Akıbetleri sorulan, 7 Mart 1993 tarihinde gözaltında kaybedilen Ali Kırlangıçlı ve 12 Mart 1994 tarihinde gelen haber ihbarı için Siverek’e giden ve o günden bu yana kendisinden haber alınamayan Özgür Gündem Gazetesi Muhabiri Nazım Babaoğlu’nun fotoğrafları tülbent ve karanfillerin arasına bırakıldı.
Eylem, Disk Basın-iş Genel Başkanı Faruk Eren’in konuşmasıyla başladı. Eren, 23 yıl önce kaybedilen Babaoğlu’nu anarak başladığı konuşmasında, “Nazım Siverek’e haber yapmak için uğurlandı ama bir daha da dönemedi. Nazım, Ferhat gibi yüzlerce gazeteci sadece kaybedilmedi, katledildi. Musa Anter gibi, Hrant Dink gibi... Özgür Gündem o zaman da baskı altındaydı bugün de baskı altında. Artık Özgür Gündem gazetesi kapalı. Biz barış içinde özgür ülke istiyoruz” dedi.
Eren’in ardından ise 22 yıl önce gözaltındayken feribottan atlayıp, “İntihar etti” denilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız söz alarak, her hafta haykırdığı adalet talebini bir kez daha yineledi. Anne Yıldız, “Siz bütün anneleri ağlattınız. Annelerle birlikte çocuklarını da ağlattınız” dedi.
AĞABEY KIRLANGIÇLI: KARDEŞİME NE OLDU?
Ali Kırlangıçlı’nın ağabeyi İbrahim Kırlangıçlı ise şunları ifade etti:
“Kardeşim Ali Kırlangıçlı’yı gözaltına alan İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Ali’yi gözaltına aldığını kayıtlara geçirmedi ve bizleri bilgilendirmedi. Gözaltına alındığı haberini duyar duymaz avukatı Kemal Kırlangıç tarafından bu durum soruşturulmasına rağmen hiçbir bilgi verilmedi. Gözaltına alındığı bile kabul edilmedi. Kardeşim Ali Kırlangıçlı’nın gözaltına alınması ile ilgili tüm girişimlerimiz boşa çıkarıldı. Tam 24 yıldan bu yana kardeşimin durumu ile ilgili olarak içimiz kaygılar ile doludur. Ali Kırlangıçlı’nın gözaltına alınmasından sonra ne yapıldığı bizlere açıklanmak zorundadır. O günden bu yana kendisinin ölü mü, canlı mı olduğu konusunda hiçbir haber alamadık. Tam 24 yıl oldu. Peki, kardeşime ne oldu? Kimi kimden sorayım? Ne ölüsünden ne dirisinden haber alamadığımız kardeşim Ali’yi kimlere sorayım? Çalmadık kapı kalmadı ama cevap yok. Aradan 24 yıl geçmiş olsa da hala içimizde bir yerlerde Ali sağ olabilir umudumuz yaşamaktadır."
'GÖZALTINDAN SONRA HABER ALINAMADI'
Son olarak Cumartesi İnsanlarından Hatice Onaran da bu haftanın açıklamasını okudu. Onaran, 1993 yılında Türkiye genelinde yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Hukuksuzluğun temel kural haline geldiği bu dönemde İstanbul’da onlarca eve polis baskını yapıldı. Baskınlarda sağ yakalanabilecek insanlar kıstırıldıkları evlerde vahşice infaz edildi. Bu katliamlardan biri 6 Mart 1993 tarihinde Kartal Esentepe’de gerçekleşti. Evde bulunan 5 kişi taranarak öldürüldü. Aynı operasyonun devamında polisler Fatih’te bulunan bir eve de baskın yaptı. Evde bulunan 5 kişiyi gözaltına aldı. Ali Kırlangıçlı 7 Mart 1993’te saat 11.00 doğru bu eve gitti. Gittiği eve karakol kuran polisler tarafından gözaltına alındı. Aynı operasyon kapsamında gözaltına alınan 30 kadar kişinin gözaltı kaydı yapıldı, ama Ali Kırlangıçlı’nın gözaltı kaydı yapılmadı. Bu tarihten sonra kendisinden bir daha haber alınamadı."
Onaran, Ali Kırlangıçlı’nın akıbetinin karanlıkta bırakıldığını ve faillerinin korunduğunu söyledi.
Kayıp yakınları Feriköy Mezarlığı’na doğru yol alarak, 3 yıl önce, 15 yaşında polis kurşunuyla katledilen Berkin Elvan’ın anmasına katılmaya gitti.