Bundan dolayıdır ki biz Dersimliler doğamıza bu kutsallıkla bakar ona göre de yaklaşırız. Ancak son yıllarda bu kutsal coğrafya talan edilmeye, yok edilmeye çalışılıyor. Baraj ve maden arama adı altında girilmedik, talan edilmeyen yer kalmadı. Tabi birde operasyon adı altında bombalanan, yakılan ormanda kalmadı. Birçok bölge askeri güvenlik bölgesi gerekçe gösterilerek yasaklanmış durumda. Bütün bu yasaklamalar bizim kutsal Dersim topraklarına olan sevdamızı asla yok edemez. Her zaman ve her koşulda yüzümüz o kutsal toraklara dönüktür ve aslada bundan vazgeçmeyeceğiz.
Kutsal topraklarımızı tanımak gelecek kuşaklara aktarmak hepimizin görevidir. Dersim yerelinde her yıl doğa gezileri düzenleniyor ve çok sayıda kişi bu gezilere katılıyor. Bu bir yönüyle gerçekten de iyi bir şeydir. Ancak çok kalabalık gezi gruplarının kutsal topraklarda geziye çıkması bazı olumsuz durumlara neden oluyor. Gruba hakim olunmayınca doğayı kirleten, ona zarar veren davranışlarda ortaya çıkıyor. Dersim’de gezi düzenleyen çok sayıda kişi var. Geziyi düzenleyenlerin doğaya karşı bilinç düzeyi oldukça yüksek ancak gezi grupları kalabalık olunca buna hakim olmak zor.
Geçen gün Dersim ziyaretimde ben de 2 gün bu gezi gruplarına dahil oldum. İlk gezimiz Dersim Akademi grubuyla Yel Dağı tırmanışımızdı. Sevgili İsmail Ateş’in öncülük ettiği grup 20 kişilikti. Sabah çok erkenden Dersim Seyit Rıza meydanında toplandık. Pülümür vadisinde arabayla geçtik. Kırmızıköprü’den Kocatepe köyü yoluna girdik. Doğa canlanmış her taraf yeşil bir örtüye bürünmüştü. Toprak yol olmasına rağmen kötü sayılmazdı. Yol üstünde bir köyde kahvaltı yaptık ve yolumuza devam ettik. Arabayı Karagöz köyünde bırakıp 20 kişilik grupla tırmanmaya başladık. Dağa tırmanışımız gittikçe her taraf beyaz örtü altında kalmaya başlamıştı. Mayıs’ın sonu olmasına rağmen ciddi bir kar vardı. Güneş karı yumuşatmıştı. İlk defa tırmanmama rağmen çok zorlandığımı söyleyemem. 10’da başlayan yürüyüşümüz kesintisiz devam etti ve 15.10 gibi Yeldağı zirvesine çıktık. Munzur dağlarının en yüksek rakımlı dağlarından biri olan Yeldağı’nın zirvesinde ciddi bir soğuk bizi karşıladı. Ancak bütün coğrafya ayaklarımızın altında idi. Bu mükemmel güzellik hem yorgunluğumuzu hem de soğuğu önemsiz kıldı. Yemek yerken çöpü doğaya bırakmadık. Özellikle kadın arkadaşlar daha duyarlıydılar.
İkinci gün gezimiz ise Ovacık’a bağlı Kırık Merdiven gezisiydi. Yine Dersim’de TUDAK aktivistleri Hıdır Yanmaz ve Hüseyin Gökhan Tüney’in organize bir geziydi ve 100’den fazla kişi katılmıştı. Sabah Dersim merkezde hareket ettik ve o kutsal Munzur vadisinde yol alarak Ovacık merkeze gittik. Kısa bir moladan sonra 40 Merdiven vadisinin başladığı Ziyaret köyüne gittik. Hıdır Yanmaz dostumuz gruba genel bir konuşma yaptı. Özellikle endemik bitkilerin kopartılmaması, yoldan çıkılmaması ve bitkilere basılmaması yönünde bir konuşma yaptı. Gerçekten de her gezi aktivisti bu kurallara uymak zorunda diye düşünüyorum. Vadi boyu akan sular bize eşlik etti. Bazen kar balkonu üzerinde geçtik, bazen kayalıklarda atladık. Güzel bir geziydi ama birkaç kişi genel gezi grubuna pek uymuyordu. Bütün uyarılara rağmen aykırı hareket ediyorlardı. Hıdır Yanmaz dostumuz kaç kere uyardığına şahit oldum. Sonuç itibariyle bu tür doğa gezileri olmalı ama gerçekten de götürülen grup mutlaka bilinçlendirilmelidir doğa konusunda.
Dersim’de döndükten sonra geçen gün sevgili Malik Kaya’nın çektiği bir görüntü ajanslara düştü. Kendini bilmez bir grup Dersim’in endemik bir bitkisi olan Ters Lalelerini sökmüşlerdi. Ters Lale koruma altında olan ve soyu tükenmeyle karşı karşıya kalan bir bitki türü. Bunun kopartılması büyük cezalar gerektiriyor. Ancak denetim yapmak o kadar kolay değil. Dersim halkının bu konuda bilinçli olması gerekiyor. Bu bitki türünün talan edilmesine kesinlikle müsade edilmemelidir. Kutsal olarak adlandırdığımız bu eşsiz coğrafyaya sahip çıkmak hepimizin görevidir.
Sosyal medya platformlarında gerçekten de Dersim coğrafyasının korunması konusunda emek veren dostları günah keçisi ilan etmek doğru değildir. Dersim’e sahip çıkmak oraya giden dostları doğa konusunda bilgilendirmekten geçiyor
DERSİM’E SAHİP ÇIKMAK HEPİMİZİN GÖREVİDİR.
(Ö.Politika)