Bayık: Erdoğan savaşta büyük kaybedecektir

Bayık, Evrensel hukuk, savaş kuralları, insani normlar bir tarafa kendi yasalarını bile çiğneyerek kirli bir savaş yürüten Erdoğan ve ekibinin, ahlaksızlığı kural haline getirdiğini vurguladı.

Bülent Arınç’ın açıklamalarını değerlendiren Bayık, Türk devleti ile Kürt Özgürlük Hareketi arasında İmralı ve Oslo’da yapılan tüm görüşmelerin, Erdoğan bilgisi dahilinde, talimatı ve onayıyla yapıldığını belirtti.

SAVAŞ KARARI 30 EKİM 2014 MGK TOPLANTISINDA ALINDI

Bayık’ın Azadiya Welat ve Yeni Özgür Politika gazetelerinde bugün yayınlanan Kürt makalesi şöyle:

Türkiye'de savaşın neden şiddetlendiği ile ilgili belge ve bilgiler art arda ortaya çıkıyor. Kürt Özgürlük Hareketi savaş kararının 30 Ekim 2014 MGK karıyla alındığını defalarca açıklamıştır. Sonradan ortaya çıkan Çöktürme Planı 2014 Eylül’ünde böyle bir kararın var olduğunu ortaya koymuştur. Böylece sıkça savaş gerekçesi, asayişi sağlama gerekçesi olarak ortaya koydukları 6-7-8 Ekim Kobanê ile dayanışma eylemlerinden önce savaş kararının alındığı açığa çıkmıştır. Tayyip Erdoğan’ın “benim haberim yoktu, doğru bulmadığım için Dolmabahçe Mutabakatını reddettim” demesi, bu savaşın nasıl başladığının açık itirafı olmaktadır. Zaten Kürt Halk Önderinin 2015 Newroz’unda okunan demokratikleşme ve barış içerikli mesajını da Tayyip Erdoğan doğru bulmamış, bunun Kürt Halk Önderini meşrulaştırdığını söylemiştir. Dolmabahçe Mutabakatının reddi ve 5 Nisan’dan bu yana on aydır İmralı’da ağır tecridin uygulanması, Kürt halkına karşı neden ve nasıl bir savaşın yürütüldüğünü ortaya koymaktadır.

Alınan savaş kararı 23 Temmuz’da topyekun olarak pratiğe sokulmuştur. Davutoğlu birkaç gün önce “23 Temmuz 2015’te başlattığımız savaş çok isabetli olmuştur” diyerek savaşı nasıl başlattıklarını itiraf etmiştir. Yani Kürt halkının özyönetim ilanlarından bir ay önce savaş topyekun başlatılmıştır. Böylece savaşın özyönetim ilanlarına karşı yürütüldüğü propagandasını bizzat Türk Başbakanı yalanlamıştır. Savaş kararının nasıl çok önceleri alındığı, planlandığı ve 23 Temmuz’da topyekun pratiğe geçirildiği tartışmasız biçimde netleşmiştir. Dolayısıyla Kürt Özgürlük Hareketi'nin direnişi ve Kürt halkının özyönetim ilanları bu topyekun tasfiye saldırısına karşı geliştirilmiştir.

DOLMABAHÇE TOPLANTISI ERDOĞAN’IN BİLGİSİ DAHİLİNDE OLDU

AKP yetkilileri yalancılık ve demagojide tüm Türkiye tarihindeki hükümetlere nal toplatmaktadır. Tayyip Erdoğan’ın Dolmabahçe Mutabakatından haberim yoktur, demesi ne kadar büyük yalancı olduklarının da kanıtıdır. Bir daha vurgulayalım, İmralı’daki tüm görüşmelerden, Oslo’daki tüm görüşmelerden Tayyip Erdoğan’ın bilgisi vardır. Tüm bu görüşmeler Erdoğan’ın talimatı, perspektifi ve onayıyla yapılmıştır. Bu konularda Tayyip Erdoğan’a günlük, bazen saatlik haber verilmiştir. Dolmabahçe Mutabakatından Tayyip Erdoğan’ın Davutoğlu’ndan daha fazla bilgisi ve hakimiyeti vardır.

Dolmabahçe Mutabakatı bir günde gerçekleşmiş bir sonuç değildir; haftalarca yapılan görüşmeler sonucu o mutabakat ortaya çıkarılmıştır. Özellikle son on gün içinde bu mutabakat taslağı defalarca Kandil-Ankara arasında gidip gelmiştir. KCK Yürütme Konseyi bazı değişiklikler yapılmasını istemiştir. Sonunda Önder Apo, HDP heyeti, devlet ve hükümet heyeti arasında yapılan tartışmalar sonucu bu mutabakat belirlenmiştir.

