Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / Merkezinde baraj olan tek kent

Merkezinde baraj olan tek kent

31 Temmuz 2017, 20:02

Dersim olunca devlet kendi hukukunu hiçe sayıyor. Yüksek Yargı izin vermediği halde, devlet OHAL zoruyla baraj yaptırıyor.

Gazetemizin 69. sayısında Munzur Özgür Aksın Platformu’nun sözcüsü olan Dersim Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Yusuf Cengiz ile böyle bir oluşuma gidişin nedenlerini ve amaçlarını konuşmuş, Sanayi ve Ticaret Odası olarak neden baraj yapımına karşı olduklarını sormuştuk.

Aradan 6 ay geçti. Platform, genişleyerek, Meclis şeklini aldı. Adı da Munzur Özgür Aksın Meclisi oldu. Biri Dersim Merkez, diğeri de yerelde yani Ovacık’ta bir biriyle iç içe iki meclis faaliyette.

Bu kez, Meclis’in yerel temsilin bakışını öğrenmek istiyoruz; yani Çemê Mizur üzerine kurulmak istenen Konaktepe Barajı’ndan direkt etkilenecek olanlardan.

Bu amaçla kendisi de Ovacıklı olan, Ovacık’ta yaşayan aynı zamanda DBP İl Genel Meclis Üyesi, Munzur Özgür Aksın Meclisi kurucularından Zeynel Örnek ile konuştuk:

Hüseyin DENİZ: Zeynel Örnek’e ilk olarak Dersim’e neden bu kadar baraj yapılmak isteniyor. Gerçekten enerji eksikliği Dersim’deki barajlarla mı kapatılacak. Yoksa?..

Zeynel ÖRNEK: Şimdi biliyoruz ki, Osmanlı’dan günümüze, Dersim, Dersimin doğasıyla uğraşan ceberrut bir yapı var. Bir Keban Barajı algımız vardı ama, Keban Barajı’nın ekolojik etkilerini unuttuk, kanıksadık. Oysa aslında bu Konaktepe Barajı çalışmaları, 1970’li yılların sonlarından itibaren başladı; doğrusu bu çalışmaların neye ait olduğunu bilmiyorduk. Bizzat tanık olduğum, tünel çalışmaları, kazı çalışmaları, drenaj çalışmaları yapılıyordu.

Yani bugün bahsettiğimiz baraj çalışmaları, o zamandan başladı öyle mi?

Zeynel ÖRNEK: Tabii tabi, 1978’de başladı. Devletin bir hesabı vardı ama biz farkında değiliz. Çok da dillendirmiyorlar bunu. Şimdi 1987 yılında Mercan HES başladı. Ve insanlar bunu bir istihdam kapısı olarak gördü. Hiç öyle itiraz değil, aksine büyük bir kabulle ve iş arayışıyla gittiler ve oradaki usulsüz yapılardan sonra bir garabet çıktı ortaya. Yani doğanın içinde bir ur , alakası olmayan bir şey... Ve bir antipati gelişti orada. Sonra Uzunçayır Baraj çalışması geldi. Hakikaten bir gerçeği söylemek lazım. O zaman herkesin derdi, farklıydı. Düşününüz 80’den sonra avukat sayısı 2-3 taneydi; ama kamulaştırmayla birlikte bu sayı 8’e, 10’a, 16’ya çıktı. Hepsi de kamulaştırma davalarına bakıyor. Ne zaman ki, Uzunçayır Barajı tutuldu su birikti; vahameti o zaman gördük. Ve burada sivil toplum kuruluşlarının da öncülüğünde gelişen bir eylemlilik oldu. ‘10 Aralık yürüyüşü’… Öğrendik ki bu yürüyüş, katılımıyla dünyadaki en çok kitle taşıyan çevre hareketi olmuş.

‘İlk Uzunçayır Barajında biz gerçeği gördük’ dediniz. Nedir o gerçek?

