Lütfen bekleyin.. Lütfen bekleyin..
Kemal ÖZER
Dersim
16’ncı Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nin son paneli Seyit Rıza Meydanı’nda gerçekleşti. “Dersim’de Ekolojik Tahribat” adlı panelin Moderatörlüğünü Av. Barış Yıldırım yaparken panelist olarak TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Cemalettin Küçük ve Munzur Koruma Kurulu Üyesi Hasan Şen katıldı.
Panelde ilk olarak konuşan Av. Barış Yıldırım, Dersim coğrafyasının sadece Dersim’le bağlı olduğu yer olmadığını Türkiye’nin en önemli su havzası olduğunu ifade etti. Yıldırım “1975 yılından inşa edilen Keban ve Seyrantepe, Tatar, Uzun çayır ve Pembelik barajının ilde gerçekleştiğini” söyleyerek 5 barajın inşa alanının olduğu başka bir şehrin olmadığını belirtti. 3 tane HES ve 18 projenin de Munzur suyu ve Mercan Suyu üzerinde olduğunu aktaran Yıldırım: “Munzur ve Mercan üzerinde 5 baraj ve 4 HES’in uygulanıyor. DSİ 1983 yılında master planı yaparak 1985 yılında Mercan suyu üzerinde Mercan regülatör ve HES’ i yaptı“ dedi.
Munzur Vadisi Milli Parkı için yeteri kadar koruma sağlanmadığını vurgulayan Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Munzur Vadisi doğasının birinci derecede sit alanı ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Munzur Vadisi Milli Parkı’nın dünya kültür mirası listesine alınması için başvuruda bulunduklarını ve kendilerine ekim ayında 10 kriterin bulunması için araştırma yapılacağını söylendiğini dile getirdi.
Munzur Koruma Kurulu Üyesi Hasan Şen ise Tunçpınar Madenciliğin maden mülkü aldığını ve iki tarafına da kalekol kurulduğunu belirterek: Bu kalekollarla birlikte madene de karşı açık bir tavır almalıyız. Kalekolların olduğu alanda madencilik ile ilgili her türlü faaliyette bulunuluyor” dedi. Dersim’in gerçekten çok önemli bir ekosistem olduğunu vurgulayan Şen şunları söyledi; “Dersim’in madenleri, ekolojileri yok olmaktadır. Dersimliler aile çiftçiliğini Dersim’de hemen hayata geçirerek kendi yaşam alanlarını almalı”
Şen festivallerle ilgili ise “Festivalleri konserleri yapalım ama yaşamın etkisinin olduğu yerde mücadeleyi büyütmeliyiz. Sermayenin pervasızca saldırısı varsa bizler de buna karşı kendi içimizde mücadele ederek ekosistemimizi harekete geçirmeliyiz. Şu yolun kapalı olmasında dahi devlet bizimle tatbikat yapıyor. Dün 4 saatte Hozat’tan Ovacık’a gidemedik. Ben Türkiye’de hukukun doğru işlediğine inanmıyorum. Biz bugün yeni yeni fakına varıyoruz. İşine gelmediğinde her yeri yakıp yıkacaklarını düşündüm“ diye konuştu.
TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Cemalettin Küçük sinevizyon üzerinden ekoloji sunumu yaptı. Küçük konuşmasının başında “Başınız dertte. Tek sizin değil Artvin’in de Manisa’nın da Akdeniz’in de Egelilerin de Ergene havzasındaki Trakyalıların da başı dertte. Şu suyun bu şişeye girmesinden dolayı başınız belaya girmiştir. 2009 da Dünya Su Konseyi İstanbul’da toplanmıştı. Bütün demokrat devrimci arkadaşlarımız oradaydı. O gün ki Başbakan şimdi ülkenin Cumhurbaşkanı, bir balkon konuşması yaptı ve halkı 2 konuda tehdit etti. Bir tanesi su bir tanesi kentsel dönüşüm konusuydu. Birinci konuda dedi ki ya kentlerdeki evleri verirsiniz yıkarız yeniden yaparız yada yasasını çıkarır yıkarız. Dediğini yaptı. Suyu 3 kaliteye ayıracağız dedi. Bir Munzur’un gözelerindeki pınar suyu gibi su, ikincisi barajlardaki gibi su, üçüncüsü ise atık suların dönüştürülmesinden elde edilen su. Siz suyun havzasındasınız, dünyanın en büyük barajları dağlardadır ve siz dağdasınız onun için başınız dertte” dedi.
Dersim’in girişinden Ovacık’a kadar, Munzur Dağlarından, İliç’e kadar maden bölgesi olduğunu söyleyen Küçük: “Bu bizim için maden değil sermaye için madendir. O ne kadar çok para kazanırım diye düşünüyor ama oraya vereceği zararı düşünmüyor. Tahribatı değerlendirmiyor” diye konuştu.
Evrensel
