Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / ''Elimizin hamuru ile kenti değiştireceğiz''

''Elimizin hamuru ile kenti değiştireceğiz''

26 Mart 2019, 13:59

Dersim Ovacık'ta Devrimci Güç Birliğinin Eş Başkan Adayı Serpil Argın Evrensel'den Meltem Akyol'a konuştu. Ovacık'ın tek kadın adayı Serpil Argın: Elimizin hamuru ile kenti değiştireceğiz diyerek

Ovacık’ta lapa lapa kar var… İlçe kar altında, kara bata çıka köy köy, mahalle mahalle, ev ev yürüyen bir seçim çalışması var Ovacık’ta.

Serpil Argın, Devrimci Güç Birliğinin Eş Başkan Adayı. Serpil aynı zamanda ilçenin de tek kadın adayı, o nedenle çalışmanın önemli bir bölümü kadınlarla yürüyor. El ilanı dağıtımları, ev gezileri... Hepsinde kadınlar var, hem kadınlara hem de ilçede yaşayan herkese neden kenti yönetmeye aday olduklarını anlatıyorlar. Birkaç gündür izlediğimiz kadarıyla da önemli bir geri dönüş alıyorlar. Biz bugün Serpil Argın’ın metal işçiliğinden, öğretmenliğe oradan gazeteciliğe ve son olarak da belediye başkan adaylığına uzanan yolculuğunu sizlerle paylaşalım istedik.

TEKSTİLDEN METAL İŞÇİLİĞİNE ORADAN GAZETECİLİĞE

Serpil Argın, 1983’te Ovacık’ta doğmuş, Yalmanlar köyünde. Ama çok uzun sürmemiş. Zor zamanlar malum... “5 yaşındaydım, köylerden ayrıldık, İzmir’de büyüdüm ben. Liseyi İzmir’de bitirdim” diye özetliyor o dönemi Serpil. Lise bittikten sonra işçilik başlamış. Diyor ki Serpil, “Cuma günü karne aldık, ben hemen salı günü işe başladım.” Önce tekstil işçiliği yapmış. Tabii biraz kısa sürmüş. Sonra metal sektörü... Bilenler bilir, metal işçiliği zordur, hem de çok. Serpil 10 küsur yıl metal işçiliği yapmış, tabii arada fabrika değiştirmeler, iş bulamamalar, bu nedenle tekrar tekstil işine geri dönmüş, arada anketörlük yapmış.

“Yani yapmadığım iş kalmadı gibi” diye özetliyor o dönemi. Son çalıştığı fabrikada sağlık sorunları baş göstermiş, işi bırakmış. “Herkes, 3-4 yıl içerisinde bel fıtığı, boyun fıtığı, boyun düzleşmesi gibi pek çok meslek hastalığına yakalanıyor. Metal işi ağır. Bende işte futbolcu hastalığı olan menisküs oldu, uzun süre ayakta çalışmaktan kaynaklı.”

Çalışamayınca üniversite sınavına girmeye karar vermiş, 2012 yılında da Munzur Üniversitesi Uygulamalı İngilizce ve Çevirmenlik bölümünü kazanmış. 25 yıl sonra memlekete dönme ihtimali yeşerince, üstüne bir de İngilizce öğrenilecek. Düşünmeden dönmüş Dersim’e. Okulu bitirince de Mazgirt’te bir yıl ücretli öğretmenlik yapmış.

Sonra yolu Evrensel’le kesişmiş. Kesişme aslında tabii çok önce başlamış. Bütün işçilik hayatı boyunca Evrensel ile hep yan yana yürümüşler. Çalıştığı fabrikadaki sorunları Evrensel’e anlatmış, sokakta Evrensel dağıtmış. Sonra daha önce sıkıntılarını haber yapan gazetenin muhabiri olmuş. Sonra evlilik ve Dersim’e dönüş... Orada da Evrensel muhabirliği devam etmiş. Gazete muhabirliği devam ederken de Devrimci Güç Birliğinin Ovacık adaylığı gündeme gelmiş: “Partim, doğduğum ilçenin eş başkan adaylığını önerince onur duyarak kabul ettim” diyor.

"BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN, DEDİM SONRA..."

Öğrencilik, işçilik, öğretmenlik, gazetecilik… EMEP’le bir araya nasıl geldiğini merak ediyoruz. Anlatıyor Serpil: “Sanırım ortaokul dönemiydi, babam eve Yaşar Kemal, Aziz Nesin kitapları getirmeye başladı, Deniz Gezmişlerin hayatını anlatan, İbrahim Kaypakkayaların hayatını anlatan kitaplar... ‘Bunları okuyun’ diyordu, biz de okuyorduk, bilmediğimiz şeyler çok tabii, babama ilk sorum ‘faşizm nedir’ oldu. Sonra lisedeyken de babam bir gün geldi, bağlama almış, ‘Kursa gideceksin kızım’ dedi, o zaman tabii bize söylememiş ama benim de örgütlendiğim EMEP Gaziemir İlçe Örgütü'ne gidip geliyormuş babam, orada panellere katılıyormuş. Beni partiye götürdü. Kursa gidip gelmeye başladım, sonra işte o vesile ile lisede Emek Gençliğinin çalışmalarına katılmaya başladım."

