Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / ‘Devlet rica etti, PKK komutanlarıyla görüştük’

‘Devlet rica etti, PKK komutanlarıyla görüştük’

14 Aralık 2017, 18:23

HDP'li vekil Önder, Selahattin Demirtaş ile haklarında açılan davada savunma yaptı: MGK kararıyla Öcalan ve Kandil'le görüşerek tarihi sorumluluk üstlendik.

Tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile HDP’li vekil Sırrı Süreyya Önder’in birlikte yargılandıkları dava bir kez daha mahkeme değiştirecek. İlk olarak Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada yetkisizlik kararı verilerek, dosya İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti. Bugün yapılan duruşmada reddi hakim talebi üzerine mahkeme heyeti dosyayı bir üst mahkemeye gönderdi.

Savunma yapan Sırrı Süreyya Önder, “PKK’nin ne kadar komutanı varsa devletin ricası ile görüştüm” dedi. Önder, 7 Haziran sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tasarrufuyla bugün yargılandıklarını vurguladı.

İstanbul'da 2013'te yapılan Newroz kutlamasında yaptıkları konuşma nedeni ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder hakkında "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Mahkemenin SEGBİS ile katılması kararı verdiği Demirtaş’ın katılmayı reddettiği duruşmada, tutuksuz yargılanan Önder ile Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) üyesi çok sayıda avukat hazır bulundu.

TBMM Grup Başkanvekili Pervin Buldan ile çok sayıda HDP yöneticisi de duruşmayı izledi.

Salonda sanıklar için oturacak yer bulunmaması üzerine HDP’li vekil Önder için avukatların sandalyelerinden tahsis edildi.

Kimlik tespiti ardından söz alan müdafi avukat Ercan Kanar, gerek yargılama koşulu, gerekse cezalandırma koşulu bulunmadığından davanın düşmesini talep etti. Avukat Bilal Kalkan ise, müvekkili Demirtaş için tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi’ne mahkeme tarafından gönderilen müzakere yazısında 'örgüte üye olmak' suçlamasında bulunması üzerinde durdu.

Müvekkilinin bu suçlamayla yargılanmadığı için mahkeme heyetinden müzakere yazısının geri çekilmesini isteyen Kalkan, "Şu anda yok hükmünde olan bir yargılamadan kaynaklı buradayız" dedi.

TALEPLER REDEDİLDİ

Avukatların düşme taleplerine dair mütalaa sunan iddia makamı ise, "Yargılama yapılıp, delillerin değerlendirilmesinden sonra karar verilmesi zorunluluğu olduğundan, dosya kapsamına göre sanık müdafilerinin düşme yönündeki taleplerinin reddedilmesi" talebinde bulundu.

Talepler üzerine ara karar veren mahkeme heyeti, "Her ne kadar sanık müdafileri tarafından ayrı ayrı fezlekede düzenlenmeyen suçtan iddianame düzenlendiği, ayrıca söylenen sözlerin Anayasa'nın 83. maddesindeki yasama dokunulmazlığı ve sorumsuzluğu kapsamında kaldığından dolayı derhal düşme kararı ve mükerrer soruşturma sebebiyle beraat kararı verilmesi talep edilmiş ise de, dosya ayrıntılı olarak incelendiğinde sanıklar tarafından söylenen sözlerin Anayasa'nın 83. maddesinde belirtilen yasama dokunulmazlığı ve sorumsuzluğu kapsamında bulunmadığını" gerekçesiyle avukatların taleplerinin reddine karar verdi.

ÖNDER: CİDDİYETTEN UZAK

Ara karar ardından savunma yapan HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, “Sizin avukatlara yaklaşımınızı yargılıyorum. Sürekli bir baskı uygulamaya çalışıyorsunuz. Ciddiyetten uzak bir özensizlik bu sürecin başından devam ediyor" dedi.

Mahkeme başkanı ise, savunmaları kısa tutmak istemelerine gerekçe olarak gün boyu baktıkları çok sayıda dosyayı gösterdi. Bunun üzerine Önder, "Savunma yapmayı bir zül olarak bilirim. Bu davada ‘savunma’ adı altında savunma yapmak hukuka olan inancıma saygısızlık bilirim. Bu mahkemede niye varım bilmiyorum. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandık. O günkü duruşmada yargılama çöktü. Evraklar aynı yargıçlar değişmiş. Süreci tetikleyen iki kişinin ifadesi. İki müştekinin ihbarı ile başladı" diye konuştu.

