Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / "Unutturmak değil, yüzleşmek! Soykırım tanınsın''

"Unutturmak değil, yüzleşmek! Soykırım tanınsın''

03 Mayıs 2018, 19:58

Almanya'da faliyetlerini devam ettiren Dersim yeniden İnşa Derneği, Tertele'nin 81. Yılında bir açıklama yaparak soykırımcıları kınadı. “4 Mayıs Dersim için kara bir gün” denilen açıklama şöyle devam etti.

‘Dersim Tertelesi’nin 81. Yılın da Dersim Yeniden İnşa Cemiyeti bir açıklama yaparak soykırımcı zihniyeti şiddetle kınadığını bildirdi. 

"Unutturmak değil, yüzleşmek! Soykırım tanınsın, Dersim'i yeniden inşa edelim!" şiarı ile yapıan açıklamada Dersim Yeniden İnşa Cemiyeti, “Tunceli Tenkil Harekâtı”na dair Bakanlar Kurulu’nca alınan kararda Dersim’in bitirilmesinin öngörüldüğü belirtilerek, emri verenin bizzat Mustafa Kemal’in kendisi olduğu savunuldu.


“Devletin Dersim’de işlediği bir soykırımdır” denilen açıklamanın devamında Dersim Soykırımı’nın hem Türkiye tarafından hem de uluslararası arenada tanınması ve gereğinin yerine getirilmesi gerekirken, soykırım politikasının hükümetlerce devam ettirildiği ifade edildi.

Açıklamada, AKP’nin ve devletin Dersim Soykırımı üzerinden rant devşiren politikalardan vazgeçmesi ve soykırıma ilişkin belgeleri Dersim halkına vermesi gerektiği belirtilirken, “Soykırımda iktidar olan CHP’nin başkanı ‘Dersimli Kemal Kılıçdaroğlu’, soykırımı unutturup ‘Tunceliliği’ öne çıkardığı” ifade edildi.

20. Yüzyılın hemen başlarında ittihat terakki ile başlayan İmha ve inkar politikası Ermeni halkını soykırımdan geçirdi.
1920'lerin başında ise cumhuriyeti kuracak kadrolar, Koçgiri'de bir Kürt-Alevi soykırımı yaparak aslında cumhuriyet dönemininde Kürde ve Aleviye nasıl yaklaşacağının ip uçlarını veriyordu.
Devlet, 1915'de işlediği suçu da ardına alarak bu kez Dersim coğrafyasına yöneldi.

Dersimin kültürel zenginliğini, inancını, coğrafyasını ve en önemlisi de 'özerkliğini' ortadan kaldırmak, yok etmek için harekete geçti.
Devlet kararı; 'Dersim Vurulmalıdır'

Bu temelde 4 Mayıs 1937 günü TBMM' n de bakanlar kurulunca 'DERSİM VURULMALIDIR' kararı çıkartıldı ve sonrasında bilinen süreç yaşandı.

Türkiye Cumhuriyeti devleti yöneticileri Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü gibi CHP'nin ve devletin en önde gelenlerinin emir ve komutaları ile düğmesine basılan 'DERSİM SOYKIRIMI' süreci böylece resmi olarak başlatılmış oldu.

Dersimde yaşananlar, Devletin ve CHP'nin rolü konusunda ise son 10-15 yıldır sürdürülen çabalar sonucunda artık, 'Dersim Soykırımdır' denilmeye başlandı.

Avrupa Parlamentosu salonlarında 'Dersim Soykırımı Konferansları' sonucunda adı konulmamış bu dava Lahey ve BM'e taşınarak çok önemli bir gelişme sağlandı.

Giderek olgunlaşan ve önemli bir gündem oluşturan 'Dersim Soykırımı' tartışmaları, taraflı tarafsız bir çok kesimin gündemine girdi.

Dersimde yaşananların bir isyan olmadığı, Seyid Rıza ve yoldaşlarının ise biyat etmeyen, onurlu bir duruş ile Dersim davasına sahiplendiği bu çabalar sonucu ortaya çıkartıldı.

İşte bu gün 81 yıl önce 'DERSİM VURULMALIDIR' kararı alan devletin cumhurbaşkanı ve onun AKP'li hükümeti ise hala Dersimde yaşananlar ve Dersimlilerin acıları üzerinden utanmadan siyaset yapmakta ve Dersimliler ile alay etmektedir.

Devlet, AKP hükümeti ve cumhurbaşkanı, 'Kürt sorunu yoktur' yaklaşımını 'Dersim Soykırımı diye bir şey yoktur' noktasına çekmiştir.

Dersimin acıları üzerinden 'Dersim sanığı CHP'yi vurmak isteyen bir cumhurbaşkanından 'AKP-CHP ortaklaşmasına' doğru giden bir tutum görmekteyiz.

Bugün 4 Mayıs ve biz Dersimliler hem yastayız ve hem de öfkeliyiz

Yani bir başka deyişle 4 Mayıs 1937 tarihi Dersim için kara bir gün, insanlık içinse utancın adıdır.

4 Mayıs karanlığın imzasının, kara vicdanların masa üstünde ferman verdiği günün adıdır.

4 Mayıs 1937 on binlerce Dersimlinin katledildiği, on binlercesinin sürgün edildiği, ailelerin parçalandığı, çocukların zorla evlatlık verildiği o büyük kırımın, soykırımın adıdır.

