Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / Cumartesi Anneleri 593'ünü kez bir araya geldi.

Cumartesi Anneleri 593'ünü kez bir araya geldi.

06 Ağustos 2016, 21:28

Bugün Cumartesi İnsanları ve Anneleri kayıplarının akıbetini sormak için Galatasaray Meydan'ında 593'ünü kez bir araya geldi.

Cumartesi Anneleri, bu hafta gazetemizin Bitlis muhabiri olan Ferhat Tepe'nin faiilerinin yargılanmasını talep etti. Eylemde konuşan gazetemizin editörü Günay Aksoy, 'Bizim 20 yıl önce söylediklerimizi onlar şimdi kabul ediyor, ancak bunu yeni katliamları meşrulaştırmak için yapıyorlar' dedi. Tepe'nin kardeşi Ayşe Tepe ise kerdeşinin katledildiğinde 29 yaşında bir gazeteci olduğunu ifade ederek ancak 23 yıl içerisinde hiç bir şey değişmediğini söyledi.

HABER MERKEZi - Cumartesi İnsanları ve Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması için bugün 593'üncü haftasında bir kez daha Galatasaray Meydanı'nda biraraya geldi. Bu haftaki eylemde 28 Temmuz 1993'te gözaltında katledilen gazetemiz Özgür Gündem'in Bedlîs (Bitlis) muhabiri Ferhat Tepe'nin failleri soruldu. Cumartesi İnsanları ve Anneleri aynı zaman da 72 gündür kendisinden haber alınamayan Şirnex (Şırnak) Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl yöneticisi Hurşit Külter'in akıbetini sordu

'Özgür basına ihtiyacımız var'

1980 askeri darbesinde gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Hayrettin Eren'in kardeşi ve DİSK Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Faruk Eren de, 90'lı yıllarda çok sayıda gazetecinin kaybedilip katledildiğini hatırlatarak, gerçekleri anlatmaya çalışan gazetemizin pek çok çalışanının katledildiğini dile getirdi. Yaşanan faili meçhullerin OHAL zamanlarına denk geldiğini vurgulayan Eren, "Gerçekten ne oluyor ve aldatılmamak için gazetecilere ve özgür basına ihtiyacımız var" diye konuştu.

'O zaman inkar ettiklerini şimdi kabul ediyorlar'

Gazetemizin Editörü Günay Aksoy da, yıllardır Ferhat Tepe için adalet talebinde bulunduklarını ve sorumlularının devlet olduğunu bildiklerini söyledi. Aksoy, "Özgür Gündem Ferhat Tepe'nin yolunda hakikatleri söylemeye devam edecek, çünkü gerçekler ateşten gömlek gibidir. Dava arkadaşımız Ferhat Tepe'nin bayrağını yere düşürmedik. Tepe'nin failleri yargılanmalı" dedi. 90'larda köyleri boşaltarak insanları katlediyorlardı biz bunları söylüyorduk o zaman inkar ediyorlardı diye konuşan Aksoy, 'şimdi kabul ediyorlar neden çünkü yeni yapacakları katliamları meşrulaştırmak istiyorlar, bizim 20 yıl önce söylediğimizi onlar şimdi söylüyor' dedi.

'23 yılda hiç birşey değişmedi'

Ferhat Tepe'nin kardeşi Ayşe Tepe ise ağabeyinin gözaltına alındığını üç gün sonra öğrendiklerini ardından da10 gün sonra kimsesizler mezarlığına defnedildiğini öğrendiklerini söyledi. Daha sonra ağabeyi Bitlis dağı eteklerine defnettiklerini aktaran kardeş Tepe, katledildiğinde 29 yaşında bir gazeteciydi ancak 23 yıl içerisinde hiç bir şey değişmedi dedi. Gazetemizin içerisinde bulunduğu baskı ve soruşturmalara da dikkat çeken kardeş Tepe, "90'ların acı hatıraları ile Hurşit Külter'i arıyoruz. Acılarımız bir ve güzel insanları büyüteceğiz mücadelemizle. Faşizm katlanarak büyüyor ve biz de katlanarak büyümeliyiz, çoğalmalıyız ve onları alt etmeliyiz" dedi.

'Ben senin yaptığını devraldım'

Gazetemizin muhabiri aynı zamanda Fertat Tepe'nin kuzeni olan Seyfettin Tepe'nin sözleriyle konuşmasını sonlandıran kardeş Tepe, "Sen ülkenin dağlarını seyrederken ben senin yaptığını bırakıp devralanlardanım. Ta ki senin yanına gelinceye dek. Bizden sonra kalemlerimizi alacak nice yiğitler olacak ülkemizde. Yazacağız, susmayacağız" dedi.

'Tepe'nin hayatına karşılık fidye istediler'

Bu haftaki basın açıklamasını okuyan Hatice Onaran da, 90'lı yıllarda Olağanüstü Hal (OHAL) karanlığını yaşanan ağır insanlık suçlarını haberlerine taşıyordu' dedi. Onaran, 'Tepe, Bitlis şehir merkezinde sivil polis olarak bilinen, silahlı telsizli 3 kişi tarafından kaçırıldı. Ferhat'ın kaçırılması ardından DEP Bitlis Şube Başkanı olan babası İshak Tepe'yi arayan bir kişi, oğlunun hayatına karşılık DEP il örgütünü kapatmasını ve fidye vermesini istediğini' söyledi.

'İşkence edilmiş bedenine kimsesizler mezarlığında ulaştık'

Gazetemizin ve Tepe Ailesinin tüm ısrarlı arayışlarına rağmen gözaltına alındığı inkar edilen Tepe'nin ağır işkence görmüş bedenine 9 Haziran 1993'te Elazığ Kimsesizler Mezarlığı'nda ulaşıldığını ifade eden Onaran, "Ferhat'ın kaybedilişinin 23 yılında bir kez daha hükümeti ve idari makamları soruşturma ve kovuşturma makamlarını uluslararası insan hakları hukukuna uygun davranmaya çağırıyoruz. Tepe'yi katledip kaybedenlerin cezalandırılmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.

'İnsanlığa karşı işlenen suçlar zaman aşımı olmaz'

Onaran, "Alilenin son olarak başvurduğu Anayasa Mahkemesi, 16 Haziran 2016 tarihli kararında, Ferhat Tepe dosyasında savcılığın soruşturmayı genişletmek için somut hiçbir talimat vermediğini, olayı aydınlatacak işlemin yapılmadığını, delillerin sürüncemede bırakıldığını kaydederek, 'etkili soruşturma yapılmadığı' hak ihlaline karar verdi. Ancak dosyayı zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle yeniden açmadı" diye aktaran Onaran, "Oysa zorla kaybetme uluslararası hukuk çerçevesindeki tanımıyla insanlığa karşı bir suçtur ve zaman aşımına tabi değildir" dedi.

Bu haber 561 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Boksör İsmail Özen, Almanya’da spor, medya ve iş dünyasında tanınan bir isi..