“MGK KARARIYLA KANDİL İLE GÖRÜŞTÜK”

Önder, savunmasında özetle şunları söyledi:

"İçinde bulunduğum tüm siyasi faaliyetler benim için şeref madalyasıdır. Benim işim söz söylemek. İddia edilen konuşmanın, iddia makamının mantığına göre daha vahimini Meclis’te söyledim. Bu siyasi iktidarın ve Recep Tayyip Erdoğan’ın bir tasarrufudur. Erdoğan daha yargılama başlamadan savcılara talimat verdi. Şimdi görevden alınan savcı ve hakimler birer birer fezleke hazırladı. Bu ülke mahkeme salonlarında kurulmuş ve dönüştürülmüştür. Bu ülkede yargıya az hakaret edilmedi. Sistem yargı bağımsızlığını sıfırlamıştır. Yargı talihsiz, siyaset ise talihli bir şeydir. Siyaset geçmişinden ders alır. Yargı iki sonuçludur: Ya suçlusunuz ya da suçsuzsunuzdur. Siyasette ise üç sonuçludur. Ya kazanılır ya kaybedilir. Diğer sonucu ise uzlaşıcı olmasıdır...

Ülkemiz son 40 yıllık çatışmalı geçen bir Kürt sorunu söz konusu. Devlet her yöntemi denedi ve sonuç alamadı. En son ortak bir karar alındı. Bu devletin iktidarı, MGK kararı ile Öcalan ve Kandil dağlarında gerilla ile görüşerek, tarihi bir sorumluluk üstlendik. 180 bin kilometre İmralı ile Kandil arasında mesafe kat ettik. Ben bu PKK’nin ne kadar komutanı varsa devletin ricası ile görüştüm. Devlet, İmralı ve Kandil arasında yapılan görüşmelerden oluşan ortak mutabakatın okunmasıdır. Hiçbir soruşturma kavuşturma yapılmayacak o gün. 7 Haziran sonrası hemen soruşturmaya dönüştürülecek. Buna inanmam beklenemez. Hep barış için mücadele ettim. Bu konuşmalar bizzat göstermiş olduğum çabalarındır. Bir gün bu ülkeye barış gelecek."

Mahkeme Başkanı Gürlek'in "Toparladınız her halde savunmanızı" demesi üzerine Önder, "Buyurun siz toparlayın savunmamı" diyerek savunmasını bitirdi.

REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNULDU

Avukatların reddi hakim talebinde bulunması üzerine Mahkeme Başkanı Gürlek, duruşma için gün verdi. Avukatların itirazı üzerine dosyayı üst mahkeme olan İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.

DAVA HAKKINDA

17 Mart 2013 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirilen Newroz kutlamasında HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Sebahat Tuncel ile Sırrı Süreyya Önder konuşma yaptı. Aynı mitingde konuşma yapan Tuncel hakkında Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinde "Propaganda yapmak" iddiasıyla açılan dava beraat ile sonuçlandı. Ardından Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Demirtaş, Önder ve Tuncel'in dokunulmazlığının kaldırılması için Adalet Bakanlığına başvuruda bulundu. Yapılan başvuru 25 Haziran 2014 tarihinde Bakanlıkça, hangi suçun oluştuğu belirtilmediği için iade edildi. Bunun üzerine savcılık bir kez daha hazırladığı fezlekede "propaganda" suçunun işlendiğini ileri sürerek, tekrardan fezlekeyi Adalet Bakanlığına gönderdi. Ancak savcılık tekrardan hazırladığı fezleke de bu kez "örgüt kurma" suçlaması yöneltti.

Ancak 9 Ekim 2016 tarihinde hazırlanan iddianamede Demirtaş ve Önder hakkında "propaganda"dan dava açıldı. 3 gün sonra ise aynı konuşmaya dair başka bir "propaganda" iddiası ile iddianame hazırlandı.

Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya yetkisizlik kararı verilerek, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. (MA)

Bu haber 866 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Prof. Dr. Bedriye Poyraz, Dersim’deki tarikat örgütlenmesinde Munzur Üniver..