Böyle bir mutabakat defalarca Kandil-Ankara arasında gidip gelirken, Tayyip Erdoğan’ın bilgisi olmaması mümkün olabilir mi? Buna kim inanır? Devlet ve hükümet heyeti Dolmabahçe Sarayında Tayyip Erdoğan’ın bilgisi dışında böyle bir mutabakatı kamuoyuna sunabilirler mi? Tabii ki Tayyip Erdoğan’ın bilgisi vardır. HDP heyeti bunu defalarca dile getirmiştir. Çünkü o sıcak günler ve sıcak saatlerde belgelerin gidip geldiği, hangi değişikliklerin yapılması gerektiğinin tartışıldığı günlerde HDP heyeti sürece yakından şahittir. Çünkü kim ne diyor demiyor yakından takip etmişlerdir.

ARINÇ MALUMUN İLAMINI YAPMIŞTIR

Tüm süreç, verilen perspektif ve HDP’nin dillendirdikleri Tayyip Erdoğan’ın bildiği konulardır. Bülent Arınç sadece malumun ilamını yapmıştır. AKP sözcüsü ve İmralı görüşmelerini yakından takip eden Bülent Arınç’ın söyledikleri tabii ki doğrudur. Tayyip Erdoğan ve Hükümet böyle bir mutabakatı seçim öncesi kendi çıkarlarına görmüşlerdi; ancak Tayyip’in ortak iş yaptığı devlet kurumlarından itiraz gelince bu mutabakat yok sayılmış ve hükümet tarafından sahiplenilmemiştir.

AKP yandaşı basın ve Tayyip Erdoğan’ın basındaki çömezleri bu mutabakattan sonra neler yazmışlardır? Bunların okunması bile Tayyip Erdoğan’ın bilgisinin olduğunun kanıtıdır. Herhalde bu yazarlar günlerce Erdoğan’a rağmen bu mutabakat için övgü dolu yazılar yazmadılar.

AKP YALANCI VE AHLAKSIZ!

AKP hükümeti çok yalancı ve ahlaksız! Günlerce Sırp nişancılar var yalanını basında pompaladılar. Hiçbir bilgi ve belge yokken günlerce Sırp keskin nişancılar haberi yapıldı. Hatta Hollywood filmindeki bir keskin nişancı fotoğrafı Sırp olarak gösterildi. Ancak günler sonra yalanlarının açığa çıkacağını görünce Efkan Ala bu bilgi doğru değil dedi. Neden bu kuyruklu yalanı basında işlediler? Çünkü Sırp nişancılar İç savaş sırasında çok kötü lanse edildiler. Özellikle Batı ve Türkiye basını aylarca katil Sırp nişancılar propagandası yaptılar. Dünyada böyle bir algı yarattılar. AKP hükümeti direnişleri Sırp nişancılarla aynı haberde ve karede göstererek dünyanın ve Türkiye toplumunun direnişe karşı tepki göstermesini sağlamak istemiştir. Yani direnişi kötülemenin bir yolu olarak bu haberleri yaptırmışlardır. Halbuki kendileri Kürt şehirlerinde yüksek binalara keskin nişancılar dikerek hareket eden her şeye ateş etmişler, sadece bu atışlar sonucu onlarca kadın, çocuk, yaşlı, genç sivil insan katledilmiştir.

ERDOĞAN BÜYÜK KAYBEDECEKTİR

İşte bu kadar yalancı ve kirli savaşıcıdırlar. Bu nedenle havuz medyası başta olmak üzere Türkiye'deki gazete ve televizyonların verdiği haberlere kimse inanmamalıdır. Kürt halkının direnişini kötülemek için her gün birkaç haber yapmaktadırlar. Böylece kendi kirli yüzlerini gizlemek istemektedirler.

Arınç ne dedi? Açıklamadım, daha bende kamuoyunun Erdoğan ve ekibinin kirli yüzünü göreceği birçok bilgi var demiştir. Erdoğan kirli savaş yürüte yürüte bugünlere gelmiştir. Su testisi su yolunda kırılır misali Tayyip Erdoğan yürüttüğü bu kirli savaşında boğulacaktır.

Tayyip Erdoğan bu defa saf dışı ettiği rakiplerinden daha sert bir kayaya çarpmıştır. Kürt halkına ve Kürt Özgürlük Hareketi'ne karşı yürüttüğü kirli savaşta büyük kaybedecektir. Kürt halkı ve Kürt Özgürlük Hareketi AKP belasını Türkiye halklarının üzerinden kaldırıp atacaktır.