HABER MERKEZİ - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Meclis'te partisinin haftalık grup toplantısında gündemdeki konulara dair değerlendirmelerde bulundu. Demirtaş, konuşmasında ilk olarak 15 Temmuz darbe girişimi üzerinde durdu. HDP'nin darbelere amasız ve tereddütsüz karşı olduğunu bir kez daha yenilen Demirtaş, darbecilerin yüzlerce insanı katlettiğini hatırlatarak, "Halkın direnme hakkı ne kadar önemlidir birkez daha ortaya çıktı. Özsavunma dediğimiz halkın kendisini savunma hakkı, her canlının en doğal hakkıdır" ifadelerini kullandı.
'Darbelerle yüzleşilmiyor'
Demirtaş, verilen önergeler doğrultusunda Meclis'te bugün kurulması beklenen komisyona da değindi. Demirtaş, "Umut ediyorum, bu komisyon hakikati ortaya çıkaracaktır. Düşünün ki seçilmiş bir Meclis var. Beğenirsiniz beğenmezsiniz. Seçilmiş bir Meclis varken nasıl olur da birlileri Meclis'e el koymaya kalkar. Neden demokratik ülkelerde bu düşünülmez de bizde olur? Bunu biz iyi analiz edemezsek, bu rezaletle bir kez daha karşılaşacağız" dedi.
AKP 'devleti demokratikleştireyim' deseydi...
Yine "Geçmiş dönemlerde darbelerden sonra darbelerin nimetlerinden faydalanıldığı için hiç bir zaman darbelerle yüzleşilmedi" diyen Demirtaş, Türkiye'yi darbe girişimine götüren temel hatanın AKP'nin 14 yıldır iktidarda olmasına rağmen geçmişten ders çıkaramaması olduğunu söyledi. AKP'nin sivil demokrasinin kıymetini anlayamadığını ve devleti ele geçirmeyi iktidarının temel hedefi yaptığını belirten Demirtaş, "Bu, son derece meşru, normalmiş gibi davrandılar" dedi. Devletin halkın hizmetinde olması gereken bir aygıt olduğunu ifade eden Demirtaş, iktidarların bu aygıtı ele geçirmeye çalıştığında devlet içinde çatışmaların başladığını dile getirdi. 28 Şubat darbesini hatırlatan Demirtaş, AKP'nin iktidara geldikten sonra 'geçmişte hatalar yaptık ve bunları düzeltmek istiyoruz' diyerek devleti ele geçirme mesajı verdiğini belirterek, "Bu devleti ele geçirmiş olanlara karşı 'Onları tasfiye edin devleti ben ele geçireyim' demek yerine, 'Devleti demokratikleştireyim' deselerdi bugünlere gelmeyeceklerdi. Ne yaptılar tasfiyelere başladılar" şeklinde konuştu.
'Ordu katletmeye başlarsa şaşırmayalım'
Demirtaş, darbe girişiminde bulunan askerlerin Kürdistan kentlerinde insanlığa karşı işlediği suçları birkez daha hatırlattı. Demirtaş, "Darbe istemeyen bu ülkede Kürt sorunu demokrasi içerisinde çözülmelidir. Ordu Kürtleri ezsin diyorsan, buna göz yumuyorsan ordu Kızılay'da, İstanbul'da katletmeye başlarsa şaşırmayalım. Çünkü Cizre'de, Şırnak'ta, Nusaybin'de hergün katlediyorlar. Bizim dilimizde tüy bitti bunları anlatmaktan 'vatan haini' ilan edildik" ifadelerini kullandı.
'Darbeye karşı çıkmak demokrat olmak için yeterli değil'
"Darbeye karşı çıkmak, demokrat olmak için şarttır, ama yeterli değildir. Sadece darbeye karşı çıktınız diye demokrat olmazsınız" diyen Demirtaş, demokrasiyle alakası olmayanların da darbeye karşı çıkabileceğini, bunun doğru ancak eksik olduğunu vurguladı. Demirtaş, yine 7 Haziran seçimlerinden bu yana Meclis'in lağvedildiğini belirterek, bir yıldan uzun bir süredir sivil bir darbenin yürürlükte olduğunu kaydetti.
'Darbe demokrasi mücadelesine yapıldı'
Darbe girişiminde bulunan askerlerin, demokrasi için harekete geçmediğinin altını çizen Demirtaş, "Parlamentoyu bombalamalarından ve sivilleri katletmelerinden belliydi. Ama Türkiye'de o akşam zaten demokrasi yoktu. 'Demokrasiye karşı darbe yapıldı' deniliyor. Hayır, darbe demokrasi mücadelesine karşı yapıldı. Türkiye'de demokrasi zaten yoktu. Darbe tehlikesi geçtiğinde de otomatikman demokrasiye geçmedik" diye belirtti.
