Almanya’nın başkenti Berlin’de 2016 Nisan’ından itibaren tutuklu bulunan Kürt siyasetçi Ali Hıdır Doğan (52) dün 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız ve Sol Parti Milletvekili Jan van Aken’in tanık olarak dinlendiği Doğan’ın duruşmalarında Türk devletinin Kürt kentlerinde gerçekleştirdiği katliam, Kürtlere yönelik baskılarına ilişkin ayrıntılı bilgi ve belgeler sunulmuştu. Dünkü karar duruşmasında yargıç, davanın başından bu yana birçok şahidin dinlendiğini hatırlatarak, "Ben de Kürt sorunu ile ilgili çok şey öğrendim" dese de, mahkemeden yine de Kürt siyasetçi Doğan’a hapis cezası çıktı. Cezaya bir hafta içinde itiraz hakkı bulunuyor.
Bayraklara el konuldu
Duruşmadan sonra mahkeme önünde protesto mitingi düzenlendi. Mahkeme önünde sık sık "Katil Erdoğan", "Biji Berxwedane Zindanan", "PKK yasağı kalksın", "Kürt sembollerini serbest bırak", "Jin, jiyan, azadi" sloganları atıldı. İçişleri Bakanlığı kararıyla 2 Mart’ta yasaklanan YPG/YPJ bayrak ve flamalarına el koyan Berlin polisi gözaltına aldığı 3 kişiyi daha sonra serbest bıraktı.
Bakanlığa yürüdüler
Mahkeme önündeki protesto ardından Doğan’ın avukatlarının da yer aldığı kitle sloganlar eşliğinde İçişleri Bakanlığı önüne kadar protesto yürüyüşü düzenledi. Bakanlık önünde yapılan açıklamayla da karar protesto edildi.
Karara itiraz edilecek
Doğan’ın avukatı Lukas Theune gazetemize yaptığı açıklamada, karara itiraz edeceklerini belirtti. Doğan’ın 2016’da Merkel’in Türkiye ziyareti ardından tutuklandığına dikkat çeken Theune, "Mahkemede Türkiye’de Kürtlerin durumu, PKK’nin çözüm çabaları, hatta diğer Kürdistan parçaları için yaptığı mücadeleler anlatıldı. Öcalan’ın ve PKK’nin barış çabalarına, ateşkeslere değinildi. Kürt halkının nasıl bir ırkçı saldırı ve soykırımla karşı karşıya olduğunu anlattık, belgeler sunduk, şahitler dinlendi. Buna rağmen Kürt mücadelesi yasaklandı ve haksızca ceza kesildi" diye konuştu. "Ali Hıdır Doğan meşru mücadele vermiş ve siyaset yapmıştır ama bu Almanya’da ceza ile karşılanabiliyor" diyen Av. Theune, kararı kabul etmediklerini belirterek itiraz edeceklerini söyledi.
7 siyasetçiye ceza kesildi
"Anti-terör" yasasının 129b maddesi 2010 yılın Ekim ayından bu yana PKK için de uygulanıyor. Adalet Bakanlığı’nın 6 Eylül 2011’de verdiği soruşturma izni ardından yargılanan Kürt siyasetçilerden 11 Kürt’i Alman cezaevlerinde tutsak. Tutuklu Kürt siyasetçilerden cezası kesinleşenlerin sayısı ise 7’ye ulaştı. Şimdiye kadar hapis cezası verilen Kürt siyasetçiler şunlar:
* Bedrettin Kavak; 3 Ağustos 2016'da 3 yıl hapis cezasına mahkum edildi.
* Mehmet Demir; 28 Ağustos 2015'te 3 yıl
* Mustafa Çelik; 30 Ağustos 2016'da 2,5 yıl
* Kenan Baştu; 30 Ağustos 2016'da 2,5 yıl
* Ali Özel; 13 Ekim 2016'da 3,5 yıl
* Ahmet Çelik; 24 Ocak 2017'de 3 yıl
* Ali Hıdır Doğan; 17 Mart 2017’de 2 yıl 4 ay hapis cezası aldı.
İki dava sürüyor
Cezaevindeki tutsak Kürt siyasetçilerden Muhlis Kaya ve Zeki Eroğlu'nun duruşmaları devam ediyor.
Hıdır Yıldırım ve Yunus O.'nun duruşmaları ise henüz başlamış değil.
Şartlı tahliye
Kürt siyasetçilerden Hasan Dutar ve Cem Aydın şartlı tahliye edildi. Stuttgart Mahkemesi'nin yetkisizlik kararı vererek serbest bıraktığı Cihan Ilıman’ın ise Frankfurt'ta yargılanması bekleniyor.
PKK yasağına son verin
Ali Hıdır Doğan’ın duruşmasını izleyen ve verilen cezayı İçişleri Bakanlığı’na gerçekleştirdikleri yürüyüşle protesto eden Kürdistanlılar ve Almanlar karara şöyle tepki gösterdi:
Susanne Rössling: Bir mahkemede ilk kez hakim Kürt mücadelesini ve Kürdistan’da Türk devletinin yaptığı katliamları bildiğini, öğrendiğini belirtti. Kürt hareketinin barış çabalarına hatta ateşkeslere bile değindi. Tüm bunlara rağmen örgütlü mücadele suç kapsamına giriyor. Militan mücadele ve bunu ekonomik olarak desteklemek yasaktır, suçtur diyor. Öyleyse insanlar nasıl mücadele verecek? Kendilerinin liberal, demokrat olduklarını iddia ediyorlar. Bu son derece çelişkilidir. Bu haksızlık, Merkel Erdoğan’a başından beri destek veriyor. Tüm Avrupa'da öyle. Türkiye’de Kürtlere ağır cezalar veriliyor burada da aynısı uygulanıyor. Kürt Hareketi'ni kriminalize etmek aynı zamanda enternasyonal Antifaşist Hareketi de kriminalize etmek demektir. Buna öfke ile karşı çıkmak gerekir.
