Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / "Dersim’in parçalanması Kürdistan’ın parçalanması gibidir"

"Dersim’in parçalanması Kürdistan’ın parçalanması gibidir"

19 Haziran 2019, 14:11

Yeni bir yapılanma ve Dersim İnşa Kongresi ismiyle sadece dar sahada değil, bir bütün olarak Dersim Eyalet sorunlarının çözümünü hedef aldıklarını belirten Eş Başkan Ali Çatakçın, Aryen Haber’den Mercan Karakoçan’ın sorularını yanıtladı.

Haziran ayı başlarında Almanya’nın Frankfurt kentinde bulunan Hochtaunus Alevi Kültür Merkezi’nde Dersimi Yeniden İnşa Cemiyeti 5. Kongresi’ni gerçekleştirdi.

Yeni bir yapılanma ve Dersim İnşa Kongresi ismiyle sadece dar sahada değil, bir bütün olarak Dersim Eyalet sorunlarının çözümünü hedef aldıklarını belirten Eş Başkan Ali Çatakçın, Aryen Haber’den Mercan Karakoçan’ın sorularını yanıtladı.

Çatakçın, hedeflerinin Büyük Dersim’i tarihsel hikayesi ve sorunlarıyla birlikte tekrar ortak toplumsal hafıza haline getirmek olduğunu vurgularken, güncel siyaseti de değerlendirdi ve “Dersim’in parçalanması Kürdistan’ın parçalanması gibidir” dedi.

İşte Ali Çatakçın ile yaptığımız söyleşi:

Sayın Çatakçın, uzun yıllar başkanlığını yaptığınız ve Dersim kimliğinin korunması için diasporada hem kültürel hem siyasi çalışmalar yürüttüğünüz Dersim İnşa Cemiyeti 4 Haziran’da 5. Kongresini geride bıraktı. Bu arada yapılan isim değişikliği dikkat çekti. Neden ‘Dersim İnşa kongresi’ sorusunu sorarak başlamak istiyorum söyleşimize.

Her bütün parçalardan meydana gelir. Bütünün imhası parçaların tek tek imhasıyla mümkündür. Aynı toprak parçası üstünde yaşayan bir toplum için en büyük felaket, o toplumu ortak değerlere, toplumsal farkındalığa ve ortak tarihsel hikayeye kavuşturan ortak vatanını parçalara bölmektir. Kürtler, 20.yy’da, kendi toprakları üzerinde bu felakete maruz kaldı.

Fakat Kürtler bu felaketi daha derin yaşadı. Sadece ana vatanlarının parçalara bölünme, adının sözlük ve haritadan silinme, coğrafik olarak telaffuz edilmesinin yasaklanması felaketine maruz kalmadılar; bir de, parçalara bölünmüş topraklarının her parçasında, coğrafik alan üzerinde şekillenen vatan duygusunun yok edilmesi ve toplumsal hafızadan silinmesi felaketini çok derin yaşadılar.

1638 Kasrı-Şirin’de Osmanlı ve Safavi İmparatorlukları arasında varılan anlaşmayı Kürdistan’ın tarihteki ilk bölünmesi olarak kabul edersek, Kürtler bu bölünmeden sonra dahi eyalet sistemine dayanan özerk yapısını korumuş, bu coğrafik konumlanma sayesinde vatan duygusunu hep canlı tutmuşlardır.

Dersim’de 1937-38’de gerçekleştirilen Kürt soykırımı, ’’Total Vernichtung,’’ toplu yok etme politikasının son hamlesidir.

Yani sadece sömürge olgusu açısından bakılmamalı mı?

Sömürge kavramı bir statüdür. Yani bir ülkenin dış bir güç tarafından zorla himaye altına alındığını anlatır. Kürdistan sömürge statüsünde dahi değildir. Sömürgeci Türk devleti, Kürdistan’ı sömürge statüsü dahi olmayan konumunu, tarihsel olarak Kürtlerin vatan ve ulus duygusunun sembolü olan eyalet sistemini ortadan kaldırarak sağladı. Kürdistan’ın son özgür eyaleti olan Dersim’de uygulanan soykırımın bu denli barbar ve kural dışı olması bu nedenledir.

