Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / AKP Almanya’da nasıl örgütleniyor?

AKP Almanya’da nasıl örgütleniyor?

18 Ağustos 2020, 21:35

AKP-MHP iktidarının Türkiye dışında en çok örgütlü olduğu ülkelerin başında Almanya geliyor. Konsolosluklardan derneklere, camilerden lobi kuruluşlarına geniş bir yelpazede örgütlenen AKP-MHP için Almanya artık ‘arka bahçe’.

Kimlikleri açıklanmayan ve haklarında soruşturma başlatılan bu dört kişiden biri Almanya’da bulunan MHP derneğinde, geri kalan 3 üç kişi de yine Avusturya’daki AKP-MHP yanlısı derneklerin yöneticisiydi. Türk istihbaratı MİT ile bağlantı olan bu dört kişi önce, 26 Haziran akşamı kadınların gösterisinde bir provokasyon tertipledi, ardından da patlak veren faşist saldırıyı organize etti.

Aynı şekilde Temmuz ayının sonunda MİT ile hareket eden Ülkücü grupların Alman ordusu da sızdığı ortaya çıktı. Almanya Askeri İstihbarat Servisi (MAD)’ın Türkiye'de ülkücü hareket ile bağlantıları olduğu gerekçesiyle orduda görevli dört Türk asker hakkında soruşturma başlattığı bizzat hükümet tarafından açıklandı. Aynı günlerde Almanya‘nın iç istihbarat kurumu Anayasayı Koruma Teşkilatı, ‘tehlikeli’ görülüp izlenen Türk kuruluşlara Avrupa Türk İslam Kültür Dernekleri Birliği (ATİB)’i de ekledi.

Bazen dolaylı, bazen de direkt olarak Alman devletinin desteğini alan Erdoğan rejimi için Almanya ne kadar bu kadar önemli? 2001 yılında Türkiye’de kurulan ve 3 Kasım 2002 seçimlerinde iktidar olan AKP için Almanya deyim yerindeyse can alıcı merkezlerin başında geliyor. Bir yandan 1,5 milyona varan Türkiyeli seçmenin varlığı Ankara rejiminin iştahını kabartırken, diğer yandan da 1 milyonu geçen Türk kökenli seçmen Alman iç siyasetinde bir kart olarak kullanılıyor.

Şüphesiz bir başka önemli diğer alan ise casusluk. Konsolosluklar, camiler, dernekler, hatta banka ve seyahat acentaları MİT’in birer şubesi gibi çalıyor, başta Kürtler olmak üzere Erdoğan rejimi muhalifleri hakkında toplanan bilgiler Ankara’ya aktarılıyor.

Kurulduğunda Almanya’da hiçbir kitle tabanı olmayan AKP bu ülkede yandaş toplamak için ilk operasyonunu 2002’de yaptı. AKP’nin hedefinde Almanya’da büyük bir kitle ve örgütlü gücü bulunan Milli Görüş veya diğer adıyla İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) vardı. 3 Kasım 202 seçimleri öncesine denk gelen Temmuz ayında bizzat Erdoğan ve dönemin Başbakanı Abdullah Gül IGMG yöneticileriyle görüşerek AKP’ye kaymaları için Milli Görüş’ün ele başlarını ikna etti. Milli Görüş’ün önemli kesiminin Saadet Partisi’nden kayarak AKP’ye geçmesi Alman istihbaratının gözünden de kaçmamıştı.

Erdoğan’ın Milli Görüş’ün yöneticileri yaptığı görüşmelerin ardından AKP’nin Almanya’da örgütlenmesi için ortak bir komite kuruldu. Milli Görüş tabanından gelen isimlerin yer aldığı bu komite Almanya’da AKP’ye bağlı kurum ve derneklerin kurulması için girişimler başlattı. Bu arada zaten 2002’den 2014’e kadar IGMG Genel Sekreteri Oğuz Üçüncü birçok kez AKP’ye oy verilmesi için açıkça çağrılarda bulundu. Üçüncü’den sonra gelen Mustafa Yeneroğlu ise AKP’den iki dönem milletvekili seçildi. Bu şekilde “Almancı AKP’lilere” mecliste sürekli bir veya birkaç kürsü verildi.

1970’lerin ortasından itibaren Almanya’da örgütlü olan ve 600’ye yakın camisi bulunan Milli Görüş AKP için deyim yerindeyse birçok fırsat yarattı. Milli Görüş tabanı AKP için önemli bir oy deposu olurken, toplanan milyonlarca Euro bağış da AKP’nin kasasına aktarıldı. 2008 yılında Köln savcılığının talimatıyla Milli Görüş’ün bürolarına baskınlar yapan Alman polisi birçok belgeye el koydu. 2013’te soruşturmasını tamamlayan savcılık Milli Görüş yöneticilerinin en az 100 Milyon Euro değerinde yolsuzluk yaptığını tespit etti.

