Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / AKP ve CHP’nin siyaset yolu aynı / Hasan Sağlam

AKP ve CHP’nin siyaset yolu aynı / Hasan Sağlam

17 Şubat 2017, 18:13

"Türk ırkçılığı ve İslam dinciliği üzerinden yürüyen bu sistemin bir ayağı ve sürekli olarak mecliste olan CHP’dir."

Rejim veya sistem değişikliği üzerinden yanıp tutuşan gerek AKP gerek CHP; ikisi de aynı potadan akıyor. CHP’nin bir türlü anlayamadığı ya da halkı aptal yerine koyduğu durum; AKP’yi yaratan bu mevcut sistemin olduğunu bir türlü söylememsidir. AKP’nin buna şükretmesi gerek sanırım. 

Kürt’ü öldüren, Alevi’yi yakan Ermeni’yi kırıp geçen bu sistem elbette değişmelidir. Ancak AKP’yi yaratan, bu sistemin AKP ile daha gerici daha faşist ırkçı tekçi şer-i bir düzene doğru gideceği kesindir. 

Yıllardır en küçük solcu kıvılcıma karşı olan bu sistem, özellikle 12 Eylül’den sonra Kenan Evren, Turgut Özal, Mehmet Ağar, Tansu Çiller gibi kişilikleri yarattı. Erdoğan bu figüranların devamıdır. Türkiye Cumhuriyeti faşizminin en açık yüzünü burda gördük. En net nüveleri AKP ile belirdi. 

Bu sistem kuruluş aşamasında birlike ülkeyi kurduğu özellikle Kürt halkına büyük darbeyi vurdu. Kendi yarattıkları yani kendi içinden türeyen Adnan Menderes, Fuat Köprülü gibi kişilerle sözde çok partili sisteme geçiş yaptı. Öyle ki; kendisine muhalif hiç bir gücün oluşmaması için hemen kendilerine önlem aldılar. 1948 yılında Zonguldak’ta Komünizmle Mücadele Derneğini kurdular. Kömünistlerin tek işinin İslamiyet ve din karşıtlığı olduğunu göstermeye çalıştılar. Türkiye halklarını, işçileri köylüleri emekçiler devrimcilerden uzak tutmak için kışkırtıcılık yaptılar.

Kemalizm’i bir devrim olarak niteleyenler, algıda korkunç hata yaptılar. Osmanlı’dan beter çeken özellikle Dersimliler ilk buna kananlardı. Bundan dolayı I.Dünya savaşına kendi güçleri ile ittifak ederek katıldılar. Ancak bunun büyük hata olduğunu dünyanın çözüldüğünü Osmanlı’nın dağıldığını herkes gibi “ulusal devletleşme”nin gerekliliğini söyleyen Alişer; maalesef çok anlaşılmamıştı. Aslında Kemalizm’le ilk ters düşen ve onun asla özellikle Alevilere ve Kürtlere asla dost olamayacağının tespitini yapan kişi kuşkusuz Alişer’dir ve henüz kongreler sürecinde bu şiirini yazmıştır; “Ayağımda kundura/Gittim, düştüm tandura/ Padişahın haberi yok/ Bunu eden Kongra (kongre)“.

Alişer’in bu tutumuna, Hasan Hayri Bey; „Kürtlerde henüz ulusal birlik bilinci yok” diyerek karşı çıkmıştır. Alişer; „Kürtlerde yok da Türklerde çok mu var? Bunlar İttihat ve Terakki’nin mirasçıları, bunlarla çuvala girilmez.” diyerek tartışmış ve kavgalı ayrılırken son olarak Hasan Hayri Bey’e; „cumhuriyete büyük faydan oldu ama umarım sonun benim gibi bir asi ile aynı olmaz.” Hasan Hayri Bey Cumhuriyet kurulduktan iki sene sonra milletvekili olarak asıldı.

Daha sonra kendi içinden türeyenleri de asarak sistemini ululaştırdı, keskinlikte sınır tanımaz faşizm tutkusu ile yol aldı. Sol rüzgarın en yoğun estiği dönemde bunu en cesur söyleyen kuşkusuz İbo’dur. 

İbrahim Kaypakkaya 2. fikir kulüpleri kongresinde; “Kemalizm Türkiye’de faşizmin yeni adıdır” demiş ve tekme tokat sözde devrimciler tarafından dışarı atılmıştır. 

Bu çok önemli tespit çok geçte olsa büyük bir realitedir. Sosyalistlerin pantürkizm üzerinden kurgulanmış bu zihniyeti geç farketmesi kayıptır elbette. Aslında AKP bir semptom değil, buna sebep hastalıklı bir sistemin olduğudur. Türk ırkçılığı ve İslam dinciliği üzerinden yürüyen bu sistemin bir ayağı ve sürekli olarak mecliste olan CHP’dir. Diğer ayağını da sistem kendisi yarattı; AKP’dir. Bu ayak oyunlarını boşa çıkarmak için sadece insan olmak yeterli. Bu kirliliğe bu savaşa bu zulme bu tekçiliğe bu mütegallibeye Hayır!

 

Bu haber 725 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Prof. Dr. Bedriye Poyraz, Dersim’deki tarikat örgütlenmesinde Munzur Üniver..