Almanya, gazeteci Deniz Yücel'in tutuklanmasını protesto etmek için Türk Büyükelçisini Dışişleri Bakanlığı'na çağırdı. Kimi Alman siyasetçiler, Erdoğan’ın Almanya’ya girişinin yasaklanmasını isterken, AB Komisyonu ise "çok endişeliyiz" açıklaması yaptı.
Die Welt gazetesinin Türkiye muhabiri Deniz Yücel’n ‘örgüt propagandası yapmak’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ iddialarıyla 27 Şubat’ta tutuklanmasına Almanya’dan tepkiler yükselmeye devam ediyor. Almanya, Yücel'in tutuklanması nedeniyle Türk Büyükelçi Ali Kemal Aydın’ı dün Dışişleri Bakanlığı'na çağırdı. Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in talebi üzerine gerçekleşen görüşmede, Büyükelçi Aydın’ı Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Walter J. Lindner kabul etti.
Ceza orantısız ve kabul edilemez
Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Almanya açısından Yücel’in tutuklanmasının "orantısız" ve "kabul edilemez" olduğunun, basına yapılan açıklamalara ilaveten Aydın’a bir kez de sözlü olarak aktarıldığı ifade edildi. Görüşmede Türk Büyükelçi’ye bütün Alman hükümetinin Yücel'in mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılması için çalıştığı da aktarıldı.
Üç konu üzerinde duruldu
Görüşmede üç konu üzerinde durulduğu açıklandı. İlk olarak, Deniz Yücel’in tutuklanmasının Türkiye ve Almanya arasında hukuk devleti ile basın ve ifade özgürlüğünün farklı değerlendirildiğini gösterdiği belirtildi. Üzerinde durulan bir diğer konu ise, Türkiye ve Almanya ilişkilerinin zor bir süreçten geçtiği ve Yücel’in tutuklanmasının bunu daha da zorlaştırdığı oldu. Alman Konsolosluğu’nun Yücel ile irtibata geçmesi ve yargılama sürecinde Almanya’nın Yücel’e gerekli desteği vermesinin sağlanması ise Büyükelçi Aydın’a iletilen bir diğer konu başlığı oldu. Ancak Türkiye çifte vatandaş olan Deniz Yücel'in sadece Türk vatandaşlığını dikkate alıyor ve bu talebi reddediyor.
Gabriel: Yargı kullanılamaz
Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ise bakanlık binasında gazetecilere yaptığı açıklamada, "Almanya-Türkiye ilişkileri son dönemin en büyük sorunlarından biriyle karşı karşıya" dedi. Gabriel, Yücel’in tutuklanmasıyla ilgili 24 saatten kısa sürede yaptığı ikinci açıklamada, gazetecilerin Almanya ve Türkiye anayasaları tarafından korunduğunu ve demokratik olduğunu, insan haklarına saygı duyduğunu söyleyen hiçbir ülkenin, gazetecilerin peşine düşmek için yargıyı kullanamayacağını belirtti.
Maas: Sessiz kalma dönemi biter!
Almanya Adalet Bakanı Heiko Maass (SPD) da gazeteci Deniz Yücel'in tutuklanmasıyla ilgili açıklamasında, "Sessiz kalma dönemi biter" diyerek, gazetecilerin susturulmasına, hakimlerin görevden uzaklaştırılıp ve hapse atılmasına sessiz kalmayarak Türk devletinin açıkça eleştirmeleri gerektiğini söyledi. Maas ayrıca Almanya'yı ziyaret etmek isteyen siyasetçilerin basın özgürlüğüne saygı göstermesi gerektiğini de ekledi.
Dağdelen: Erdoğan'a Almanya yasaklansın
Yücel'in tutuklanmasına tepki gösteren kimi Alman siyasetçiler ise Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya'ya girmesinin yasaklanmasını istiyor. Bunlardan biri de Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen. Muhalif siyasetçi Bild gazetesinde yayınlanan açıklamasında, "Erdoğan ve çevresindekilere yaptırım uygulanmasını" istedi. Sevim Dağdelen, Türkiye ile sürdürülen Avrupa Birliği üyeliği ve Gümrük Birliği’nin genişletme görüşmelerinin askıya alınıp Alman askerlerinin İncirlik Üssü’nden çekilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
CSU: Burada miting yapamaz
Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Dış Politika Sözcüsü Hans-Peter Uhl de Erdoğan'ın 16 Nisan’daki anayasa referandumundan önce Almanya'ya gelebileceğine dair haberlerle ilgili olarak, "Hele Deniz Yücel olayından sonra Erdoğan'ın miting yapmak için Almanya'ya gelmesi söz konusu olamaz. Erdoğan'ın otokratça ve anti demokratik politikaları ve ‘başkanlık diktatörlüğü’ tesis etme girişimi Türkiye'yi felakete sürüklemektedir” dedi. Alman Hür Demokrat Parti Genel Başkanı Christian Lindner de Türk hükümet yetkililerinin Almanya'ya girmelerinin yasaklanmasını istedi.
Gauck da kınadı
Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck da Yücel’in tutuklanmasını kınadı. Salı akşamı Berlin'de Bellevue Sarayı'nda Yabancı Gazeteciler Derneği üyelerini kabul eden Gauck, "Basın özgürlüğüne yapılan bu saldırının neden gerekli olduğunu Almanya'da anlayamıyoruz” şeklinde konuştu. Gauck, "Türkiye'de son zamanlarda yaşananların, Türkiye'nin bir hukuk devleti olarak kalmak isteyip istemediği konusunda kuşku uyandırdığını" vurguladı. 18 Mart'ta cumhurbaşkanlığı görevini SPD’li Frank-Walter Steinmeier'e devredecek olan Gauck, 2014 yılında Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında hükümete yönelttiği eleştiriler nedeniyle o dönemde başbakan olan Erdoğan'ın tepkisini çekmişti.
AB Komisyonu: Çok endişeliyiz
Gazeteci Deniz Yücel'in İstanbul’da tutuklanmasına Avrupa Birliği (AB) Komisyonu da sert tepki gösterdi. Komisyonun Genişlemeden Sorumlu Komiseri Johannes Hahn, Yücel’in görev yaptığı Die Welt gazetesine verdiği beyanatta, "Türkiye'nin hukuk devleti ilkelerine bağlı kalması gerektiğini, çok sayıda gazetecinin tutuklanmasından ve terörle mücadele yasasının uygulanmasında fark gözetilmesinden büyük endişe duyduğunu" söyledi. Deniz Yücel olayının endişelerinde ne kadar haklı olduklarını gösterdiğini belirten Hahn "AB üye adayı Türkiye'nin özellikle medya ve fikir özgürlüğü alanlarında demokrasi ve hukuk devleti prensiplerine uyması gerektiğini defalarca vurgulamıştır” dedi.
Politika