'Cemaatle beraber Türkiye'yi kandırdınız'
Darbe girişimi sonrasında AKP'nin devreye koyduğu tasfiye operasyonlarına da değinen Demirtaş, şöyle devam etti: "Paralel sızdı diyorlar. Nasıl sızdı? HDP'ye neden sızamadılar peki? Çünkü bunun adı sızma değil, süzmedir. Bunlar sızmadı, siz süzerek oralara getirdiniz. Hepsini süze, süze kendi elleriyle devlete yerleştirdiler. Bunlar olmamış gibi davranıyorlar. Aklımızla, hafızamızla alay ediyorlar. Özür dilemek, özeleştiri erdemdir erdem. Korkmayın, kandırıldık demeyin. Siz beraber Türkiye'yi kandırdınız. Çıkın özür dileyin. Sadece Ankara'da Büyükşehir Belediyesi'nin cemaate sunduğu imkânların haddi hesabı yok. Bütün şehirlerde komiteler vardı, ablalar abiler, valiler de vardı bu komitelerde. Şehrin gündemini bunlar belirliyordu. Kimler işe alınacak, kimler atılacak, kimler ihale alacak bunlar belirliyordu. Vali olmak mı istiyorsunuz? Uçurduğunuz şeyhten bir selam geldi mi yeterli."
'Genelkurmay Başkanı istifa etmelidir'
Demirtaş, darbe girişimin ardından yaşanılanlar ve yapılan açıklamalardaki çelişkilere de dikkat şekti. Demirtaş, "Tek bir şeyden eminiz, darbenin ardındaki siyasi çizgi biz değiliz. Gerisi belli değil. Genelkurmay'ın açıklamalarını dinliyorsunuz, Cumhurbaşkanı'nın açıklamaları ile çelişiyor. MİT'in açıklamalarına bakıyorsunuz, hepsi çelişiyor. Bir kere Genelkurmay Başkanı neden hala görevde. Darbe olmuş engellememişsin, neyin kahramanlığını yapıyorsun. Ben olsam istifa ederim. Kuvvet komutanlarına düşen istifa etmektir. Cumhurbaşkanı; 'eniştemden duydum' diyor. Şaka gibi ama hakikat bu. Enişteyi MİT müsteşarı yapalım. Hayır, darbe girişimi olduğu kesin, bu senaryo değil, ama açıklamalar hepsi şaibeli bunların hepsinin ortaya çıkarılması lazım. İyi soruşturulursa AKP içinden de şu ya da bu şekilde darbeden olmuş siyasi kişiler çıkacaktır" şeklinde konuştu. Son iki gündür HDP-Cemaat ilişkisi iddiasıyla farklı bir takım yazılar yazan kimi AKP yandaşı gazetecilere de yüklenen Demirtaş, "Siz neyi gizlemeye çalışıyorsunuz. Bunu yazıp çizenler bu darbenin altından siz çıkarsanız hiç şaşırmam. Darbe girişimi başarıya gitseydi, bugün hükümetin etrafında olan yalakalar, darbeyi desteklemek için bayraklarını alıp sokağa çıkacaklardı" dedi.
'İdamın yarın kime uygulanacağı belli olmaz'
Demirtaş, darbe girişimi sonrasından Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilmesi ve ortaya çıkan işkence görüntülerine dair de "OHAL yetkilerin parlamentodan alınıp tek bir kişiye verilmesidir. Zaten bunun heveslisi çok vardı ülkede. Sadece darbeciler değil, binlerce insan gözaltına alınıyor. Bugün 'işkenceye karşı çıkmayalım, onlar darbe suçlusudur' dersek ilkelerimizi yitiririz. İşkence insanlık suçudur. Kime yapılırsa yapılsın. Adalet Bakanı'nın iddiaları ciddiye alması lazım, kendisi biliyor ne olduğunu. Yine idam tartışmaları, milleti kandırmanın bir alemi yok. Şimdi çıkarırsanız, hiçbir darbeciyi idam edemezsiniz. Yasalar geriye doğru işlemez. İdam gelirse darbecilere uygulanmaz, yarın kime uygulanacağı belli olmaz" değerlendirmesinde bulundu.
PKK ve hükümete çağrı
"Kürt sorunu halen bir yaradır. Bu yara durdukça kaşıyanlar olur. Bu yaranın kapatılması ve çözüm sürecine dönülmesi lazımdır" diyen Demirtaş, Türkiye'de yeni bir durumun ortaya çıktığına dikkat çekerek, hükümet ve PKK'ye mevcut durumu değerlendirmeleri çağrısı yaptı. Demirtaş, konuşmasında darbe girişimi sonrasında ortaya koydukları 9 maddelik çözüm önerilerini bir kez daha yeniledi. Bu kapsamda çözüm sürecine yeniden dönülmesi ve İmralı'daki tecridin derhal kaldırılması gerektiğini söyleyen Demirtaş, siyasi parti liderleriyle Meclis çatısı altında bir zirve çağrı yaptı.
(DİHA)