Lütfen bekleyin.. Lütfen bekleyin..
Dersim Belediyesi meclisi geçen Mayıs ayında kayyımın Tunceli Belediyesi" olarak değiştirdiği tabelanın tekrar "Dersim Belediyesi" yapılmasına karar verdi. Alınan bu karar için belediye Tunceli Valiliği'nden onay istendi. Ancak Valilik karar vermedi, alınan karar durduruldu. Böylece bir anda "Dersim", "Tunceli" tartışmaları yeniden alevlendi.
Tam da böyle bir süreçte, Dersim Yeniden İnşa Cemiyeti 5. Kongresini, Almanya'nın Frankfurt kentinde 2 Haziran'da gerçekleştirdi ve adını "Dersim İnşa Kongresi’’ olarak değiştirdi. Eşbaşkanı ise Hülya Yer ve Ali Çatakçı oldu. Eski Dersim Demokratik Bölgeler Partisi Eşbaşkanı olan ve iki yıl önce hakkında tutuklama kararı çıkınca Almanya'ya gelen Yer ile kongreleşme sürecini, Dersim, Tunceli isim tartışmalarını konuştuk.
Podcast'imizde Hülya Yer'in değerlendirmesinden kimi özetler şöyle:
“Yoğun bir delege katılımıyla tartışmalar sonucu Dersim İnşa Kongresi kararını aldık. Dersim’e ilişkin saldırı politikalarına, karşı doğamıza kültürümüze, yaşamamızı yönelik kapsamlı saldırılara karşı acilen kongreleşmeye gittik.
Yavuz Sultan Selim’den günümüze kadar özellikle Dersim, Dersim bölgesi üzerinde, Alevilerin, Kürtlerin üzerinde hep bir soykırım katliam politikası gerçekliğiyle karşı karşıya kaldık. Tarihe baktığımızda Kürdistan birçok ili özellikle Dersim toplumu, diaspora toplumu olmuş durumda. Sadece Avrupa değil dünyanın her yerine yayılmış durumdayız. Bu acı bir şeydir. Bu toplumu kendi toprağından koparmak kötüdür. Tekçi, faşizan zihniyet gibi düşünmezsen o sisteme muhalif olduğun süreç içerisinde sen hep hedefsin, o toplum hep hedefsin.
1937-38 soykırımı tarihin en kara, en lanetli sayfalarıdır.
Biz Dersimliler hala travma toplumuyuz. Bu insanlık dışı, soykırımcı zihniyetine karşı, Dersimliler taviz vermediler. Belki kimi zaman güçlü bir şekilde karşı koyuş yaptılar, belki kimi zaman zayıfladılar. Ama, Seyit Rıza’nın torunları, bu ceberut sisteme dert olmaya devam ediyoruz. Sürgünde, cezaevlerinde, zindanlarda oluşumuz, topraklarımızın işgal edilmesi, köylerimizin yakılışı. Dersimliler yine de teslim olmadı.
Bugün Dersimliler diaspora toplumu olmuş durumda. Her birimiz bir yerde de olsak, gittiğimiz yerde bir Dersim inşa ediyoruz.
Dersim hep tarihsel hafızadır. Tunceli ise hafızasının silinmesidir. Ne devlet Dersim’i kabul etti, ne de biz Tunceli’yi kabul ettik.
Alişer’in de bir sözü var. “Dersim’e sefer olur, ama zafer olmaz” diyor. Dersim üzerindeki 1937-38 katliamını tamamlayamadılar. Dersim isim tartışmalarıyla görülüyor ki, Dersim üzerindeki soykırım hala devam ediyor.
Katillerimiz isimlerini sokaklarıma verdiler. Dedelerimizi, annelerimizi katledilen katillerin isimlerini okullarımıza verdiler. Dersimlileri yoğun bir kültürel soykırımla karşı karşıya bıraktılar. Biz şimdi Tunceli’yi nasıl kabul edeceğiz?
Tunceli denilince tüylerim diken diken oluyor. Tunceli denilince, tecavüze uğramamak için kayalıklardan kendini atan Dersimli kadınları hatırlıyorum. Devletin kurşununa yazıktır deyip, Dersim’in çocuklarını meşe ağaçlarıyla kafalarına vura vura öldürülmeleri geliyor. Tunceli deyince aklımıza, vahşet, kan ve işgal geliyor.
Vali Dersim tabelasını indirdi, Tunceli yaptı. Tabelayı indiren kayyumdu, valiydi. Dersim tabelasına onay vermeyeceğini anlamıştık. Dersim tabelası kimsenin onayına sunmadan, alıp asılmalıydı.
Dersim tabelasının asılması için dönemin belediye eşbaşkanlarımız Nurhayat Altun ile Mehmet Ali Bul, hiç kimseden icazet beklemeden, karar aldı, çekicini, çivisini halkla birlikte alarak tabelayı astı.
Dersim tabelası bir kelime cümle değil, tarihtir, hafızadır. İnancımız, kültürümüzdür. "
Kaynak; https://ahvalnews-com.cdn.ampproject.org/c/s/ahvalnews.com/tr/dersim/hulya-yer-dersim-tarihsel-hafiza-tunceli-vahset-kan?amp