Zeynel ÖRNEK: Şimdi bir defa baktığımızda Türkiye’de merkezinde tek baraj olan kent özelliğini taşıyor. Diğer yerlerde de var ama Kent merkezini kapsamıyor. O su biriktikçe, o tanık olduğumuz aşina olduğumuz değerler, nesneler, ağaçlar, yeşillikler suya gömüldükçe bir an boğulur gibi hissettik. Tabi bunun ekonomik yanını, ekolojik katkıyı falan bunlara yavaş yavaş öğreniyoruz. Ve öğrendik ki bu başka bir hesap kitap. Şimdi Konaktepe barajına ilişkin tepkiler de 2010’dan sonra gelişmeye başladı. Yani burada duyarlı Avukat Arkadaşlarımızın çevre kuruluşlarımızın, sivil toplum örgütlerimizin, 2011 yılında Konaktepe Barajı’nın durdurulması için bir dava açıldı. Yani burasının doğa ve kültür mirası özelliği taşıdığı, 1971’den beri Milli Park olduğu. T Eko sistem açısından kendi içinde 5 sistem barındırdığı, İşte fauna ve florasıyla nadir bir yapıya sahip olması gibi bir çok şeyi de bu arada yavaş yavaş öğreniyoruz. Ve bu dava temyiz edildi. Danıştay 10. Hukuk Dairesi, ÇED (Çevre Etki Değeri) raporu alınmadan, ya da gereksizdir. kararı alınmadan, barajların yapılamayacağı yönünde bir karara hükmetti.

Şimdi bu karardan sonra, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bu işi boşa çıkarmak için, Nazım İmar Planları çıkararak, ve onaylayarak, yapım işini tekrar devreye soktu.
En son 13 Ocak 2017 tarihli resmi gazetede yayınlanan acele kamulaştırma kararı, doğrusu bizi tetikledi. Önce Ovacık’ta tüm sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi partilerin içinde olduğu, inanç kurumlarının içinde yer aldığı bir meclis oluşturuldu. Toplam 22 kurumdan oluşan bir meclis var.

Ne zaman oluşturdunuz?

Zeynel ÖRNEK: Hemen 13 Ocak’tan sonra. Böyle bir şeyin gerekli olduğu kararı çıktı. Şimdi bu temelde oluşan bir meclis kendi arasında, İki muhtar, İki il genel meclis üyesi, iki belediye başkanından oluşan bir yürütme seçti. Ve şöyle de bir karar aldık: “Bundan böyle Dersim’de siyasi kültürel, ekolojik, siyasi, ideolojik bütün etkinliklerde Munzur teması işlenecek. Ve fizibilite çalışması yapılacak. Bir bellek oluşturulacak. Yani kutsal yerlere, mekanlara, Barajın etkileri, somut sonuçlarına ilişkin, çalışmalar yürütülecek.”

Bu çalışmalar başladı mı?

Zeynel ÖRNEK: Belediye binasında bu konuyla ilgili bir büro açtık. Bir Web sayfası oluşturduk. Çalışmalar devam ediyor.

O halde Dersim’deki Meclis, sizin oluşuma gidişinizin sonucu doğdu öyle mi?

Zeynel ÖRNEK: Burada da bir çağrı yaptık. Dersim merkezde oluşturulan Meclis’te de, siyasi partiler var, Meslek odaları var, sivil toplum örgütleri var, Dernekler var, inanç kurumları var. Yani ilk olarak Dersim’de, bir sorunu ortaklaştıran ve her kesin üzerinde birleştiği bir meclis oluştu. Bir kaç toplantısını gerçekleştirdik. Bunlarda alanlar üzerinden bir yürütme oluşturduk. 9 Kişiden oluşuyor. Yürütme sözcüsünün yurt içinde Ankara, istanbul, vb kentelerde yapılan toplantılara iştiraki söz konusu. Doğrusu çok yüksek bir duyarlılıkla destek aldık. Yani öncesinde Dersim’de şey vardı bir rahatsızlık vardı, bir sorun varsa, sorunun üzerinde çalışmaktansa kendini var etme anlayışı hakimdi. Ancak bu kez böyle olmadı. Dersim Cemaati geldi. Başka sivil insiyatifler geldi. Önce “ne gerek vardı buna, bizim de epey emeğimiz var bu konuda” gibi sorular soruldu. Amaç ve hedeflerimizi anlattığımızda herkesle ortaklaştık. Amaç şu: Bunun bütün çalışmalar burada yürütülecek. Herkes elinden gelen katkıyı sunabilir. Şu an öyle bir duyarlılık var.

Şu anda durum ne?

Zeynel ÖRNEK: Bir duyarlılık var. Ama sürecin öngördüğümüz şekilde gittiğini söyleyemeyiz. Referandum, siyasi operasyonlar, OHAL uygulamaları vb. bu çalışmaları aksatıyor. Örneğin bir Meclis toplantısı planlıyoruz. Bakıyorsun öncesinde bir operasyon yapılıyor onlarca kişi gözaltına alınıyor. Dolayısıyla ertelemek zorunda kalıyoruz.

Hüseyin Ayrılmaz / Dersim Gazetesi

Bu haber 614 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Etnik, dini, sosyo-politik kimliği ve doğasıyla tarihsel özgünlüğü olan Der..