“4 Mayıs Dersim için kara bir gün”
‘Dersim Tertelesi’nin 80. Yılın da Dersim Yeniden İnşa Derneği bir açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada ‘Toprağa kefensiz düşenlerimiz yolumuzu aydınlatıyor‘ denildi.
"Unutturmak değil, yüzleşmek! Soykırım tanınsın, Dersim'i yeniden inşa edelim!" şiarı ile yapılan açıklamada;
“Tunceli Tenkil Harekâtı”na dair Bakanlar Kurulu’nca alınan kararda Dersim’in bitirilmesinin öngörüldüğü belirtilerek, emri verenin bizzat Mustafa Kemal’in kendisi olduğu savunuldu.
“Devletin Dersim’de işlediği bir soykırımdır” denilen açıklamanın devamında Dersim Soykırımı’nın hem Türkiye tarafından hem de uluslararası arenada tanınması ve gereğinin yerine getirilmesi gerekirken, soykırım politikasının hükümetlerce devam ettirildiği ifade edildi.
Açıklamada, AKP’nin ve devletin Dersim Soykırımı üzerinden rant devşiren politikalardan vazgeçmesi ve soykırıma ilişkin belgeleri Dersim halkına vermesi gerektiği belirtilirken, “Soykırımda iktidar olan CHP’nin başkanı ‘Dersimli Kemal Kılıçdaroğlu’, soykırımı unutturup ‘Tunceliliği’ öne çıkardığı” ifade edildi.
Açıklamanın ana başlıkları söyle sıralandı;
Dersim soykırımı, 'yeni' Türk devletinin tarihine damgasını vuran onlarca katliam ve bir kaç soykırımdan biridir.
Türk Devlet tarihini katliamlar ve soykırımlar tarihi olarak tanımlamak, tarih açısından en doğru olanıdır.
Osmanlı tarihi hem halkların, hemde inançların katliam tarihi idi.
I. Osman dönemiyle başlayan Alevi ve boyun eğmeyen halkların katliamı, Jön Türklerle zirve yaparak Ermeni, Asuri-Suryani soykırımı şeklinde devam etmiştir.
1923'te kurulan 'yeni' Türk devleti, bu mirası eksiksiz devr aldı.Daha savaş yılları içinde Kürd imhası için planlar yapmıştır. Taali Kürd Cemiyetlerinin İngiliz işbirlikçisi olduğu uydurma gerekçesiyle kapatılarak başlatılan Kürd avı, Kürd hareketinin siyasi öncülerinin zindanlara tıkılmasını 1919 Koçgiri katliamı izlemiştir.
Ermeni soykırımını izleyen Zilan soykırım denemesini,1937-38'de (tarihte benzeri olmayan bir barbarlıkla uygulanan)Dersim soykırımı izlemiştir.
Türk devletinin işlemiş olduğu insanlık suçları bugüne kadar ne iç kamuoyu, nede dış dünya tarafından sorgulanmamıştır. Türk devleti, tabir caiz ise, Suç muafiyeti, Suç dokunulmazlığı ayrıcalığını yaşamıştır.
Bu ayrıcalıklı konumu onu, bir nevi insanlığa karşı suç işlemeye azm ettirmiştir.
Günümüzde hala Kürdistan topraklarında Kürd halkına karşı bu suçu işlemeye devam ediyor.
Roboski, Cizre, Sur, Nusaybin, Şırnak'ta soykırım denemeleri yapıldı. Bu denemeler Rojava, Şengal ve Kürdistanın diğer sahalarına yaydırılmaya çalışılıyor.
Dersim soykırımında Rayber,v.b., bugün Kuzey Kürdistanda "Koruculuk" adı altında devlete teslim olan kürdler, Güney'de Türk devletiyle kader birliği yapan KDP, Türk deletinin soykırım politikasını mümkün hale getiriyor.
Dersim soykırımını anmak, Kürdistanın bugün topyekün Türk devletinin soykırım politikasıyla karşı karşıya olduğunu anlamakla mümkündür.
Seyit Rıza'nın, arkadaşlarının ve soykırımda şehit düşen her dersimlinin mezarsız yerlerinde rahat edebilmelerinin, soykırımcı Türk devletinden bunun hesabını sormanın tek yolu Kürd, Kürdistani ulusun ulusal birliğini gerçekleştirmekten geçer!
Fail hesaba çekilmediği, insanlığa karşı işlediği suçla yüzleşmeye mecbur bırakılmadığı sürece, Anmak mensupları için hüzün, ulus için yakınmaktan öte bir işe yaramıyacak.
80. yılında Seyit Rıza şahsında Dersim soykırımında şehit düşen bütün halkımızı saygıyla anarken, onların soykırımcısı Türk devletini ve temsilcilerini lanetle, nefretle kınıyoruz.
Bu arada 80. Yıl vesilesi ise kamuoyuna da şu çağrıyı yapmayı hemm bir görev ve hemde gerekli görmekteyiz;
‚Dersim Soykırımdır‘ konusunda tarafflı-tarafsız her kesimin aslında ‚net‘ olduğu fakat bunu (Soykırımı) ifade eder iken kullanılan dil ve uslubun zaman zaman ‚Katliam‘ olarak şfade edildiğini üzülerek izlemekteyiz.
Özellikle de başta ulusal basın, medya vb benzeri basın-yayın kuruluilar olmak üzere siyasal parti, kurum ve kuruşuluşlarda bennzer bir ‚hata’ya düşerrek ‚Dersim Soykırımı‘ yerine ‚Dersim Katliamı‘ demektedirler.
Her ne niyet ile yapılır ise yapılsın, soykıram katliam denilmesinin Kabul edilebilinir bir tarafının olmadığını ve bu söylemin (katliamm) yerine ‚Soykırım‘ denilmesini önemle arz ediyoruz.
‘Dersim Katliam değil, Soykırımdır‘
DERSİMİ YENİDEN İNŞA DERNEĞİ YK adına
Ali ÇATAKÇIN