HABER MERKEZİ - DBP'nin 4. Olağanüstü Kongresi'nde konuşan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, DBP'nin ciddi baskılarla karşı karşıya kalmasına rağmen siyaset yapan bir parti olduğunu söyledi. Kürtlere statüsüzlüğü dayatmanın çözüm getirmeyeceğini ifade eden Demirtaş, "Birlikte yaşam fırsatı değerlendirilmezse Kürt halkı elbette tekçi siyasete teslim olmayacaktır. Buradaki tartışma, bölünme tartışması değil, demokrasi ve özgürlük olup olmayacağı tartışmasıdır" dedi. Tekçi anlayışı kabul etmeyenlere "Ya baş eğeceksiniz ya baş vereceksiniz" demenin bir katliam politikası olduğunu dile getiren Demirtaş, "Sayın Öcalan'ın çözüm sürecinde ısrarla anlatmaya çalıştığı 'birlikte yaşam olmazsa felaketler bizi bekliyor' uyarısının ne kadar doğru bir uyarı olduğunu gösteriyor. 12 metrekarelik bir hücrede gece gündüz kanı nasıl durdurabiliriz diyen biri, öbür tarafta başkan olmak için nasıl kan dökebilirim diyen biri var" şeklinde konuştu.
Kendi geleceğimizi öreceğiz
İktidarın boyun eğdiremediği herkese bedel ödetmek istediğini belirten Demirtaş, "Kamuran arkadaşımız bu yüzden tutuklu, Mehmet Tunç, Sêvê Demir bu yüzden şehit. Bu bedeli ödemekten kaçacak mıyız? Nerede incelmişse orada kopacak ama biz asla geri adım atmayacağız. Tarih başka türlü yazılmaz. Karşımızda diyalog ve müzakereyi, vatana ihanet olarak gören bir anlayış var. Biz buna yalvarmak zorunda değiliz. Bizler kendi geleceğimizi kendi ellerimizle öreceğiz. Fatura ağır olacak, ama sonuç zafer olacaktır. Haklıyız, bütün dünya karşısında en büyük silahımız budur. Biz kimsenin köylerini yakıp milyonları sürgün etmedik, biz barış içinde yaşamak istiyoruz. Hakkımızın hukukumuzun kabul edilmesini istiyoruz. 'Türkiye Türklerindir'. Eğer halen öyleyse birlikte yaşamın formülünü kendileri bulsunlar. Yok, eğer hepimizinse birlikte yaşama şansına sahibiz. Kürt halkı vardır, bir ulustur ve anavatanı Kürdistan'dır" dedi.
Bozdağ'a sert yanıt
Kongre devam ederken, salondan ayrılan Demirtaş, AYM'ye yaptıkları başvurusu sonrası Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın sosyal medya hesabı üzerinden yapmış olduğu açıklamaların yöneltilmesi üzerine şu yanıtı verdi: "Adalet Bakanı bakandır ama adaletle, hukukla alakası yoktur. Biz yüksek mahkemeye başvuru yaptık, bırak mahkeme diyeceğini desin. Sana ne, sen bir bakan olarak yargıyla ilgili bir kanaat ya da baskı oluşturacak bir beyanda nasıl bulunabilirsin? Senin yaptığın suç. Buradan kendisine söylüyorum, sana ne. Nereye başvururuz, ne sonuç çıkar seni ne ilgilendirir. Adalet Bakanı olman mahkemelerin başkanı olduğun anlamına mı geliyor? Hukuktan bir tek sen mi anlıyorsun Bekir Bozdağ? Sen işine bak. Cezaevlerinde onbinlerce insan perişan, yargı iş yapacak binaya bile sahip değil. Sen bakanlık yapacağına mahkemeye talimat veriyorsun"
'Erdoğan, yargıya talimat veriyor'
Demirtaş, Erdoğan'ın yargı başkanlarıyla gerçekleştirdiği ziyaretlerde yargıya talimat vermesi yönündeki bir soruya, "Saraydaki zat yargıya açıkça talimat veriyor, yargı başkanları da oradan alkışlıyor. Yargıya 'derhal muhalefete gereğini yapsın' talimatı verirken, oradakiler alkışlıyor. Türkiye'de başkanlık sistemi rejimi dedikleri budur. Dikta yönetimidir. Hitler de böyleydi. Bütün devlet bürokrasisi onun önünde el pençe duruyorlardı. Fakat Türkiye'de bunu kabul edecek insan sayısı AKP'nin etrafındaki şakşakçılardan ibarettir" şeklinde yanıt verdi.
(DİHA)