YARIM KALAN BAĞLAMAYI OVACIK’TA TAMAMLAYACAK

Arada bağlamaya ne olduğunu merak ediyorsunuz tabii. Sordum, hoca gitmiş kurs yarım kalmış. Eee bir de işçilik başlayınca daha da zorlaşmış… Devam edememiş, ama sonra ritme merak sarmış, erbaneye başlamış. O da şehir değişikliği nedeniyle yarım kalmış. Burada diyor “Gençler için kültür-sanat faaliyetlerine katılacakları, eğitimini alacakları merkezler açmak istiyoruz. Ben de o zaman bağlamayı da ama daha çok erbaneyi öğrenirim.”

"RANT KAVGASINA KARŞI BİRLİKTE YÖNETMEYİ ÖNERİYORUZ"

Ovacıklılara ne önerirsiniz diye soruyorum Serpil Argın’a. Öyle ya seçim de son düzlükteyiz, seçim meydanları da vaatten geçilmiyor. Serpil anlatıyor: “Bakın AKP-MHP blokundan tutun da CHP’ye kadar seçim bildirgelerine baktığımızda sadece rantın kimler tarafından paylaşılacağı konusunda farklılıklar olduğunu görüyoruz. Yani rantı hangi çevre alacak kavgası onlarınki. Yine Ocavık ‘Komünist belediye’ ile anılan bir yer, TKP’nin de adayı var. Onların geçen dönem belediyede yaptıkları olumlu işleri geliştirerek sürdürmek hedeflerimizden biri. Eksik bıraktıkları var elbette, onlara ilişkin de söylediklerimiz, söyleyeceklerimiz var. Ama bizim esas olarak bunlar dışında söylediğimiz şey belediyenin kaynaklarının nasıl değerlendirileceğine halkın karar vermesi. Bütün mahalleler için mahalle meclisleri öneriyoruz, halk meclisleri, kadın meclisleri, gençlik meclisleri. Tüm karar alma süreçlerine halkın dahil olduğu, bir sistematik bu. Yani temel belediyecilik hizmetleri örneği, kaldırım, çöp, su, ulaşım… Bunların hepsine dair kararlar alacaklar. Yapılanın da yapılamayanın da ortağı olacak halk. Şeffaflık dediğimiz şeyi de böylece hayata geçireceğiz.”

"OVACIK’I KADINLARLA YÖNETECEĞİZ"

Ovacık'ın hiç kadın belediye başkanı olmamış. Serpil bu nedenle bu konuda da bir ilk olmayı istiyor. Ovacık’ta daha önce bir kadın aday eş başkan adayı olmuş ama çok ön plana çıkarılmamış, ’80’lerde bir kadın aday var ama o da 5-6 oy alabilmiş, ona ‘Elinin hamuru ile erkek işine karışma, bunlar senin kalemin işler değil’ denilmiş. O nedenle toplumsal hayatın şekillenişinin baş aktörü olan kadınlar burada hayatın dışına, eve itilmiş. İş olanakları tartışılırken akla en son onlar gelmiş, hizmetlerde, fikir almada da öyle. En işsizler, en güvencesizler onlar. Çocuk bakımı, yaşlı bakımı, ev işleri… Hepsi kadınların omuzlarında. O nedenle gidilen evlerde en çok kadınlardan destek alıyor Serpil. Kadınların çoğu ‘Artık biz kadınlar yönetelim' diyor. “En siyaset dışı konuşan kadınlar bile şunu diyor bize: ‘Eğer belediye başkanı kadın olursa ben gelir derdimi rahatlıkla anlatırım' diyerek anlatıyor Serpil.

Özellikle kadınlarla birlikte ne yapabileceklerini konuştuklarını söyleyip ekliyor: “Kreşler ve bakımevleri öncelikli işlerimizden biri olacak. Kadınların hem çalışma yaşamına katılması hem de bütün bu işler nedeniyle eve hapsolmaktan kurtulması çok önemli. Burada insanlar taşınmak zorunda kalıyor çocukları için ya da ailenin yarısı Elazığ’a gidiyor, yarısı burada kalıyor. Çocukların eğitimi bizim açımızdan çok önemli. Yine gençler için meslek eğitim merkezleri de önemli. Bu da önümüze koyduğumuz işlerden... Bütün bunları elbette tarif ettiğimiz meclisler aracılığı ile Ovacıklılarla yapacağız.”

(Evrensel)

Bu haber 382 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Etnik, dini, sosyo-politik kimliği ve doğasıyla tarihsel özgünlüğü olan Der..