HABER MERKEZİ - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında dün Beştepe'de toplanan Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) sonuç bildirgesinde siyasete müdahale anlamına gelen ifadeler yer aldı. Bildirgede, 6 milyon seçmenin oyunu alan HDP kastedilerek, "Halkın desteğini alamayan ve teslim olmaktan başka çaresi bulunmayan 'terör örgütü'nün ve siyasi uzantılarını bölgede yaşayan vatandaşlarımızın temsilcisi olmayacağı vurgulanmıştır" denildi.
Siyasete müdahaledir, kabul edilemez
HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, "dokunulmazlıkların kaldırılarak siyaseti yeniden dizayn etme" yaklaşımının bir devamı olduğunu söylediği MGK bildirgesinin siyasete müdahale anlamına geldiğini ifade etti. Bilgen, şunları söyledi: "MGK'nin genel sekreterlerinin sivil olması zihin dünyasının da sivil ve demokratik olmasını sağlamaya yetmiyor. Açıkça bir partiye oy veren seçmenleri iç düşman kategorisine sokan, bir partiyi suçlayarak hedef gösteren yaklaşımın hukuk devletinde kabul edilebilir bir tarafı olamaz. Bu konuda bir açıklama yapmak ve yasal bir partiyi bu şekilde tarif etme hakkının olmadığını kamuoyuna deklere etmek kurulun başkanı ve kuruldaki siyasi temsilcilerin görevidir. MGK olağanüstü dönem hukukunun bir parçasıdır. Bugünkü uygulamaların da o dönem konsepti ile yeniden örtüşmüş olması dikkat çekiyor"
Asimilasyoncu zihniyet devam ediyor
HDP Örgütlenmeden Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Nadir Yıldırım ise konuya ilişkin tepkisini şu sözlerle dile getirdi: "MGK'nin bu bildirisi yabancı olduğumuz bir bildiri değil. Kürt siyasi hareketi her zaman, her zeminde bu tür muamelelerle karşılaşmıştır. Kürdistan'ın her yerinde, şehirlerinde, sokaklarında sonuna kadar direnişi esas olan siyasi temsilcilerinin asla diz çökmeyeceğinin yarattığı korkudur bu. Partimizi kast ederek, 'terörün uzantısı' olarak göstermelerini de anlıyoruz. Halkımız, gerçek temsilcisinin de asıl terörizmi geliştiren güçlerin kim olduğunu da çok iyi biliyor. Sokaklarda, kentlerde, Meclis'te de haklımızı temsil etme direnişimiz devam edecek. Bu lanetli yaklaşım, inkar ve imhayı esas alan Kürdü reddeden anlayışın 2016 yansımasıdır. Asimilasyoncu zihniyet devam ediyor. Buna karşı direnmekten başka yol yoktur. En iyi bildiğimiz şey direnmektir. Her türlü direnişi sürdürmeyi devam ettireceğiz."
(DİHA)