Devletin geçmişle yaptığı katliamlarla yüzleşmediği için Alevi ve Kürt açılımlarının sonuçsuz kaldığını dile getiren Sakar, “geçmişte gerçekleştirilen Maraş, Çorum ve Sivas katliamlarının faili meçhuldür. Bu katliamların sorumlusu devlet olmasına rağmen tarihiyle yüzleşmekten kaçındı. Bu olmadığı ve devlet kendisini sorgulamadığı, devlet terörüne son vermediği sürece ne kadar Kürt, Alevi açılımı derse desin hiç bir sonuç alınamaz” dedi.
AKP, ALEVİLERİ TOPRAKLARINDAN SÜRMEYE ÇALIŞIYOR
AKP Hükümeti'nin Suriye'de gelen mültecileri Alevilerin yaşadıkları bölgelere yerleştirerek bölgenin demografisini değiştirmeye ve Alevileri topraklarından sürmeye çalıştığını belirten Sakar, sivil toplum örgütlerinin Alevileri yalnız bırakmaması ve AKP'nin politikalarına karşı direnen Alevi direnişine destek vermeleri gerektiğini söyledi.
Sakar, Maraş'ın geçmişte yaşanan katliamlardan dolayı hassas bir bölge olduğuna ve Alevilerin daha önceleri göç etmek zorunda kaldıklarına ve geriye kalan Alevi bir kaç yerleşim biriminin de yok edilmek istediğine dikkat çekti.
AKP'NİN ALEVİ AÇILIMI BİR OYALAMA POLİTİKASI
AKP Hükümeti'nin Alevi açılımının tıpkı Kürt, Roman açılımı gibi bir oyalama politikası olduğunu belirten Sakar, AKP'nin açılımın içeriğini kendisinin belirlemeye çalıştığını ve Alevilere de belirtilen sınırlar içinde davranmalarını dayattığını dile getirdi.
Kuzey Kürdistan'da Kürt yerleşim birimleri yakılır yıkılırken Alevilerin Kürt Halkına yeterli desteği vermediğini ve tepkilerin kişisel ve duygusal planda kaldığı değerlendirmesini yapan Sakar, Alevi hareketinin örgütlü olarak bir ivme kazanmamasını büyük bir eksiklik olarak gördüğünü ifade etti.
HDP'NİN SÖYLEMLERİ ALEVİLER İÇİNDE KARŞILIK BULDU
Sakar, Alevilerin taleplerinin seçimlerden hemen önce Alevi örgütlerinin HDP ile birlikte seçimlere girmeye karar vermelerinden sonra netleştiğini, HDP'nin Aleviler hakkındaki söylemlerinin geniş Alevi kitleleri içinde karşılık bulduğunu, Avrupa'daki Alevi örgütlerinin kendi kitlelerini seçimler için seferber etmeyi başardıklarını dile getirdi.
KARDEŞ AİLE KAMPANYASINA KATILIYORUZ
AKP Hükümeti'nin uygulamalarının oldukça kaygı verici olduğunu, her türlü muhalefeti ezmek için devletin her türlü olanaklarını kullandıklarını söyleyen Sakar, Göteborg Alevi Kültür Merkezi olarak Kürt Özgürlük Mücadelesiyle dayanışma içinde olduklarını belirterek şunları kaydetti: “Göteborg'de Kürtler ile birlikte eylemlilikler ve diplomatik girişimlerde bulunuyoruz. Kürt Özgürlük Mücadelesiyle geçmişte ve bugün sokakta, kar, kış yağmur demeden dayanışmamızı sürdürüyor ve onların örgütledikleri eylemlilikler içinde yer alıyoruz. Sur, Cizre, Silopi, Nusaybin ve özyönetim direnişlerinin sürdüğü diğer yerleşim birimleriyle dayanışıyor ve Kardeş Aile Kampanyası'na katılıyoruz. Halk orada direniyor ve devletin sunduğu ekonomik imkanları elinin tersiyle reddediyor.”
Türk devletinin Kürt halkına ‘benim istediğim Kürt ve vatandaş olursan yaktığım yıktığım evini, binalarını yeniden inşa edeceğim’ dediğini ve Kürt Halkının onurlu bir duruş sergileyerek bu teklifi reddettiğini söyleyen Sakar, “Bu nedenle Avrupa'da yaşayan Aleviler ve solcular olarak Kürt halkına destek vermemiz gerekir. Şu anda Göteborg'de 100'ü aşkın aile kardeş ailemiz. Bunu Kürt Kadın Derneği ile birlikte gerçekleştirdik” şeklinde konuştu.
BİRLEŞME VE ORTAK MÜCADELE YÜRÜTME ZORUNLU
AKP ve Türk devletinin devrimciler, Aleviler ve Kürt Halkına yönelik saldırılarının birleşme ve ortak mücadele yürütmenin, ortak eylemliliklerin gerçekleştirilmesinin zorunluluğunu gösterdiğini belirten Sakar, ”Şu anda bunun yaşama geçirmenin zamanı. Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Yarın keşke bunları yapsaydım dememek için, yarın sen neredeydin denilmemesi için bir tek kişi de olsak bu katliamlara karşı çıkmamız ve Kürt Halkıyla dayanışma içinde olmamız gerekiyor” dedi.