Livia Sozik: Karar haksız ve yersizdir. Türkiye’de Kürt halkı büyük baskı ve vahşetle karşı karşıyadır. Bunların hemen hemen hepsi de mahkemede dile geldi, belgeler sunuldu yine de bu cezayı vermek haksızlıktır. Bunun içinde her şeyden evvel PKK yasağının kalkması gerekiyor. Aksi takdirde bu haksızlıklar devam edecektir. Şimdi Rojava sembollerini de yasakladılar. Bu halk nasıl mücadele verecek? Rojava’da kadınlar başta olmak üzere çok kapsamlı bir devrim yaşanıyor. Bu son derece yanlış, gülünç ve trajik karar nedeniyle Alman halkı adına utanç duyuyorum.
Nilgün Yelpaze: Karar tamamen siyasidir. Türk devleti ile Avrupa'nın işbirliğinin de kanıtıdır. Savunmalar önemliydi. Faysal Sarıyıldız ve diğer şahitler çok büyük katkı sundu. Kürdistan'da Cizre ve diğer yerlerde yapılan katliamlar belgelerle sunuldu. Ben şahsen bu davadan bir kez daha ne kadar haklı olduğumuzu anladım. Haklıyız ve mutlaka kazanacağız.
Hevin Tekin: 40 yıldır bu savaş devam ediyor. Kürdistan'da bunca devlet terörü ve saldırılar yetmezmiş gibi Avrupa'da, Almanya'da benzer saldırılar yapılıyor. Arkadaşımız bu cezayı asla hak etmemiştir. Demokrat oldugunu iddia eden bir devlet Türk devletiyle paralel davranıyor ve Kürtleri cezalandırıyor. Hakim Kürtlerin yaşadıklarını savunuyor ama ona rağmen ceza veriyor. Hem davadan çok şey ögrendim diyeceksin hem de sonuç böyle olacak. Bunu kimseye anlatamazsınız.
Anna Nissen: Değil iki yıl bir gün bile ceza büyük haksızlıktır. Bu insan hakkını ve halkını savunmuştur. Bu ceza değil ödüle değerdir. Haksız ve adaletsiz bir karardır. Almanya'nın bir an evvel PKK yasağını kaldırması gerekir. Çözüm budur. Bunun dışında verilecek kararlar asla hukuki olmayacaktır. Türk devleti ile Alman devletlerinin işbirliğidir.
Aslıhan Süzer: İkiyüzlülüktür. Bir yandan Türkiye ile çalışır görünüp öte yandan da Kürtlere böyle ceza kesmek ne anlama geliyor? Bakınız, burada PYD, YPG, YPJ bayrak sembollerinden dolayı gözaltı yaşandı. Utanç vericidir. Kendileri ile çelişiyorlar. Hakimin söyledikleri ile kararı da çelişti. PKK yasağı kalkmalı, Kürtler Almanya'da özgür olarak çalışmalarına devam etmelidir.
Lukash Sindowski: Bence de büyük haksızlıktır. Bu devletler arası kirli politikanın bir ürünüdür. Hakimin yaklaşımı ve konuşması bizde bir umut yarattı ama uygulama değişmedi. Kürtlerin meşru temsilcisi olan PKK, Almanya ve Avrupa’da bir an evvel serbest olmalıdır. Aksi durumda bu haksızlık devam edecektir.
Güleyşan Karaaslan: Ortada bir suç ve suçlu yok. Bence sadece Kürt olduğu için cezalandırıldı. Son derece haksız bir karar. Ali Hıdır Doğan ile görüşüyorum, kendisi içeride de tecritte. Çünkü havalandırmaya pedofil suçlularla çıkarıyorlar. bu da onur kırıcı bir dayatma ve bunu kabul etmediği için havalandırmaya hiç çıkmıyor.
Bu haksızlığa son verin
Azadi Hukuk Bürosu, Kürt siyasetçi Ali Hıdır Doğan’a verilen hapis cezasına yazılı bir açıklamayla tepki göstererek, "Bu ikiyüzlü ve haksız politikaya son verme zamanı" dedi.
Cizre’deki vahşete tanıklık eden HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız’ın Doğan’ın duruşmasında tanıklık ettiğini hatırlatan Azadi, "Sarıyıldız’ın anlatımları mahkemeyi şaşırtmış ancak kararında hiçbir şey değiştirmemiştir. Senato tutukluluk kararında dahi değişiklik yapmadı. Siyasi emirler ve çıkarlar bu denli güçlü/ön planda" diye belirtti.
Alman hükümetinin çatışmaların yoğunlaşmasından sorumlu olduğunun altını çizen Azadi, "Alman hükümetinin Kürtlerin sırtından sürdürülen politikası iki yüzlü ve kınanması gerekir. Bu haksızlığı bitirmenin zamanı geldi. PKK yasağı kaldırılmalı ve 129b maddesi uyarınca yargılamalar sonlandırılmalı ve tutsaklar serbest bırakılmalı" çağrısında bulundu.
Politika