Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / Türkçülükten Zazacılığa, Avrupa’dan Dersim’e Servis: Ebubekir Pamukçu

Türkçülükten Zazacılığa, Avrupa’dan Dersim’e Servis: Ebubekir Pamukçu

24 Ocak 2018, 20:08

Zaza Kürtler ve Devletin Zazalık projesi IVTC’nin “her derde deva” darbesi 1980’den hemen sonra ve kısmi dil farklılığı üzerinden Zazacılığın inşası enteresan bir isim olan Ebubekir Pamukçu ile başlatılır. Ebubekir Pamukçu bir Türkçüdür Zazacı olmazdan önce.

Örneğin Kurtuluş Savaşı adıyla derlediği, 1970'de, şiir kitabında ''Asya'dan koptum, sarstım Cihan'ı/ Acemi, Arap elleri'ni Frengistan'ı/Güneşi deldi şafakla mızrağımızın ucu/Titretti alemi keskin kılıcımda/Yeniden silkinmek/Yeniden Türk olmak istiyorum, güçlü/ (s. 26-27) ... Ben Oğuz'um, ben Oruc'um/Mertlerin Beyi, ben Alparslan'ım/Söğüt'te yeşeren fidanların beyi, Osman'ım ben/Çaldıran'da, Ridaniye'de, Mekke'de/Müslümanların beyi Yavuz'um ben/ At üstünde Mustafa Kemal'im ben/Adımız Türk/dilimiz Türkçe/ . 62 Türk'üm, TÜRK'ÜM ben:' (s. 32-34)(i) şeklinde haykırır.

 Aynı Pamukçu bu tarihten kısa bir süre sonra bir Zazacı olarak ve enteresan bir şekilde Dersim Ovacık Yatılı Bölge okulunda Türkçe öğretmeni olarak ortaya çıkar. Bu konu, ‘1969-1976 İstanbul-Şile-Karamandere Köyü İlkokulu Öğretmeni ‘O arada İstanbul’da Eğitim Enstitüsü yaz Okulundan Türkçe öğretmenliği diploması aldı, 1976 Sonbaharında Ovacık Yatılı Bölge okuluna atandı’ biçiminde ve çocuklarının ismine ve doğumuna kadar bilen bir kişi olan ve ön ismini gizleyen M. Hayaloğlu tarafından(ii) aktarılır.

Küçük Emrah tadında kaleme alınan biyografisinde, Ovacık’ta tutuklanmasından ve Diyarbakır’da sorgulanma, oradan döndükten sonra Van’a sürgünden ve oraya gitmeyip İstanbul’a döndüğünden bahsediliyor. Güya sürgüne gitmemek için istifa ediyor ama hemen akabinde Üsküdar Zeynep Kamil gibi merkezi bir yerde hem ev hem de kırtasiye açıyor. Tek başına hemen Piya dergisinin birkaç sayısını çıkarıyor. Muazzam… Hem de güya polisten kaçarken, dört çocukla ve beş parasızken. Yersen.

En eğlencelisi de ‘Polis, son on yıldır kendilerini peşinden koşturan Ebubekir’e farklı bir son hazırlamayı aklına koymuştu’ diye bir cümle var ki evlere şenlik. Peşinde koşturduğu dediği on yıl içinde adam, öğretmen olarak atanıyor, sonra ilkokul öğretmenliğinde ortaokul Türkçe öğretmenliğine geçirecek sertifika programına alınıyor, Dersim’e öğretmen olarak yollanıyor, sonra İstanbul’un lüks sayılabilecek bir yerinde 6 kişilik aileyi geçindirebilecek bir konuma geliyor, ev ve dükkân kiralayabiliyor -üstelik hiçbir geliri yokken- ve müze müdürlüğüne atanıyor, dergi çıkarıyor. Bu arada polis hep peşinden koşuyor. Belli ki mesleki dayanışma. Şanslı adam…

12 Eylül’den sonra tutuklanma ve serbest bırakılmadan bahsediliyor, hem de örgüt üyeliğinden. Daha da enteresanı DDKD aracılığıyla yurt dışına çıkışı var ki bu daha da ilginç. Yani hem Zazacı hem de DDKD’yi kullanıp yurt dışına çıkıyor. Uyanık…

Bütün bunlar, bilinen ajanlık hikayesinin örtbası için. Çünkü Mehmet Bayrak başta olmak üzere onun ajanlığından söz eden kaynaklar var. Bu kaynakları bertaraf etmek için M. Hayaloğlu, bununla ilgili düzletmelere kendisini adıyor ki muhtemelen meslektaş bir polis. Bayrak, “bunun tipik örneklerinden biri de, bir dönem Devlet güdümlü "Zazacılık“ akımına öncülük eden Urfa/Siverek kökenli Zaza-Kürtler’den Ebubekir Pamukçu’dur. İsveç’e çıktıktan sonra, Devletle anlaşmalı olarak "Zazacılık“ akımına öncülük ettiğini’ belirtir. Eski Türkçülüğüne işaret eder. Bayrak’ın işaret ettiği ‘Türk görevlilerin, kimi etkinliklerde hamaset nutuklarına da malzeme olan ve ulusal bayramlarda radyolarda okunan Türk-İslam Sentezci’ şiirlerinden ve söylevlerinden bahseder. M. Hayaloğlu, polisin ondan Kürt örgütlerine ilişkin bilgi talebi ve Pamukçu tarafından kabul edilmesi olayını, Pamukçu’nun polisle ilişkisini bir hata olduğunu kabul ettiğini ve bu nedenle bu konunun kapatılması gerektiğini savunuyor.(iii) Oldu… 

1980 itibariyle dinci ve gerici bir metotla solu bertaraf eden devletin, potansiyel devrimci Kürt dinamizmini de parçalara ayırarak halletmeye çalıştığını buradan net anlıyoruz. Burada sanırım en önemli ayak Dersim. Sünni bölgelerde kullandığı dini, Dersim’de başka bir metotla aşmaya çalışıyor. Pamukçu ile başlatılan, yurt dışında fermante edilerek, Dersimlilerden düşürülenler üzerinden Dersim’e enjekte edilen bu akım oluşturuluyor. Şimdi ise akademide milis yetiştirme döneminde. Dersim Munzur, Bingöl ve Erzincan Üniversiteleri bu kapsamda faaliyet alanları. Keza yabancı akademisyenlerden de devşirmelerle akademik kredi kazandırılarak dışarıda da pazarlanıyor. 

***

i) Faik Bulut, Dersim raporları, https://serdargunes.files.wordpress.com/2015/08/faik-bulut-dersim-raporlarc4b1.pdf, erişim 19.01.2018

ii) http://zazayan.blogspot.com/2015/01/zaza-ulusal-bilinci.html’ta erişim 19.01.2018

iii) http://zazaki.de/turkce/mehmetbayrak_ebubekirpamukcu.htm erişim 19.01.2018

AVA NEŞE KALP / Politika

Bu haber 598 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Etnik, dini, sosyo-politik kimliği ve doğasıyla tarihsel özgünlüğü olan Der..