Dersim’de 1937-38 yılları arasında uygulanan politikalar sonucunda büyük mezalime imza atıldı. Bu politikaların fitili ise, Bakanlar Kurulu tarafından 4 Mayıs 1937’de alınan kararla ateşlendi. Şark Islahat Planı doğrultusunda çıkarılan “Tunceli Tenkil Harekatına Dair Bakanlar Kurulu Kararı” adı taşıyan bu kararla resmi rakamlara göre, 16 bin, resmi olmayan rakamlara göre ise, 70 bin dolayında insan katledildi. Yine on binlercesi yerlerinden yurtlarından sürgün edildi.
Osmanlıdan günümüze kadar baş eğmeyenlerin diyarı olan Dersim üzerindeki kirli politikalar ve katliamlar hiç dinmezken, Dersim halkı ise diline ve kültürüne sahip çıkarak bu politikaları boşa çıkardı.
24 Kasım 2010’da Berlin’de yapılan Dersim Konferansı’nda katliamın Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) taşınması kararı alındı. Avukat Erdal Doğan, Dersim Katliamı’na ilişkin hazırladığı 225 sayfalık dilekçe ile 23 Kasım 2012’de Hollanda’nın Lahey Şehrinde bulunan UCM’ye başvurdu.
88 yaşındaki Ali Doğan ise, katliamı esnasında kendisinin süngülenmesi ve annesi ile iki küçük kardeşinin öldürülmesiyle ilgili 2017 yılında Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Doğan, 2012 yılında Bakanlar Kurulu’na yaptığı Dersim katliamı nedeniyle kendisi ve toplumdan özür dilenmesiyle ilgili başvurusu reddedilince avukatı aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak davanın yeniden görülmesini talep etti.
SOYKIRIM KARARININ ALINDIĞI GÜN
Türkiye tarihinin en büyük katliamlardan biri olan Dersim tertelesinin üzeri tam 81 yıldır örtülü vaziyette. Devlet katliamla ilgili resmi belgelere erişime izin vermiyor. Katliam mağdurlarının torunları ise, her yıl 4 Mayıs’ta anmalar gerçekleştiriyor. Bu yıl da Dersim’de 4 Mayıs günü tüm sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ile inanç kurumları Seyit Rıza Meydan’ında anma etkinliği düzenleyecek. Seyit Rıza’nın idam edildiği 19.38’de saygı duruşunda bulunulup çerağlar yakacak.
‘ULUS DEVLET İLE TEKÇİLİK DİZAYN EDİLMEK İSTENDİ’
Demokratik Alevi Derneği (DAD) Genel Başkanı Dursun Demirtaş 4 Mayıs tertelesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, seçilen döneme işaret etti.
Demirtaş, “Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılması sonucu cumhuriyet kuruldu. Yapılan savaşta bağımsızlık kazanıldı. 1924’te yapılan anayasada tamamen ulus devlet modeline geçildi. Yani Misak-ı Milli Türkiye sınırları içerisinde olan tek millet, tek ırk, tek dil, tek din şeklinde bir dizayn yapıldı. Ulus devlet ile bütün farklılıklar tek bir kalıba sığdırılmak istendi” dedi.
‘DERSİM DÜŞMANLIĞI OSMANLIDAN GELİYOR’
1937-38 harekatından önce Koçgiri, Ağrı gibi bir çok yerde sayısız katliamların yapıldığını da hatırlatan Demirtaş, şunları belirtti: “En son da ‘Dersim çıban başıdır’ denilerek büyük oyunlar oynandı. Osmanlı döneminde de birçok sefer yapılmıştır. Ancak hiçbiri başarıya ulaşmamıştır. Dersim, Alevi inancına sahip olduğu için 4 Mayıs’ta Bakanlar Kurulu kararı ile askeri harekat başlatılma kararı alınmıştır. Bu harekat ile Dersim’i kısmen imha etmek, Türkleştirip sünnileştirmek için yasal düzenlemeler yapılmış. Ardından harekat başlayarak Dersimliler insansızlaştırma, yok etme ve sünnileştirilmek ile karşı karşıya kalmıştır.”
'ANABİLECEĞİMİZ MEZARLARI DAHİ YOK'
Demirtaş, Dersim’e 1937’de kısmi bir harekat düzenlendiğini, esas büyük hareketin ise 1938’de başlatıldığını kaydetti. Demirtaş, “Bu katliamlar 40’lı yıllara kadar sürmüştür. Toplum büyük bir kırımdan geçirildi. Çoğu da sürgün edilmişti. İnsanlar canlı canlı evlerinde yakılarak öldürüldü. Soykırımdan geçirilenlerin, Seyit Rıza ve binlercesini anabileceğimiz mezarları dahi yok. Bu çok insani bir taleptir. Devlet bunu aydınlatmamıştır. Hesap vermemiştir” ifadelerini kullandı..
’DERSİM SOYKIRIMI BÖLGE İLLERİNDE SÜRÜYOR’
1937’de başlayan soykırımın günümüze kadar bölge illerinde sürdürülerek devam ettiğini vurgulayan Demirtaş, “Dersim soykırımı yapanların zihniyeti sürüyor. Türkiye soykırımların önü geçmesi için öncelikle demokratikleşmesi gerekir. Devlet Dersim’den özür dilemedikçe, hesap vermedikçe bu katliamlar sürecektir. Ki çok yakın tarihten Çorum, Maraş ve Sivas’a tanık olduk. Dersim’in hesabı verilseydi, şu an katliamlar sürmezdi. Devlet kendisi ile yüzleşmelidir” diye ekledi.
‘VAR OLAN GERÇEKLİĞİ SOYKIRIMLARLAR YOK EDEMEZLER’
Dersim’in tarihin en büyük soykırımını yaşadığını vurgulayan Demirtaş, “Ancak yapılan soykırım politikalarıyla hiçbir zaman istediklerini elde edemediler. Dersimliler, bin yıllardır var olan inanç ve kültürünü yaşıyorlar. Tüm iktidarlar Alevi inancını kendisine karşı bir güç olarak görüyor. Bu nedenle savaş açıyor. Kainatın oluşundan bu yana hiçbir güç var olan bir gerçekliği yok edememiştir. Bu nedenle hak ve hakikat anlayışını hiçbir güç de topla tüfekle yok edemez. Yapılan soykırımlar hiçbir zaman karşılık bulmadı. Öldürebilirler, bastırabilirler, ama asla yok edemezler” dedi.
Demirtaş, son olarak herkesi 4 Mayıs’ta Seyit Rıza Meydanı’ndaki anmaya çağırdı.
MA