Lütfen bekleyin.. Lütfen bekleyin..
Dersim İnşa Kongresi - Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazıl açıklamada, ‘Bizler için Dersim her zaman Dersim’dir, Tunç-eli ise kan, acı, gözyaşı ve soykırımdır’ denildi
DİK adına yapılan açıklamanın devamında;
Dersim Belediye Meclisi’nin, 7 Mayıs 2019 tarihli toplantısında, gerek seçilmişlikten gelen meşru hakkıyla gerekse de Dersimlilerin tarihsel beklentisiyle “Tunceli Belediyesi” tabelasının yerine “Dersim Belediyesi” olarak değiştirilmesi kararından sonra; TBMM’n de iktidar başta olmak üzere gerek sosyal medyada gerekse siyasi partilerin milletvekillerinin ırkçı söylemlerini hala kin ve nefretle dile getirmektedirler.
İktidarın ve onun siyasal düzen partilerinin ‘Sonları dedelerii gibi olur’ diyerek açıkça tehdit, santaj ve gerekirse tekrardan soykırımm yaparız’’ demeleri aynı zamanda 37-38 Dersim soykırımı’nın kimler tarafından gerçekleştirildiğinin de bir kez daha açıkça ifadesidir.
‘Dersim, tarihsel hafızadır, Tunç-eli ise hafızanın silinmesidir’
Dersim İnşa Kongresi tarafından yapılan yazılı açıklamanın devamında şöyle denildi.
Zaten mevcut sınırları ve adı ile Tunceli’nin bizler açısından hiç bir hükmü ve meşrutiyeti yoktur.
Üstelik Dersim, tarihsel hafızadır, Tunç-eli ise hafızanın silinmesidir. Diğer yandan Tunceli, Dersim sınırları ve coğrafyası içinde yer alan Mameki’dir.
Bizler için esas olan ise; Koçqiri, Ulaş-Hafik, Qangal, Gımgım (Varto) Depe (Karakoçan), Kowanciyan (Kovancılar), Xarpet, Kela, Çad, Aşgale, Zara, İmraliye, Erzinganın da içinde yer aldığı ‘Büyük Dersim’ coğrrafyasıdır.
Dolayısı ile Dersim’in adı biz Dersimliler için zaten her zaman Dersim idi ve öyle de kalacaktır.
Devlet içinse Tunç-eli’dir. Ne devlet Dersim’i kabul etmiştir ne de biz Dersimliler, Tunç-eli’ni kabul etmedik, etmiyoruz ve etmeyeceğiz.
Dersim adı üzerinden soykırim ve katliam tehditlerini daha iyi anlamak için“Kürdistanda yürütülen imha ve katliamlara karşı gelişecek Kürt ulusal tepkisini lokal alanlara hapis etme amaci”na da bakmak gerekmektedir.
Kürt düşmanlığı, yukarıda bahsettiğimiz coğrafyamızda yaşayan Kürt Aleviler, Raa Haqi/Riya Heqi inancımıza da yönelik bir kuşatmadır.
Bu kuşatmanın somut boyutu ise yine son dönemerde ‘askeri operasyonlar’ bir kez daha ormanlarımızın ve kutsallarımızın ateşe verilebileceği gerçeğidir.
Yine son dönemlerde özellikle Tunceli Valisi Tuncay Sonel’in başlattığı ve Fırat Kalkınma Ajansı’nın desteklediği belirtilen, “Tunceli Doğa Sporları Altyapısının Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında turizm adına Dersim’de düzenlenen Rafting benzeri faaliyetler için oluşturulacak olan yollar, hizmet noktaları, doğaya taşınacak olan beton, kentin kirletilmesi, Munzur Gözeleri’ne otel yapılmak istenmesi vb her türlü uygulamanın bir spor faaliyeti olmayacağı, aksine doğal yaşamı yok ederken bir bütün olarak Dersim’in topografik yapısının da değiştirilmesinin amaçlanması da bir başka kuşatmadır.
‘Büyük Dersim ile dayanşmayı büyütelim’
Bu anlamda Dersim üzerinde yoğunlaşan ırkçı ve faşist saldırılar ancak ve ancak bir bütün olarak bölgesel bir karşı koyma, direnme ve mazlumların cephesini güçlendirmekten geçtiğine inanıyoruz.
Olası orman yangınlarına karşıda Dersimlileri ve Dersimli kurumları sessiz kalmamaya, duyarlı olmaya ve süreci çok yakından takip etmeye çağırıyoruz..
İşte bunun içindir ki bizler, kısa süre önce yoğun bir delege katılımı ve olgun tartışmalarla ‘Dersim İnşa Kongresi’ni ilan ederek bu sürece cevap olmaya ikrar vermiş bulunmaktayız..
Dersim İnşa Kongresi olarak, Dersim Belediyesi Meclis Kararı’nı selamlıyor ve bütün Dersimlileri, Dersimli kurumları, Alevileri, emekçi, demokrat, sol, sosyalist dost ve mazlumları ‘Tunç-eli’ anlayışına karşı ‘Büyük Dersim’ ile dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz..
Dersim İnşa Kongresi (DİK) YK adına Eşbaşkanlar
Hülya YER & Ali ÇATAKÇIN
