Yılmaz Güney’in sanat anlayışı çıkardığı dergi ile yaşıyor.
Yılmaz Güney’in çıkardığı Güney Dergisi, yaşamını yitirmesinin ardından arkadaşları tarafından çıkarılmaya devam ediyor. Arkadaşları, Güney’in sanat anlayışı çerçevesinde yayın hayatına devam eden derginin 100’üncü sayısını çıkarmaya hazırlanıyor.
Yılmaz Güney ölümünün 34’üncü yılında çeşitli etkinlikler ile anılırken Güney’in yol arkadaşları ise onun sanat anlayışını yaşatma çabasını sürdürüyor. Güney’in yaşadığı dönemde kendi adını taşıyan “Güney Dergisi” ölümünün ardından yurt dışında yayın hayatına devam edip ardından ise Türkiye’de uzun soluklu sanat yaşamına başladı.
1993-97 yılları arasında 14 sayı yayınlanan dergi, 1997 yılında ise Türkiye’de yayın hayatına başlar. Bugüne kadar 99 sayı çıkarılan dergi, önümüzdeki aylarda 100’üncü sayısını çıkarmaya hazırlanıyor.
Ezilenlerin yanıdır
Mezopotamya Ajansı’ndan Metin Yoksu’ya konuşan Güney Dergisi’nin Sorumlu Yazı İşleri Müdür Çetin Desde, Güney Dergisi’nin kültür, sanat, edebiyat alanında sosyalist düşünceleri işçilere-emekçilere taşımak hedefiyle yayın hayatına başladığını söylüyor.
Desde, “Sınıflı toplumlarda kültür ve sanatın, sınıf savaşımının en yoğun yaşandığı alanlardan birisi olduğu açıktır. Biz bu savaşımda tarafsız değiliz. Bu mücadelede Güney’in yeri, aynı Yılmaz Güney’in de yaptığı gibi burjuvaziye karşı, işçi sınıfı ve ezilenlerin yanıdır” diyor.
Desde, Güney Dergisi’nin Yılmaz Güney’i sanatıyla, siyasi görüşleriyle yaşatmayı hedeflediğini ve her türlü saldırıya karşı onu savunmayı görev olarak kabul ettiğini belirtiyor.
34. yılında Güney’i anmak
Yılmaz Güney’in siyasi ve sanat anlayışlarının bir birinden ayrı ayrı ele alınamayacağını söyleyen Desde, “Yılmaz Güney’i anmanın en iyi ve en doğru yolu eserlerini yaşatmak ve yaygınlaştırmak; mücadelesini sürdürmekle olur. Bizim Yılmaz Güney’e yaklaşımımız da, onu anmamızın temelinde de bu düşünce vardır. Ölümünün 34’üncü yıldönümünde Yılmaz Güney’i anmak demek onun siyasi düşüncelerini, bu siyasi düşünceleri doğrultusunda yürüttüğü sanatsal çalışmasında ortaya çıkardığı ürünleri sahiplenmek demektir. Onu tek yanlı olarak, sadece ‘iyi bir sinemacı‘ olarak görüp göstermek isteyenlere karşı mücadele etmek, onun sanatına yön veren şeyin siyasi görüşleri olduğunu propaganda etmek demektir. Onu anmak demek, onun sanatını kitlelere ulaştırmak, onun açtığı yoldan ilerlemek demektir. Sanatı devrim mücadelesinde bir silah olarak kullanmak demektir” dedi.
Halkın gönlünde taht kurdu
Günümüzde Yılmaz Güney sinemasına uygun filmler yapıldığını ve bu yönde her ne kadar üretim yapan yönetmenler olsa da Yılmaz Güney’in aşılamadığı değerlendirmesinde bulunan Desde, “Yılmaz Güney yaptığı toplumsal içerikli filmlerde işlediği konular hala günceldir. Umut, Sürü, Yol, Duvar filmlerinde işlediği konular hala günümüzün çözülememiş toplumsal sorunlarıdır. Yılmaz Güney halkların gönlünde taht kurdu. O bu yerini koruyor. Hala onun filmlerini izlediği zaman beyaz perdede kendini görüyor. Bu yüzden onu hala seviyor” diyerek Güney’in unutturulamadığını söyledi.