Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / Emekçi’nin gördükleri / Hasan SAĞLAM

Emekçi’nin gördükleri / Hasan SAĞLAM

22 Ocak 2017, 15:44

“Görme Gözlerim” diyerek serzenişini yeni bir albümle bize sundu Ozan Emekçi. Bildiğimiz keskin sloganvari sözlerden daha farklı, dönemin aciliyeti bakımından “dış odaklara karşı Alevilğin duruşu ve mütegallibeye karşı direnişin serzenşi” adeta.

“Görme Gözlerim” diyerek serzenişini yeni bir albümle bize sundu Ozan Emekçi. Bildiğimiz keskin sloganvari sözlerden daha farklı, dönemin aciliyeti bakımından “dış odaklara karşı Alevilğin duruşu ve mütegallibeye karşı direnişin serzenşi” adeta. Doğmuş olduğu toprakların kadim inancını zedelemeden, lirik, eleştirel, klasik Emekçi tarzı üzerinden tasavvur edilmiş. Muhtevası, estetik altyapısı, aranjesi ile “zülfüyare” dokunmuş yine. 

Sistematik olarak gelişen bütün inançlara karşı asla müsamaha göstermeyen, tekçi beşeri dinlerin “doğal yaşamları ve inançları” nasıl yok ettiğinin farkındalığında olarak santim santim işlediği özeleştirel tavrıdır da aynı zamanda. Hrant Dink’in ölümünü, Gezi’deki kıyımı görüp bu zulme dayanacak insanın olmadığı kanısı ile “görme gözlerim” demiştir. Bu kadar zulmü izliyorsa, ozan elbette sataşacaktır o tanrıya. Zira Ozan, tanrının gördüklerini seyretmesini vicdani olarak kabullenemez.

Ozan olmanın gereği 

Ozan Emekçi, Türkiye sol hareketinin politik kulvarındaki ozanların köşe taşıdır. Özellikle İbrahim geleneğinin sarsılmaz, eleştirel, aktif, deli cesur eserlerini dilden tele dökmüştür. “Temele oynuyorlar Kamil” şiiri ile olması gerektiği gibi karşıya geçmeden, yolun solundan yürüyerek, içeriden eleştirmiştir. Ozan olmanın gereği ile hareket ederek halkın değer yargılarına tanıklık ve sanıklık etmiştir. “Maraş ne ilk ne de son katliamdır” tespiti, büyük önsezidir. Gördük ki ardından, Çorum, 12 Eylül, Sivas, Gazi, Ümraniye, Roboskî, Suruç ve bütün Kürdistan... “Gerillalar olmasaydı ya nic’ olurdu Kürdün hali” diyerek ozan duyarlılığını üst perdeden açıklamıştır. 

“Sanatçı hem örgütlü hem örgütsüzdür” der Abdullah Öcalan

“Maden Ocağı” ile işçi sınıfının tepkili sesi oldu. “Diyarbakır Zindanlarını” dizelere döktü. Mücadele seyri ve sanatsal güzergahında Kürtlerin, Alevilerin, Ermenilerin dostu oldu. Ozan, konuşması gereken yerde olmalıdır. Halkın kıyıldığı bu günlerde kaç ozandan ses çıkıyor acaba? Sindirilmiş, susturulmuş saray saltanatı sunulmuş, gölgede suspus kalmışlar. Sanatçı asla bir örgütün yedek lastiği değildir, zira sanatçı muhaliftir, sosyalizmde bile muhaliftir. Sanatçı sadece örgütün emirlerini yaparsa asla özgür olamaz, mücadelede halkın içinde ama üretmede sonsuz özgür olmalıdır. Yılmaz Güney’in tabiri ile, “Halkın sanatçısı halkın savaşçısıdır”; yani örgütün değildir. 

“Biz kıyıldık daha da kıyılırız, kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza” der. Cemal Süreya. 

Birkaç gün evvel Ozan Emekçi ve Pınar Aydınlar albümleri üzerine bir yazı söz konusu olunca gazetedeki arkadaş, “Ayrı ayrı da olur beraber de olur” dedi. Albümü henüz çok az dinlemiştim, Emekçi’nin genel tavrını çocukluğumdan bildiğim için kimine didaktik, reddedici, kabına sığmayan agresif hatta rahatsız edici gelebileceğini sezinledim. Ozan Emekçi’nin “Hoca Mısın Dede Misin” adlı eseri üzerinden tartışmalar internet sayfalarını boylamış. Buna diyeceğim yok, düzeyli olduğu sürece asla sorun değil. Ancak Emekçi’nin Alevi dernekleri üzerinden rant sağladığı ve benzer şeylerin yazılması doğru değildir. Özellikle Hessen bölgesi AKM’leri bu konuda alabildiğine antidemokratik bir tavır almışlar. Kendi içlerinde oylama yaparak 14’e 3 çoğunlukla Emekçi’ye sansür uygulamışlar. Sansür, asgari demokratik işleyişte insanlık ve düşünce suçudur. Kaygusuz Abdal’a da sansür uygulayın, tanrıya şöyle çatıyor: ”Kıldan köprü yaptırmışsın/ gelsin kullar geçsin deyi/ Hele biz şöyle duralım/ kolaysa gel sen geç a tanrı“

Eleştirilerini ahlaki tutarlılık içinde yapan Ozan Emekçi, farkındalığıyla karanlık geleceğe karşı birleşik olmanın zamanı olduğunu sürekli dillendirmiştir. Bugün bunu konuşmalıyız. Bu gericiliğe karşı topyekün olmak zorundayız. Emekçi’yi sansürleyerek değil kucaklayarak, bu gücü bölmeden büyüyeceğiz. Ya tahammül.

Bu haber 1029 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Uluslararası Dünya Müzik Fuarı Womex, 2021 sanatçı ödülünü, Dersimli sanatç..