PİRHA – Muş Varto’da yaşayan Alevi öğrenciler zorunlu din derslerini PİRHA’ya değerlendirdi. Öğrenciler, zorla dua ezberlemek ismediklerini, Alevilik öğrenmek istediklerini belirterek, zorunlu din dersinin kaldırılması gerektiğini vurguladılar.
Zorunlu din dersinin kaldırılması için yıllardır mücadele veren Alevilerin şimdi de müfredat değişikliği ile birlikte eklenen ‘cihat’ kavramı ile mağduriyetleri pekiştiriliyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin zorunlu din dersine ilişkin verdiği karara rağmen hala iç hukukta bir karşılık bulamadığı gibi yeni düzenlemelerle eğitimde gerici uygulamalar devam ediyor.
Muş Varto’daki Alevi öğrenciler de zorunlu din derslerinin kaldırılmasını istiyor. Öğrenciler ayrıcı eşit koşullarda sınava girmediklerini de vurguladılar.
DİN ÖĞRETMENİ ‘SINIFTA ALEVİ VAR MI’ DİYE SORMUŞ
17 yaşında olan Gülben Güler 12. sınıfta çocuk gelişimi bölümünü okuyor. Herkes gibi zorunlu din dersleriyle ilgili yaşadığı zoruluklar olduğunu söyleyen Güler, sınıfta öğretmenin konuşmalarına ilişkin şunları anlattı:
“Orta okulda din hocası yeni gelmişti. Yeni tanışmaya başladığımız zamanlarda sınıfta içinizde Alevi var mı? diye sormuş. Ben sorduğu soruyu duymadım kafamı eğdiğim için. Hoca ‘Ben Alevileri sevmiyorum, hoşlanmıyorum’ gibi şeyler söylemiş sınıfta. Bunları duymadım ama sonradan arkadaşım bana söylediğinde tepkimi koydum. Hocaya ‘böyle bir düşünceyle sizi nasıl din hocası yaptılar’ diye sordum. Ama derslerinde bahsettiğim hocamızın zamanında ders işlerken önceden de kitabımızda vardı Alevilik Bektaşiliktir diye. Orayı fazla anlatmıyordu, zaten bir bilgisi olduğunu da düşünmüyorum. Es geçiyordu o konuyu” dedi.
“KOLEJLERDE OKUYANLARLA AYNI KOŞULLARDA DEĞİLİZ”
Okulda eğitimin yetersiz olduğunu ama dershaneye gitmek gibi bir olanağının da olmadığını ifade eden Güler, kolejlerde okuyanlarla aynı koşullarda olmadıklarını belirterek, okulda çocuk gelişiminin temel derslerini görmediklerini, hafta sonları okulda kurslara giderek ve evde test çözerek tamamlamaya çalıştığını söyledi.
“DİN DERSLERİNDE DUALAR BİZİ ZORLUYOR, EZBERLEMEK ZORUNDA KALIYORUZ”
Muş-Varto Çaylar köyünde oturan Akıncan Akdağ da 7. sınıfta okuyor. “Zorunlu din derslerinde özellikle dualar bizi zorluyor” diyen Akdağ, “Yazılıları bazen zor soruyorlar ama yine de bizİ iyilikle karşılıyorlar. Dualar zor olduğu için diğer derslerimiz aksıyor. Temel dersler Türkçe, matematik gibi onlara çalışmak zorundayız, bunlara çalışamayınca derslerimiz başarısız oluyor bu yüzden din dersi almak istemiyorum” ifadesini kullandı.
Alevilik dersleri olsa ona da girmek istediğini, kendi inancını öğrenmenin güzel olduğunu ifade eden Akdağ, “Bizim dini bazen kötüleyenler oluyor o sebeple istemiyorum. Dualar zorluyor, ezberlemek zorunda kalıyoruz, aksi halde sözlülerden düşürüyorlar. Eksi artı sistemi var , dua ezberlemeyenlere eksi atıyorlar, bu da sözlü notlarımızı etkiliyor” dedi.
“Din dersi zorunlu olmasa kişilerin kendi isteği olsa bu derslere biz de gireriz” diyen Akıncan Akdağ, “Alevilik dersleri olsa, ek dersler olsa biz de girmek isteriz ama zorlayınca girmek istemiyoruz hocalarımızla tartışıyoruz. Bundan dolayı sorun yaşıyoruz” dedi.
Köylere cami yapıldığını ancak cemevi yapılınca devletin destek vermediğini ifade eden Akdağ, son olarak zorunlu din derslerinin olmaması gerektiğini, bu dersten muaf olmak istediğini söyledi.
“PARASI OLAN GİDİP ÖZEL ÜNİVERSİTELERDE OKUYOR”
Lise öğrencisi olan ve Avukat olmak isteyen Gizem Yeşilbingöl ise eğitim sisteminin çok yanlış olduğunu ifade ederek, bir yıl boyunca sabahlara kadar ders çalıştıklarını ancak hiç ders çalışmayanların kopya çekerek geçmeye çalıştığını veya hocaların sözlü notlarla onları geçirdiklerini ifade etti.
“Torpil zaten bu devirde her kapıyı açıyor, torpil olmadan hiçbir şey olmuyor” diyen Yeşilbingöl, “Kimin nerede bir tanıdığı varsa o kazanıyor. Üniversiteler artık paralı, parası olan hiçbir şey yapmıyor gidip orada okuyor” dedi.
Yeşilbingöl, Alevi biri olarak insanlar arasında ayrım yapmadığını ancak bazı arkadaşlarının bunu yaşadığını belirtti.
Türkiye’nin farklı bir döneme geldiğini söyleyen Gizem Yeşilbingöl, “Bizim dönemimiz çok farklı oldu. İnsanlar artık korkuyorlar tedirginler. Ülkemiz Avrupa ülkelerine kıyasla gittikçe geriye gidiyoruz. Geriye gittiğimiz için hiçbir şey çözülemiyor” dedi.