UETD: Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) AKP’nin sadece Almanya’daki değil Avrupa’daki lobi kuruluşu olarak biliniyor. 2004 yılında Köln’de kurulan UETD, 2018’de Bosna Hersek’te gerçekleştirdiği ve bizzat Erdoğan’ın da katıldığı kongrede Türk kelimesini çıkartarak ismini UID olarak değiştirdi. Çünkü UETD 2018 yılından itibaren Anayasa Koruma Teşkilatı’nın takibi altındaydı. Zira bu kuruluşun başta silahlı çeteleri örgütlemesi, Kürtleri ve diğer muhalifleri hedef alan gösteriler organize etmesi artık bir sır değildi.

DİTİB: Almanya’daki 900’e yakın camisiyle Türk diyanet kurumuna bağlı çalışan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Erdoğan rejiminin bu ülkedeki en önemli kolu. 15 Temmuz  darbe girişimin ardından Erdoğan iktidarı Gülen cemaati üyesi oldukları gerekçisiyle birçok imamın görevine son verirken, DİTİB yöneticiler ve imamlar son yıllarda özel olarak seçilip Almanya’ya gönderiliyor. Çünkü sözde verilen dini hizmetin dışında imamların en önemli görevi casusluk ve propaganda.

Casusluğun yanında DİTİB’li imamların bir başka önemli görevi de faşist AKP-MHP iktidarı için propaganda yapmak. Özelikle Türk devletinin 2018 yılının başında Efrîn’e yönelik başlattığı saldırılar sırasında Türk Diyanet’i gibi DİTİB’e de “Zafer için askerlerimize dua edin” talimatı gönderilmiş, bütün camilerde Türkiye ile eş zamanlı olarak “Fetih Suresi” okunmuştu. DİTİB’in kendi camiilerinde organize ettiği etkinliklerde ise çocuklara asker elbisesi giydirerek ırkçı gösteriler tertipleniyor.

KONSOLUSLUKLAR: Başkent Berlin’deki Türk Büyükelçiliği dışında Berlin, Düsseldorf, Essen, Frankfurt, Hamburg, Hannover, Karlsruhe, Köln, Mainz, Münih, Nürnberg ve Stuttgart kentlerinde bulunan konsolosluklar da AKP-MHP iktidarının şubesi gibi çalışıyorlar. Bu konsoloslukların en önemli görevi Türk devleti için lobi çalışmaları yapmak ve MİT için bilgi toplamak. Konsoloslukların Türk dernek ve kurumlarının bağlı olduğu bir çatı kuruluşu fonksiyonu da var. Örneğin Kürtlerin bir gösterisi veya en basitinden bir fotoğraf sergisi, konser veya toplantı gibi sosyal-kültürel etkinliklerinin engellenmesi için bu konsoloslukların talimatıyla, Türk derneklerinin eliyle yerelden Alman devlet dairelerine baskı yapılıyor.

BANKALAR VE PARAVAN ŞİRKETLER: AKP-MHP iktidarının Almanya’da kurduğu istihbarat ağının bir başka önemli ayağını bankalar, seyahat acentaları ve paravan şirketler oluşturuyor. Örneğin Ziraat Bankası ve İş Bankası üzerinden Türkiye’ye havale yapanlara ilişkin bilgilerin derhal MİT’e gönderildiği daha önce birçok kez kamuoyuna yansıdı. Yine Alman polisinin 2014 yılında üç MİT elemanına yaptıkları operasyonda Wuppertal kentindeki bir seyahat acentasının da MİT’in bir şubesi gibi çalıştığı ortaya çıktı. Aynı operasyonda MİT’in Almanya’daki izleme ve bilgi toplama sistemini, 2011-2015 yılları arasında Mannheim kentinde kaydı bulunan bir paravan şirketin üzerinden yürüttüğü deşifre edildi.

CDU içindeki AKP’liler ise 2017 yılında “Birlikteki Müslümanlar” adıyla bir grup bile kurdu. Cihan Süngür isimli bir AKP’linin başını çektiği grubun en az 30 bin üyesinin olduğu tahmin ediliyor. Bunlar CDU içinde, hem eyaletler hem de federal düzeyde, Erdoğan rejimi lehine lobi çalışmaları yapıyorlar. Bazı eyaletlerde Yeşiller üyesi AKP’liler de dikkat çekiyor. Örneğin geçtiğimiz günlerde Erdoğan’ı eleştiren bir Türkiye uzmanı Yeşiller’in NRW Eyaleti’ndeki Bünde kentinin belediye meclis üyesi Eyüp Odabaşı’nın hakaretlerine maruz kalmıştı. Türk milliyetçisi Odabaşı, 2013 yılında Yeşiller’in listesinden Federal Meclis’e de girmeye çalışmış, ama başarılı olamamıştı.

 

2017 yılının Aralık ayında basına yansıyan ses kayıtlarına göre Erdoğan'a yakın isimlerinden AKP'li vekil Metin Külünk "Osmanen Germania"nın silah alınması için çetenin lider kadrosuna birçok kez para akışında bulundu. Çetenin bu paralarla Kürtlere karşı kullanılmak üzere birçok tabanca ve otomatik silah aldığı tespit edilirken, çetenin liderlerinden Mehmet Bağcı ve Selçuk Şahin bu bağlantılar yüzünden 2018’de gözaltına alınarak tutuklandı.

 

ANF

Bu haber 528 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Dersim İnşa Kongresi (DİK) dahil Avrupa'daki 8 sivil toplum kurumları, ..