Sanatçı Ali Baran’ın 40. müzik yılı vesilesiyle söyleşi yapmak üzere evine gittiğimde çok heyecanlanmıştım. Oysa o eve kendimi bildim bileli defalarca kez gitmiştim. 1980’lerden bu yana babamın arkadaşı, benim de ‘Baran amcam’dı. İşin heyecan verici tarafı; bildiğim, gördüğüm şeyi yazmaya hazırlanırken onu layıkıyla yapma isteğinin çabası, yapamayacağımın endişesiydi.
Ozan geleneği olan bir aileden gelen Ali Baran’ı tanımayan yoktur ama bir de O’nun bilinmeyen yanları var. Gösterdiği tevazunun arkasındaki Baran’ı görmek için gittiğim yer, benim de doğup, büyüdüğüm Almanya’nın Karlsruhe kentindeydi.
40. yıla özel Baran müzesi
Bu kez muhabir sıfatıyla gittiğim evdeki tanıdık eşyalara göz gezdiriyorum. Küçük bir odada bağlama, piyano gibi müzik aletleri var. Oturduğumuz odada ise annesinin fotoğrafı gözüme çapıyor. Ali Baran, annesi için ”memleketimdir” diyor. Bu sözden etkilenen Karlsruhe kentindeki ”Heimat” (Memleket) isimli tiyatro ekibi, Ali Baran’ın sanat yılının 40. yılı vesilesiyle ona özel bir müze oluşturdu. Annesinin fotoğrafları, doğup büyüdüğü Dersim’den kareler, bugüne kadar çıkardığı 11 albümü, Alman basınında çıkan söyleşileri ve duvara asılan sözleri gibi, O’nu anlatan her şey Mayıs’ta Karlsruhe’deki bir müzede toparlandı.
‘Memleket annedir’
İlk önce sergiyi soruyorum... Annesini, özlemle andığı memleketini anlatarak başlıyor konuşmaya. ”Aslında büyüklerimiz, ‘karnın nerede doyarsa, vatanın orada’ derler ama ben farklı hissediyorum. ‘Memleket’ denildiğinde aklıma ilk gelen annemdir; sanatım uğruna terk etmek zorunda kaldığım Dersim’dir” diyor Ali Baran. Sergiyi hazırlayanlar için kendisini şöyle tarif ediyor: ”Köklerim Kürt. Okullarda ‘Türk gibi’ yetiştirdikleri için gövdem Türk; dallarım da Alman.” Bu tespit ise sergide bir ağaç çizimiyle resmedildi.
Yaşadığı kent de yakından tanıdı
Müzede tüm albümleri kaset ve CD halinde sergilenen Ali Baran’ın tüm parçalar da sırayla dinlendi... Baran, müzede bir konser de verdi. Böylece yaklaşık 40 yıldır yaşadığı kentin diğer müzik severleri de kendisini daha yakından tanımış oldu.
Müziği gençlere armağan
Müziğe 6 yaşındayken ilgi duymaya başlayan Baran’ın 40 yıllık müzik serüvenine ilişkin hissettiklerini sorduk; ”40 yıl, bana 40 gün gibi geliyor. Nasıl geçti, anlamadım. Bazen kabullenmek bile istemiyorum. Tek bildiğim, 40 yılım daha olsa yine aynı yolda yolculuk edeceğimdir” diyor.
En büyük hedeflerinden birinin müziğini yeni jenerasyona tanıtmak olduğunu belirten Baran, ”Ben müziğimi hiç bir menfaat için yapmadım. Halkımın kültürünü yeni jenerasyona taşımak için yaptım; halkım için... Müziğimi 20-30 yıl sonra gençlere taşıyabilirsem ne mutlu bana” diyor.
‘Popülizme karşıyım’
Bir diğer hedefinin ise Kürt müziğini dünya müziği ile buluşturmak olduğunu dile getiren Baran, Almanların da bulunduğu müzik ekibiyle uluslararası konserlerde yer almak istediğini söyleyerek ekledi: ”Mesela bir Jazz festivaline katılmak isterim.”
Kendisini ”Şehit dengbêji” olarak nitelendiren Baran, ilk albümünden bu yana müzikal gelişim dışında, çizgisinden hiç taviz vermedi. Farklı tarzları denemeyi bilerek reddettiğini söyleyen Baran, ”Popülizme karşıyım. Ben illa albümüm çıksın diye uğraşmadım. Bu yüzden de albümlerim hep birkaç yılda bir çıkar. Ben etho müziği takip ediyorum ve dediğim gibi halkımın türkülerini halkımın gençlerine aktarmak istiyorum. Tanık olduğum her şeyi müziğimde bulunduruyorum; sözlerime ekliyorum. Müziğim, tarihe taşıdığım eserim olsun” diye ekliyor.
Söylüyor, çalıyor, çiziyor
Ali Baran’ın evini dolaştığınızda duvarlarda kendisinin yaptığı çok sayıda resim dikkatinizi çeker. Katliamı, kadını, doğayı anlatan farklı resimler. Gençliğinden bu yana resim yapan Baran, ”Bu da benim hobim” diyor. Tenbur’un yanı sıra piyano da çalan Baran şimdiye kadar 11 albüm çıkardı. 12’nci albümü ise önümüzdeki haftalarda çıkması bekleniyor. Yaklaşık 25 sanatçı ve müzik grubu tarafından söylenen onlarca da eseri var.
Barış diledi, ceza aldı
İstanbul Tarabya’daki evinde yaptığı tadilatı İmar Yasası’na aykırı görülerek geçtiğimiz yıl hakkında dava açılan sanatçı Ali Baran, bilirkişi raporuna istinaden imar suçu işlediği gerekçesiyle 10 ay ceza aldı. Sanatçıya verilen ceza, daha önce Van’daki bir konserde barışa dair sarfettiği sözler gerekçe edilerek verilen 10 aylık tecilli cezasının bozulması riskini de beraberinde getirdi. İmar Suçu gerekçesiyle ceza veren mahkeme, Ali Baran’ın geçmişteki politik yargılamalarını gerekçe göstererek cezayı ertelememesi, paraya çevirmemesi dikkat çekti. Baran, kendisine verilen bu cezaya ilişkin, ”Tüm cezalara rağmen barış şarkılarını, kılamlarını, stranlarımı söylemeye devam edeceğim. Benim mücadelem kültür savaşıdır. Bugün Ortadoğu’yu kaplayan savaşın kökünde farklı dillerin inancın renklerin savaşıdır bu mücadeleyi vermeyen halklar yok olup giderler” dedi.
Ali Baran Kimdir?
1956’da Dersim’in Hozat ilçesinde dünyaya gelen Ali Baran, aynı zamanda Kürt müziğinde tanınan ozan Mahmut Baran’ın oğludur. 6 yaşında davul çalmaya başlar, 12 yaşında ise saz çalıp türkü söylemeye başlar. 1972 yılında itibaren Türk devletin baskılarına maruz kalır. 1977’de Amed’de Dilan Sineması‘nda Kürtçe verdiği konserden sonra tutuklanır ve bir süre tutsak edilir. 1978’de Almanya’ya göçmek zorunda kalan Baran, Karlsruhe Üniversite’sinde kimya bölümü okur. Evli olan Ali Baran’ın Delal ve Delil adında iki çocuğu var.
Polıtıka