Türkiye’nin başkenti Ankara’da suikastla öldürülen Rus Büyükelçisi Andrey Karlov’a ilişkin bir yazı kaleme alan KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık, cinayeti kınarken, Rus halkına başsağlığı diledi.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık dün gazetemizin Kürtçe sayfasında yayımlanan "Elçiyi öldüren Tayyip Erdoğan hayranıdır" başlıklı köşe yazısında Rus Büyükelçi Andrey Karlov’a yönelik suikaste dair çarpıcı değerlendirmede bulundu.
Cemil Bayık makalesinde AKP iktidarının algı oluşturmak için cinayetle ilgili yayın yasağı koyduğuna dikkat çekerek, "Daha cinayetin üzerinden dakikalar geçmeden ‘bu cinayeti Fethullahçılar işlemiştir, bu cinayet Türkiye’yle Rusya arasında gelişen iyi ilişkileri bozmaya yönelik bir provokasyondur’ denilmiştir. Özel savaş böyle bir resmi görüş belirlemiş, herkes de bu doğrultuda konuşmuş ve konuşturulmuştur. Yandaş basın bir ağızdan aynı nakaratı büyük bir pişkinlikle tekrarlamıştır. Birçok kişi de bu eylemi kim yapmıştır ve arkasında kim vardır sorusunu soruyor, somut devlet, örgüt ve kişi arıyorlar. Bu da başlı başına gerçeği örtmenin bir biçimi olmaktadır" tespitini yaptı.
Suikastçı Erdoğan’ın hayranı
Bu siyasi cinayetin ideolojik ve siyasi bir çalışmanın sonucu olarak gerçekleştiğini vurgulayan Bayık, "Bu polisin herhangi bir fanatik dinci mezhepçi bir örgütle ilişkisi var mı, yok mu bilmiyoruz. Zayıf bir olasılık da olsa fanatik dinci bir örgüte sempatisi de olabilir. Ancak bu cinayeti esas olarak oluşturulan ideolojik ve siyasi iklim çerçevesinde ele almak gerekir" dedi ve ekledi: "Türkiye'de AKP ve Tayyip Erdoğan şahsında yıllardır ideolojik ve siyasi duruşu farklı inanç ve kimliklere düşman olan bir kuşak yaratılmıştır. Buna dindar ve kindar gençlik yaratma da denilmiştir. Tayyip Erdoğan sürekli Avrupa’yı ya da dış güçleri hedef göstermektedir. Türkiye Müslümandır, Avrupa Müslüman olduğu için Ortadoğu ve Türkiye'ye haksızlık yapılıyor söylemi sık sık dillendirilmiştir. Avrupa ya da isim vermediği dış güçlerin PKK’yi desteklediği söylenerek Hıristiyanlara, Avrupa’ya ve dış ülkelere kin ve düşmanlık duyan bir toplumsal algı yaratılmıştır. Bu politika ve söylemler sonucu böyle bir cinayet işleyecek birçok kişilik ortaya çıkarılmıştır. Büyük ihtimalle bu polis çok büyük bir Erdoğan hayranıdır. Bu polis ‘dik dur seninleyiz’ sloganını çok atmıştır. Basına yansıyan fotoğraflar gerçekliğin bu olduğunu ortaya koymaktadır. Bu gerçeklik görülmeden bu siyasi cinayet ve bunu yaratan ideolojik ve siyasi ortam anlaşılamaz."