4 Mayıs 1937 Dersim için acı ve öfkenin adıdır.

4 Mayıs Soykırımcıları lanetleme ve soykırım kurbanlarını anma günüdür.

4 Mayıs, Dersimlilerin onuru Seyid Rıza'ların ipe gidş sürecinin başlangıcıdır.

Devlet , CHP ve AKP özür dilesin

Türkiye Cumhuriyeti soykırımlar ve katliamlar üzerinde inşa edildi..

Ermeni soykırımı, Koçgiri, Şeğ Said, Zilan, Dersim, 33 kurşun, Maraş, Çorum, Sivas, Gazi, Roboski ve hatta Gezi-Taksim olayları...

Başta Silopi, Cizre, Sur, Nusaybin, Yüksekova, Şırnak vb merkezlerde yürütülen ‘devlet terörü’ karşısında yine CHP, MHP ile birlikte AKP’nin koltuk değneği olmuşlardır..

Yine en son dün Dersim'e saldıranTürk devleti tarafından bugün Afrin saldırısı ile birlikte Dersimli Kürt Alevi kardeşlerimizin yanı sıra kadim halkların ve inançların yerlerinden yurtlarından nasıl sürgün edildiklerine tanıklık ettik..

Hangi birini sayalım?

4 Mayıs 1937 / 1938 Tertelesinin 81. yılında ve yüzleşmeyi bekliyor...

Başta, Dersim sanığı CHP olmak üzere kanlı geçmişi ile yüzleşmelidir, Dersimlilerden 'açıkça' özür dileyerek yapmış olduğu 'Soykırımın' hesabını vermelidir.

Devlet başkanı olmaya day, diktatör, gerici-ırkçı ve anti demokratik cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan ise devlet adına Dersimden ve Dersimlilerden özür dileyerek devletin kanlı geçmişi ile yüzleşmeli, başta Ermeni soykırımı olmak üzere devletin yaptığı tüm katliamlardan ötürü Kürtlerden ve Alevilerden özür dilemelidir.

Dersim hala kuşatma ve soykırım tehdidi altındadır.

Devletin ve AKP hükümetinin Dersim üzerindeki oyunları, asimilasyon planları ve soykırımı sürdürme politikası hala devam etmektedir.

Dersim coğrafyası üzerinde yapılmasına başlanılan ve yapım kararı alınan barajlar, hes projeleri ve kalekollar ısrarla sürdürülmek istenmekte, buna karşı gelenlere ise 'devlet şiddeti' uygulanmaktadır.

Dersim kimliği, inancı ve tarihsel-otantik değerleri gerek devlet ve gerekse bizzat bazı yerli işbirlikçiler eli ile özünden boşaltılmak istenmekte, Dersim yerine 'Tunceli' kültürü dayatılmak istenmektedir.

4 Mayıs 1937'nin CHP'si ile 2016 yılının CHP'si arasında ise hiç bir farkın olmadığı açıkça görülmektedir.

Biri 'DERSİM VURULMALIDIR' diyerek soykırım yaptı, diğeri ise, 'soykrım yoktur, abartmayalım' diyebilecek kadar yüzsüz, soykırım suçunu örtbas etme telaşındadır.

Erdoğan ve AKP, ‘Kürt vekilleri meclisten atarak hhapishane yolunu göstermesine karşın CHP ise ‘Meclisten atalım ama hapise yollamayalım’ diyerek sözde AKP’den farklılığını gizlemeye çalışmaktadır.

AKP, MHP, CHP ortaklaşması demek; Türk devletinin uygulamaya koyduğu savaş, çatışma ve gerginlik konsepti, AKP dışında MHP ve CHP’nin iştiraki ile genişletilmesi anlamına gelmektedir.

Fakat her şeye rağmen Dersimliler başta Dersim coğrafyası olmak üzere yaşadıkları her alanda soykırımcılara iyi bir ders vereceklerdir.

Dersimlilerin yürüyüşü devam edecek

Dersimlilerin ve dostlarının özgürlük yürüyüşü devam edecektir.

4 Mayıs, Dersimlilerin vicdanında bir 'yas günü' olarak yerini almıştır.

Bundandır ki Dersimliler her yıl 4 Mayısı, "Kara Gün" yada "Roza Şaê" derler.

79. yılına girerken Dersim halkı hala hakikatin yüzleşmenin olmasını beklemektedir.

DÊRSİM Roza Şaê

4 Mayıs 1937 Kara Gün

Hakikat ve Yüzleşme istiyoruz !

Vicdan sahibi herkesi acımızı paylaşmaya, bu büyük insanlık suçunun bütün yönleri ile aydınlatılması ve hesabının verilmesi mücadelemize omuz vermeye çağırıyoruz.

TOPRAĞA KEFENSİZ DÜŞENLERİMİZ KARANLIĞI AYDINLATAN IŞIĞIMIZDIR.
DERSİM 1937-1938' i UNUTMA !
DERSİM 1937-1938 'ti XO VİRA MEKE !
DERSİM 1937-1938' te BİRMEKE !

DERSİMİ YENİDEN İNŞA CEMİYETİ YÖNETİM KURULU

 

Bu haber 638 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Etnik, dini, sosyo-politik kimliği ve doğasıyla tarihsel özgünlüğü olan Der..