Gerilla Dr. Rodi’nin hikayesi…

Gerillada soluk soluğa geçen 18 yıllık emeğin ve fedakârlığın yolculuğundaki gerilla Dr. Rodi Roj, Kürt halkının özgürlüğü için mücadele etmenin coşku ve heyecanını yaşıyor. 

Komplo sürecinde gerilla saflarına katılan bir Alevi Kürt gencin özgürlük dağlarına varan, her anı soluk soluğa geçen yıllarda emek ve fedakarlık yolculuğunda doktor Rodi Roj’un hikayesini okuyacaksınız.

Zagros, Çarçella, Avaşin, Zap, Botan, Şengal ve Kelareş gibi Kürdistan’ın bir çok sarp dağında anıları var Rodi’nin… Her sözünde mütevaziliği hissediliyor. Dağların heybetiyle yoğrulmuş yürekli Kürt gençlerinin bağlılık yeminine sarmalamış kendini. 

Doktor Rodi, gerillaya Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın uluslararası komployla tutsak edildiği süreçte katılmış. Dağlarla buluştuğu ilk andan bu yana büyük bir heyecanla geride bıraktığı zamanlara tanıklık etmenin onuru ve sevincini yaşıyor. 18 yıllık serüvenini coşkulu sözlerler anlatıyor…

İlk çelişki…

Devrim rüzgarının sokaklardan hiç kesilmediği Denizlerin, Mahirlerin, 68 kuşağının devrim soluğunun hissedildiği 1976 yılında İstanbul’da doğmuş Rodi Roj. 

Babasının “biz devrimciyiz” sözü kulağında küpe olur ve sürekli bir arayışa sevk eder. İstanbul’da doğsa da Sivaslı Kürt Alevi bir ailenin çocuğu olan Dr. Rodi Roj, kısa sürede sistemin baskısını her alanda hisseder.

Doksanlı yıllar; Kürdistan’daki savaşın şiddetlendiği, Kürtler üzerindeki katliamların arttığı dönem. Rodi’nin hayatını tamamen değiştiren olayların başında 1993’de 35 aydın ve sanatçının katledildiği Sivas Katliamı gelir. Dr. Rodi bu olayı “ilk temel çelişki” olarak niteliyor.

Kürt müziğinin büyüsü…

Üniversitede sol ve sosyalizmi öğrenerek Denizleri, Mahirleri ve PKK hareketini yakından tanımaya başlar. Türk devletinin yoğun baskı ve sömürü uygulamalarına da tanık olur. Faşizme karşı sol ve sosyalist örgütlerin düzenlediği eylemlere katılır. Bir yürüyüş sonrası arkadaşının daveti üzerine gittiği evde Kürt müziği ile tanışır. Kürt müziğinin varlığından bihaberdir. O gün duyduğu müzik karşısında büyülenmiş ve mest olmuş. Hala o müziğin kendisinde yarattığı duyguyu unutmadığını ifade eden doktor Rodi, “Hayatım boyunca böylesi bir müziği hiç duymamıştım. Sonra kendi anadilimin Kürtçe olduğunu öğrendim. Doğduğum günden beri kendi anadilimi bilmeden yaşamıştım. Ardından Kürtçe öğrenmeye başladım” diyor. 

 Zilanın fedai eylemi…

Dr. Rodi zamanla Kürt Özgürlük Hareketi’ni daha da yakından takip eder. Kafasındaki Kürdistan gerillası, PKK’nin sembol isimlerinden Zilan’ın (Zeynep Kınacı) eylemiyle tam bir netliğe ulaşır. Artık sözün değerini kaybettiğine inanır ve ‘eylem zamanı’ diyerek gerilla saflarına katılmaya karar verir. 

Gerillaya katılmanın mutluluğu

Kürt Halk Önderi Öcalan’a yönelik uluslararası komplo ardından gerilla saflarına katılır. Dr. Rodi, dağlara ulaşma yolculuğunda yaşadığı bir anekdotu şöyle anlatıyor: “Önderlik, komplo sonucu esaret altına alınmıştı. Gever’den katılım sağlamak için geldiğimde nasıl geleceğimi bilmiyordum. Arkadaşlara nasıl ulaşacağımı köylülere sorduğumda, ‘Serok APO yakalandı, artık kimse bir şey yapamaz’ demişlerdi.” 

Köylüler Rodi’ye yol göstermez. Rodi, tek başına hiç bilmediği Kürdistan dağlarının yolunu tutar. Gerillaları bulacağına inancı tamdır. Üç gün aç-susuz arazide dolanıp durur. Ve üçüncü günün sonunda tesadüfen gerillalar ile karşılaşır. O anın heyecanı ve coşkusuyla gerillalara sarılarak sevincini gizleyemez. Gerillalar Rodi’nin tek başına nasıl geldiğini merak edip sorduklarında “Böylesi bir süreçte yerinde durmak olmazdı. Onun için ben de sora sora sizlere ulaştım” der. Ardından da ilk gerilla eğitimini göreceği Kelareş alanına doğru yol alır. 

Gerilla; kendini değiştirip-dönüştüren hücreler gibi

Rodi için gerilla olmak hayatı yeniden öğrenmeyle eşdeğer. Her öğrendiği yeni şey onu hayret içerisinde bırakır. En önemlisi ise gerillayı sadece silahlı bir güç olarak ele alma yanılgısını görmek olur.

“Gerillaya gelene kadar bildiklerimin hayat karşısında bir hiç olduğunu anladım. İnsanın ne için yaşaması gerektiğini, nasıl savaşması gerektiğini öğreniyordum. Kürdistan’daki savaşın sadece silahlı bir olay olmadığını öğreniyordum. Düşman halkımızın her şeyini sömürüyordu. Bilincimizi ve zihnimizi bizden almıştı. Eğer bir savaş yürütülecekse önce ne için savaşmak gerektiğini öğrenmek gerekiyordu” diyen Rodi, gerillada her anın eğitim olduğunu söylüyor. 

Gerilla Rodi, kısa bir süre eğitim gördükten sonra aktif mücadele için Botan sahasına geçer. Botan’da eylemlere ve çatışmalara katılır. Her eylem ve çatışma Rodi’yi daha dirençli bir gerilla yapar. Her mermide düşmanından intikam alma duygusunu yaşar. Soluk soluğa mücadelesine devam eder. “Kendi ülkemizin yurtseverliğini dahi yapmamıza izin vermeyen düşmana karşı savaşmanın heyecanı benim için anlatılması zor duygu” sözleriyle gerilladaki ilk mücadele yıllarının duygularını dile getiriyor.

Nasıl doktor oldu?

Gerilla Rodi’nin doktor olma hikâyesi de gerillaya özgü. Bir gün girdiği bir çatışmada yaralanan Rodi gerilla hastanesinde tedavi gördüğü süre içinde arkadaşlarından doktorluk eğitimi alır. Savaş ve çatışma anlarında doktorlara ne kadar ihtiyaç olduğunu bilen Rodi, arkadaşlarının tavsiyesi üzerine sağlık çalışmalarına dahil olur. Gerillaya geldiği zamanlar ve aklının ucuna dahi gelmeyen bir mesleğin içine giren Rodi, 10 yıldır gerilla doktorluğu yapıyor. 

O artık gerillanın Dr. Rodi’si olarak savaşın yaşandığı yerlerde ve gerillanın ihtiyacı olan sağlık alanında Kürdistan dağlarını karış karış gezmeye devam ediyor. 

ANF