Cinayet Erdoğan’ın politikalarının sonucu
Erdoğan ve AKP iktidarının Suriye’de oluşan trajediyi en fazla kendileri yarattığı, Halep’in yerle bir olmasına neden olan savaşın en aktif taraflarından ve destekleyicilerinden biri olduğu halde oluşturduğu toplumsal algıyla tepkileri sürekli başka güçlere yönelttiğinin altını çizen Bayık, görüşünü şöyle detaylandırdı: "AKP'nin Suriye politikası nedeniyle Rusya hedef haline gelmiştir. Fanatik dinci olan polis de İslam adına tarihi bir görev olarak bu cinayeti işlemiştir. Cinayet sırasındaki konuşmalar ve duruşu katilin bu ruh halinde olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. DAİŞ ve El Nusra’dan daha fazla Erdoğan ve AKP fanatik dinci milliyetçi çalışma yapıyor ve bu tür kişiliklerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Erdoğan’ın söylemleri ve politikası bu tür kişiliklerin ortaya çıkması için gübrelik olmaktadır. Bu cinayeti AKP ve Erdoğan politikaları ve söylemleri ortaya çıkarmıştır. Olaya böyle bakmamak Türkiye gerçeğine göz yummaktır. Şu bu örgüt yaptırdı, şu bu amaç gözetildi demek yerine AKP iktidarının politikaları ve dillendirdiği söylemlere bakmak gerekir. Bu politika ve söylemler ortamında şekillenen polislerin Cizre, Sur ve diğer yerlerde duvarlara ne yazdıkları bilinmektedir."
Rusya cinayeti fırsata çevirmek istiyor
Rusya’nın da ‘Bu cinayet Türkiye-Rusya ilişkilerini bozmak isteyenlerin provokasyonudur’ demesinin gerçeklere göz kapaması anlamına geldiğini belirten KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı, "Belki de Rusya bilinçli biçimde bu argümana sarılarak Türkiye'yi daha fazla kullanacak bir noktaya getirmek istiyordur" değerlendirmesini yaptı.
Ortak soruşturmadan sonuç çıkmaz
Rusya ve Türkiye’nin ortak yürüttüğü suikast soruşturmasından hiçbir sonuç çıkmayacağı öngörüsünde bulunan Cemil Bayık, "Çünkü bu cinayetin arkasında Fethullahçılar ya da başka bir örgüt yoktur. Bu cinayeti ortaya çıkaran, AKP'nin dinci mezhepçi ve dış güçleri düşman gösteren milliyetçi politika ve söylemleridir" dedi.
Katilin örgütü Osmanlı Ocakları olabilir
Makalesinde El Nusra’nın (yeni adıyla Fetih El Şam Cephesi) suikasti üstlenmesine de değinen Bayık, "Eğer bu katile bir örgüt bulunacaksa bu Osmanlı Ocakları olabilir. Erdoğan hayranları denilebilir. Erdoğan’ın övündüğü gençlik profili budur. Erdoğan’a “öl de ölelim” diyen gençlik budur. Erdoğan’ın her gün şehitliğin nasıl bir mertebe olduğunu övmesine verilen karşılık budur. Nitekim katil Erdoğan’ın belirttiği biçimde şehit olmak için de bu eylemi yapmıştır. Fetih El Şam Cephesi’nin bu cinayeti üstlenmesi kesinlikle bu gerçekliği saptırmaya yöneliktir" diye yazdı.
Rusya’ya çağrı: Erdoğan BM’de gündemleştirilmeli
HDP’nin "polise verilen eğitim politikası sorgulanmalı" diyerek bu cinayete neden olan esas gerçeği ortaya koyduğuna dikkat çeken KCK Eşbaşkanı, suikasti Birleşmiş Milletler’e taşıma kararı alan Rusya’ya da şu çağrıda bulundu: "Bize göre Rusya, AKP ve Erdoğan’ın politikası ve söylemleriyle yarattığı dinci mezhepçi ve milliyetçi toplumsal yapıyla tüm insanlık için tehlike haline geldiğini BM’de gündemleştirmelidir."
‘Kral çıplak’ denilmeli
AKP iktidarı ve Erdoğan’ın sadece Türkiye'de değil, tüm Ortadoğu'da farklı ülkelere ve toplumlara düşmanlık duyan kişiliklerin ortaya çıkmasında temel bir rol oynadığına vurgu yapan Bayık, makalesini şöyle sonlandırdı: "AKP ve Erdoğan’ın bu konumu ve rolü sorgulanmalıdır. Bu cinayetin arkasında şu örgüt ya da Rusya ile Türkiye ilişkilerini bozma amacı aranmamalıdır. Bu cinayeti AKP iktidarı ve faşist şefinin politikası ve söylemlerinin yarattığını söyleyen, yani kral çıplak diyen bir tutum gereklidir."
Politika