sahipse öyle yaşar.
Yüz hatları gittikçe daha çok yüreğindeki çirkin hali alan Erdoğan ve Perinçek.
Ulusların ölümü böyle gerçekleşiyor demek ki.
Kendi tertipleri ve organize işleri olan 15 Temmuz’un birinci yıl dönümünde Recep Erdoğan F 16 savaş uçakları eşliğinde Türkiye turu atıyor. İmam’a karşı savaştalar ya... Bütün değerleri tarumar olmuş, Ortadoğu’nun bütün alanlarında yenilmiş, Amerika tarafından itilmiş, Rusya tarafından kıskaca alınmış takatisiz ve soluk soluğa halleriyle Kendi yaratımları olan İmam’la savaştalar .. Tükenmiş ve duvara toslamış ulusal azgınlıklarını birbirlerinin üstüne boşalıyorlar.
Ulusların ölümü böyle oluyor.
Dışarıda kavga edecek kimse kalmayınca, içeride birbirlerinin etini yiyorlar ve buna da siyaset ve „Türklüğün yüksek çıkarları“ adını takmışlar.
İkinci Dünya Savaşı’nda bütün ülkelerden kovulduğunda; Sovyet ve Amerikan orduları Berlin’i kuşattığında sığınağına gelen generallerine son talimat olarak „Almanya’yı yerle bir edin,“ demişti Hitler ve intihar kurşunlarını önce sevgilisine sonra kendisine sıkmıştı. Yenik generalleri Almanya’yı yerle bir etmedikleri gibi, ılımlı Alman generalleri Sovyetler Birliği ve Amerika ile yenilgi anlaşması imzaladılar.
Bütün alanlarda yenilen Recep, tel tel dökülen Türkün ulusal birliğini ve kirli iktidarını kendi içlerinden çıkmış bir İmam’a savaş açarak korumaya çalışıyor, ama boş bir uğraş.
Yenik ve kirlidirler.
15 Temmuz demokrasi veya adalet arayışı değil; Türk iktidar ırkçılığının ve dinciliğinin birbirinin etine üşüşmüş rezil it dalaşıdır.
Hasan Bildirici / Rojevakurdistan