Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / ‘Talip kadınlar da Ana’yı aramaz oldu’

‘Talip kadınlar da Ana’yı aramaz oldu’

01 Ekim 2019, 17:51

Alevi kadınlarına tarihsel olarak “Yolda kadına biçilen rol nedir?” ve “Bu rol bugün yerine getirilemiyorsa nedenleri nelerdir? Nasıl aşılabilir?” şeklinde sorular sorduk. Dizi yazımızın bu bölümünde sorularımızı Zakir Şevda Çelebi Çiçek yanıtladı. Çelebi Çiçek, Aleviliğin erkleştiğini belirterek, “Talip kadın da Ana’yı aramaz oldu. İçler acısı bir durum” dedi.

Cemlerde, sohbetlerde “Yol kadındır, kadın mürşidi kamilullahtır” sözünü çokça duyarız. Yine “Alevilerde kadın erkek eşittir” sözü neredeyse her ortamda övünülerek dile getirilir. “Bizde kadın erkek yoktur herkes candır” sözlerini de çokça duyarız. Çoğunlukla da bu sözleri erkeklerin ağzından duyarız.

Pratik gerçekten öyle midir? Öyleyse Alevi kadınlar neden Alevi örgütlenmeleri içinde belirgin bir noktada değiller? Neden söz ve yetki kademelerinde yer alamıyorlar? Neden renkleri, karakterleri sahaya yansımıyor? Gerçeğe biraz daha yakından bakmak için bu kez mikrofonu Alevi kadınlara bıraktık.

Yazı dizimizin bu bölümünde sorularımızı Zakir Şevda Çelebi Çiçek yanıtladı.

“ESKİDEN YAŞADIKLARIMIZIN HİÇBİRİNİ GÖREMİYORUZ”

PİRHA: Tarihsel ve toplumsal olarak Alevilikte kadının yeri nedir? Nasıl bir seyir izledi?

ŞEVDA ÇELEBİ ÇİÇEK: Tarihe dönersek kendi çocukluğuma dönmem gerekiyor. Orada yaşadıklarımız, gördüklerimiz tarihsel olarak Alevi kadının yerini bize gösterecektir.
Bingöllüyüm. Bizim köylerimizde dedelerimiz, pirlerimiz ve onların eşleri vardı. Ailelerimizin onlara bakış açısı veya köy halkının bakış açısı, kadınlara analara bakış açısı çok farklıydı. Pirimizin eşi olduğu için aynı makamda tutulurlardı asla ayırt etmezlerdi. Bizler öyle  gördük, öyle tanık olduk ve öyle geldik bugünlere. Öyle olmasını da diliyoruz.

Şu an geldiğimiz noktada maalesef öyle bir pozisyon kalmadı. Eskiden yaşadıklarımızın ve gördüklerimizin hiçbirini göremiyoruz biz. Gerek cemevlerinde olsun gerek toplumsal alanda olsun öyle bir şey yok. Asimile edildik, asimile ediliyoruz, asimile edileceğiz. Bunun için kadınların daha çok mücadele etmesi gerekiyor. Cemevlerimizde, cemlerimizde genelde kadınlar, analar geri planda kalıyor.

“ZAKİR OLARAK KATILDIĞIM CEMLERDE PİRLERİN EŞLERİ YOK”

Ben zakir olarak katıldığım cemlerde, pirlerin eşleri genelde cemlerde olmuyor. Analar erkanlarda olmuyor. Normal ocakzade analar da makama oturtulmuyor, ya da oturmuyor kendileri. Bu anlamda büyük bir sıkıntı var. Bunda da başta erkeğin kadını geri plana atmasından, daha sonra da kadının kendisini baskı sonucu oluşan fiillerden dolayı kendini geri plana atmasından kaynaklandığını düşünüyorum.Bugün Alevi kurumlarında yönetimlerde kadın temsilinin yok denecek düzeyde olmasının nedeni de bu baskının sonucudur. Hacıbektaş’ta Alevi kurumlarının bir masa etrafında biraraya gelerek verdikleri fotoğraf, Alevi kurumlarının kadına yaklaşımının en çarpıcı örneğidir.
Tabi ki Alevililik erkleşiyor. En basit açıdan bakarsak kadın erkek ayrımı var. Cemal cemale oturmamız gereken yerde biz ayrı oturuyoruz. Burada bir erkleşme var. En somut göstergesi budur. Buda içler acısı bir şey. Biz kendi geçmişimizde bunları yaşamazken şuanda 2019 yılında bunları yaşıyoruz, asimile oluyoruz aslında. Bunun bilincinde olmadan biz bunu yaşıyoruz.

