Tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "AKP, patlayan bombaların siyasi sorumlusudur. Halka hesap vermeleri gerekir. Bizi hedef göstererek, gözaltı ve tutuklama yaparak failleri yakaladığını söyleyen iktidar bizim sorumlu olduğumuzu ispat etsin, hemen istifa edelim" dedi.
"Demokratik siyaset ve barış bizim yolumuzdur" başlıklı mesaj şöyle:
"Son günlerde HDP il, ilçe yöneticilerine, vekillerine, üyelerine yönelik gözaltı ve tutuklamalar artmıştır. Öncelikle söyleyeyim ki, gözaltılar ve tutuklamalar hukuki değildir. Arkadaşlarımız serbest bırakılmalıdır.
İktidar HDP'ye operasyon yaparak sıkışıklığını üzerinden atmaya çalışıyor. Sorumluluğu bizim üzerimize atmalarına izin vermiyoruz, bunu kabul de etmiyoruz.
Saldırıları kınama ve üstüne gitme konusunda en ufak bir tereddütümüz yoktur.
Bizi hedef göstererek, gözaltı ve tutuklama yaparak failleri yakaladığını söyleyen iktidar bizim sorumlu olduğumuzu ispat etsin, hemen istifa edelim.
AKP, patlayan bombaların siyasi sorumlusudur. Halka hesap vermeleri gerekir. Parlamentoda da her yerde de hesap vermelidirler. Önlemesi gereken onlardır. Ülkeyi bu şekilde yönetenler de onlardır.
Bizler demokratik siyasette güçlü bir şekilde ısrar ediyoruz. Demokratik siyasetle sorunlar çözülür. Siyasiler, Meclisi birlikte çalıştırarak çözüm üretmelidir. Meclisi işlevsizleştirerek sorunlar çözülemez.
Demokratik siyaset ve barış bizim yolumuzdur, bu konuda kararlıyız. Tutumumuzdan taviz vermeyeceğiz."
Şırnak’ta 30 Mart 2014 yerel seçimleri öncesinde katıldığı bir etkinlikte yaptığı konuşma nedeniyle, Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında soruşturma başlatılan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ifadesi, bugün tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi’nde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla alındı.
Demirtaş'ın müdafiliğini Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi yaptı.
İfadesinde, hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunduğuna değinen Demirtaş, halihazırda milletvekili sıfatı ile görevinin devam ettiğini hatırlattı. Demirtaş, “Tutuklu bulunuyor olmam, tutuklu olmadığım dosyalarla ilgili savunma hakkımı da kısıtlıyor. Şu anda Başsavcılığınıza 2 bin kilometre ötede bir cezaevinde savunma yapmak zorunda kalıyorum. SEGBİS ile ifade vermemin veya savunma yapmamın ‘yüz yüze ilkesi’ ve ‘adil yargılama hakkı’nın ihlali olduğunu düşünüyorum. Ama zorunluluk nedeniyle hakkımdaki suçlamalara cevap vermek istiyorum” dedi.
'SÜREÇTEN RAHATSIZ OLANLAR AÇTI'
Soruşturmaya neden olan konuşmayı, Şırnak İl Örgütü binası önünde yaptığını söyleyen Demirtaş, şunları kaydetti:
“2911 sayılı yasaya tabi bir toplantı değildir. O dönem bütün siyasi partiler, adaylarını buna benzer yöntemlerle açıklamışlardır. Toplantıda yaptığım konuşmaya dair, herhangi bir suçlama yoksa toplantının geri kalan bölümüyle ilgili yapılan düzenlemelerde benim herhangi bir sorumluğum yoktur. Burada ne bir şiddet eylemi, ne bir şiddet çağrısı, ne de şiddet övme durumu söz konusudur. Benimle birlikte toplantıya katılanların herhangi bir suç işledikleri kanaatinde değildim. Dolayısıyla dosyanın takipsizlikle sonuçlandırılması gerektiğinin kanaatindeyim. Bu soruşturmanın başladığı dönem, Türkiye’de 'Çözüm Süreci'nin devam ettiği bir süreçtir.
O zaman devlet içerisinde bulunan kolluk görevlileri ve bazı adli sorumlular, 'Çözüm Süreci'nden rahatsızlardı. Ülkemize barışın gelmesinden tedirgin oluyorlardı. Onları isim isim bilemem ancak özellikle bizlerle ilgili gereksiz soruşturmalar başlatarak, 'Çözüm Süreci'ni akamete uğratma gayretleri vardır. Bu soruşturma bu amaçla açılmıştır demiyorum ancak sayın Başsavcılığınızın da bu durumu göz önünde bulundurmasını istiyorum.”
Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi de, müvekkilinin konuşmasında suç unsuru olmadığını belirtti. Av. Elçi, dosyaya dair ‘takipsizlik’ kararı verilmesini talep etti.