Birinci paylaşım savaşının bir sonucu olan Lozan Anlaşması’yla dörde bölünen Kürdistan’ın Kuzey ve Batı parçası, sömürgeciliğin Kürdistan’ı toplumsal hafızadan silme politikalarının çalışma sahaları olmuştur. Irkçılık ve tekçilik üzerine kurulan yeni Türk devleti, kendisine hediye edilen Kürdistan’ın Kuzey parçasında, ulus ve vatan duygusunu canlı tutacak bütün değerleri saldırı ve ortadan kaldırma hedefi olarak saptamıştır.

Kürt soykırımları, Kürtler’de vatan ve ulus duygusuna vesile olacak her türlü coğrafik tanımlamayı, ortak tarihsel anı mekanlarını da ortadan kaldırma yöntemiyle yürütülmüştür. Yani total bir yok etme, soykırım. Yıkılan ve ortadan kaldırılan bir şeyi yeniden tesis etmek, ancak yok edilen ve ortadan kaldırılan şeyin yok edildiği ve ortadan kaldırıldığı noktadan işe başlayarak yeniden inşa etmekle mümkün. Bu vesile ile 2004 yılında kurduğumuz müdahale kurumumuzun adına ’’Dersimi Yeniden İnşa Cemiyeti’’ dedik.

İNŞA ETMEK İSTEDİĞİMİZ, SÖMÜRGECİLİĞİN TOPLUMSAL HAFIZADAN SİLMEYE ÇALIŞTIĞI ‘DERSİM EYALETİ’DİR

İnşa etmek istediğimiz, sömürgeciliğin toplumsal hafızadan silmeye çalıştığı ve önemli oranda da başarılı olduğu Dersim Eyaleti’dir. Bu işi, devletin ’”Tunç Eli”, bizim “Mameki” dediğimiz Dersim Eyaleti’nin bir yerleşkesi, tarihsel olarak da merkezi olan dar bir saha ve bu dar sahayı ifade eden bir kurumla başarmak mümkün değil.

‘Dersim İnşa Kongresi’ ne Hülya Yer ve Ali Çatakçın Eşbaşkanlığa seçildi

 

Başka bir ifadeyle Dersimi Yeniden İnşa Cemiyet şimdi Kongre ismiyle etki alanını da hedeflerini de büyütüyor..

Dersimi Yeniden İnşa Cemiyeti, kuruluş esprisinin rolünü oynadı. Dersim soykırımını ve failini uluslararası platformlara taşıyarak, tarihin bu barbar soykırımını ifşa etti. En önemlisi de bu soykırıma maruz kalan Dersimlilerin hem kendisi, hem de katili ile yüzleşmelerini sağladı.

Bugün her Dersimli, 1937-38’de yaşananın soykırım, bu soykırımı uygulayanın Türk devleti olduğunu, kendi soykırımlarına neden olanın kendilerinin etnik ve inanç kimlikleri olduğunun farkındadır. Büyük Dersim’i, yani Dersim Eyaleti’ni tekrar ortak bir hafıza haline getirmek, Qoçgiri, Bingöl ve Mameki’de yaşanan soykırımın, genel Kürt soykırımının parçaları olduğunu kavramak ile mümkündür.

Yaşanan bu barbarlık ve trajedi ile hesaplaşmak, Kürdistan ve Dersim’in diğer sahalarında parça parça uygulanan soykırımı bütünlük içinde anladıktan ve ortak hafıza haline getirdikten sonra Dersim soykırımıyla hesaplaşmak

Bu haber 380 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Etnik, dini, sosyo-politik kimliği ve doğasıyla tarihsel özgünlüğü olan Der..