“TALİP DE ANAYI ARAMAZ OLDU”

-Ne oldu da Alevi kadınlar sahneden çekildi?

ŞEVDA ÇELEBİ ÇİÇEK: Benim gördüğüm kadarıyla cemevlerinin oluşmasıyla birlikte daha önce pirler evleri gezerlerdi, analar da gelirlerdi. Ama şu anda cemevlerinin oluşmasıyla daha çok siyasileşti, rant oluştu. Bu rantlardan dolayı erkek daha çok ön plana çıktı. Kadınlar geri planda kaldı, analar aranmaz oldu. Talip de anayı aramaz oldu. Çünkü talip belki onu istedi. Talip kadınlarımız da bunu sorgulamadı. Aslında talip kadınların bunu sorgulaması gerekir. Kadının da kendini geri plana atmasından kaynaklı bir şey. Asimilasyon sistematik olarak böyle gelişiyor. Bu da böyle bir çark halinde döndü gidiyor.

“KORKU İMPARATORLUĞU YARATILDI”

Çok az sayıda kadın bu uğurda mücadele ediyor. Ben Alevi bir kadın zakir olarak, cemlerde oturan, deyiş söyleyen, sadece cemlerde de değil, kendi evimde çocuğuma saz çalıp bir deyiş söyleyen bir kadın olarak hakka yürüme erkanını yürütmek isterim. Cemevlerinde ya da normal bir cem erkanı yürütmek isterim. Bir kadın olarak o yetiye sahip biriyim. Bunu düşünürken aynı zamanda bir kadından ziyade toplumda erkeklerden gelecek tepkilerden dolayı o konuda geri adım atmak zorunda kalıyorum. Aslında korku imparatorluğu, bir tek Tayip Erdoğan’ın oluşturduğu bir şey değil, bizim kendi içimizde de bu var. Bu nedenle mücadele şart. Ben kendi adıma mücadele edeceğim. Dediklerimi yapmak istiyorum.

“AYRIMCILIK VAR”

-Aleviler her konuşmasında “Bizde kadın erkek eşittir” der. Geçekten eşit midir?

ŞEVDA ÇELEBİ ÇİÇEK: Eşit olmuş olsaydık demin söylediklerimi çürütmüş olurdu. Kesinlikle eşit değil. Evet Ana Fatma şefaati diyoruz, Zeynep ana diyoruz…. bir tek onlarda değil, bu uğurda nice kadınlarımız bize öncülük yapmış delildir.
Her ortamda Ana Fatma şefaati denilir ama maalesef erkana veya toplumsal bir paylaşıma geldiğimiz zaman veyahut gerek siyasi anlamda gerek inanç boyutu olabilir asla kadının yeri yoktur. Kadın kendini ifade edemiyor, ifade edemediği gibi, hiçbir yerde kendini rahat hissetmiyor. Söylediklerimizle yaptıklarımız birbiriyle uyuşmuyor. Kesinlikle  eşitlik yoktur, eşitlik sadece söylemde var.

Eşitlik ilkesi gereği, kadın erkek aynı cemde, aynı yolda, ya da aynı hakka yürüme erkanında bir arada olması gerekirken, maalesef orada da ayrımcılık var. Kadın erkek ayrı oturtuluyor artık. Düşünün ki ben bir cemde sorgulama yapmak istedim, kadın erkek neden ayrı oturtuluyor? Bizde can kavramı vardır. Kırklar Meclisi’nde 17 kadın yer almış neredeyse, eşittik.
Pir bana; sen bunu diyorsun da bana ’12 İmamların ismini sayar mısın’ diyerek tepki gösterdi. Onun dışında kadınların neden ayrı oturuyor’ diye sorduğumda da kadınlar kendi giyimlerine dikkat etmiyor, senin de bir zakir olarak başını kapatman gerekir’ dediler bana. Ben de bunun asla olmayacağını söyledim. Böyle bir şey bizim inancımızda yok, dedim. Eğer böyle bir şey talep ediyorsanız önce siz sarık bağlayın, şalvar giyin gelin, biz kadın olarak şalvarımızı, tülbentimizi bağlayarak cemlere geliriz, dedim.
Alevililik erkleşiyor. En basit yönden kadın erkek ayrımı var. Cemal cemale oturmamız gereken yerde biz ayrı oturuyoruz. Burada bir erkleşme var. En somut göstergesi budur. Bu içler acısı bir şey. Biz kendi geçmişimizde bunları yaşamazken, şu anda 2019 yılında bunları yaşıyoruz, şeriatlaşıyoruz aslında.

“KADIN CEME GİRİYORSA YÖNETİMDE DE OLMALI”

-Peki Alevi kurum ve örgütlerinde kadının yer alması neden önemli?

ŞEVDA ÇELEBİ ÇİÇEK: Kurumlarda yer alıyorlar, çok az sayıda yer alan var. Gerekli mücadeleler sonucunda yer alanlar var. Ya da gerçekten inandığı için olmuş olanlar var. Kadınlar kurumlarda olmalı çünkü zaten kadın üretiyor. Cemevlerinde arka planda kadınlar var. Ama kadınlar ön saflarda değil de genellikle arkada duruyor. Kadın üretiyor, kadın paylaşımcıdır, kadın birleştirici ve barışçıldır. Çünkü kadın doğurgandır. Kadının olması gerekir çünkü yetiştiriyor. Erkekten ziyade kadın daha çok inancına bağlıdır, çünkü bizim cemlere katılanların %90’nı kadındır. Bu sebeple kadın ceme giriyorsa yönetimde de olmalı, üretimde de olmalı.

“ALEVİLİĞİN ÖZÜNÜ BENİMSEMEK GEREKİYOR”

-Alevi kadınların özgün bir örgütlenme modelini yaratarak mücadele etmesi gerektiğine ihtiyaç olduğuna inanıyor musunuz? Nasıl bir model öneriniz var?

ŞEVDA ÇELEBİ ÇİÇEK: Altan yukarı doğru yani alttan cemevlerine doğru bir şeyler gelişiyor. Kadınlar bilinçli bir şekilde Aleviliğin özünü benimseyip Aleviliğe geniş çerçevede bakıp öyle alması gerekiyor. Bu şekilde alttan örgütlenip öyle gelmesi gerekiyor. Gerçekten Alevi inancını benimseyip, Aleviliğin ne olduğunu, kadının Alevilikteki yerinin ne olduğunu bilip öyle örgütlenip gelmemiz lazım. O şekilde bir model çizilebilir. Bu, cemevlerinde, inançsal yer yerde, panellerde, 12 Hizmetlerde olması gerekir. Ama bunu yaparken de Aleviliğin özünü benimsemek gerekir. O öze inersek zaten kendiliğinden gelişiyor. Önemli olan o noktaya inebilmek.

“EŞ BAŞKANLIKLAR OLMALI”

Alevi kadın meclisleri tartışmaları var, kurum ve örgütlerde eş başkanlık tartışmaları var bu konularda neler söyleyeceksiniz?

ŞEVDA ÇELEBİ ÇİÇEK: Alevi örgütlerinde eş başkanlıklar olmalı. Çünkü Alevilikte can vardır, dediğimiz gibi her şeyde eşitiz tabiki. Kadın meclisleri de olamalı, eş başkanlıklar da olmalı.

Bir yerden başlamak gerekiyor. Bunun genel merkezlerden geliştirilmesi gerekiyor. Bence bunu da kadının üst kurula gelip duyurması lazım çünkü erkek bunu yapmaz. Cemevlerinde kadın kadına el ele verip gerçekten Aleviliğin özünü biz kadınlar yeniden yaşatabiliriz.  

İlgili haberlerin linki

https://www.pirha.net/alevi-kurumlarinda-kadin-yoksa-aleviligi-konusmanin-da-ciddiyeti-yok-189173.html/23/09/2019/

Bu haber 428 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), 4. Olağan Genel Merkez Kongresi’ni Dersi..