12 Mart Platformu, 14 Nisan 2017 yılında polisler tarafından Gazi Barajı’nda katledilen Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul’un anısına Gazi Cemevi’nde “Adalet” konulu panel düzenledi. Panele Kerem ve Erkul’un ailelerinin yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Musa Piroğlu’nun yanı sıra birçok sivil toplum örgütü yöneticisi katıldı. Panelin yapıldığı salona “Bahar yüzlü çocuklar. Gazi Barajı’nda katledilen Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul’un anısına” yazılı pankart asıldı.
‘Araçtaki sazı silaha benzettik’ demişlerdi’
Dava avukatlarından Ümit Sisligül, katliamın tanıkları olduğunu belirterek, dava sürecinde cezasızlık politikası ile karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Sisligül, “Polise giden ihbar sonrasında Gazi Barajı’na gitti. Ardından araçta bulunan kişilere tehdit ve hakaret ederek, araca ateş etmeye başlamış. Oğuzhan ve Kerem polis kurşunu ile katlediliyor ve diğer çocuklar da yaralanıyor. İki genci kaybettik. Davadan sonuç alacağımızı düşündük fakat düşündüğümüz gibi olmadı. Nisan ayında başlayan dava 5 ay sonra polislerin lehine döndü. Bütün delilleri yok edildi. Gaziosmanpaşa Adliyesi’nden Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne gönderildi. Bütün deliller kasten adam öldürmeyi gösterirken. Her zaman olduğu gibi polisler kollandı. Çok çaba sarf ettik. Ancak 3 kez heyet değişti. Duruşma savcısının bile talep ettiği cezanın altında ceza verildi. Mahkeme yine polislerin yargılandığı bir davada cezasızlık politikasını uyguladı. Polisler yine işlerinin başına döndü. ‘Araçtaki sazı silaha benzettik’ demişlerdi. Fakat olayın aslı dava sürecinde ortaya çıktı. Sonuç hukuksuzdu ve buna karşılık AYM’ye başvurduk ve sonuç alana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
‘Yapılan katliamdı’
Barış Kerem’in annesi Melike Taş, o gün çocuklarının şarkı ve türkü söylediğinin altını çizerek, “Bizim çocuklarımız 24 bin lira mı ediyor? Yapılan katliamdı. Bizim çocuklarımızın bedel 24 bin liraymış. 19 yaşındaki bir çocuğa 9 kurşun ne demek? Kaç çocuğun daha ölmesi gerekiyor ses çıkarmanız için" diye konuştu.
‘Polisin saldırganlığı politik’
Polis şiddetinin tavan yaptığını belirten HDP Milletvekili Musa Piroğlu, "Katliamlar dolu bir tarihimiz var. Kürdistan tarihi bunlara örülü. Son sürece damgasını vuran katliamlar gibi çocukların cenazesinin sokaklarda bekletildiği bir döneminin içerisinden geçiyoruz. Bütün eylemlerde polisler güç gösterisi yapıyor. Polislerin saldırganlığı politik seçime göre" diye belirtti.
‘Çocuklarımızın suçu neydi?’
Son olarak söz alan Oğuzhan Erkul’un annesi Seyran Erkul da çocuklarının suçsuz yere katledildiğini belirterek, "Adalet yerini bulur dedik, fakat adalet bize öyle bir oyun oynadı ki ödül gibi ceza verdi. Suçumuz neydi? Vuruldukları yerde büyüdüler. Soruyorum ne suçu var? Benim oğlumun ne yaptı? Çocuklarımızın Suçu neydi? Bizim çiçeklerimiz soldurdular. 4 yıldır gecemiz gündüzümüz yok. Kızım 'Abim neden gelmiyor' diye soruyor, abin katledildi diyemiyorum. Baştakiler sağır ve dilsiz. Halk olunca sesleri çıkmıyor. Alevi diye katlettiler" ifadelerini kullandı.
Olay ne?
İstanbul’un Sultangazi ilçesine bağlı Gazi Kent Ormanı girişinde 14 Nisan 2017 tarihinde içerisinde bulundukları aracın polislerce taranması sonucu yaşları 15-18 arasında değişen 5 çocuktan Barış Kerem (18) ve Oğuzhan Erkul (18) hayatını kaybetmişti. Her iki gencin ölümüne neden olan polisler hakkında İstanbul 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın karar duruşması 5 Şubat’ta görüldü ve sanık polisler Erkan Ekmekçi, Zafer Sağlam, Davut Bakır ve Kenan Akıl’a ayrı ayrı “bilinçli taksir ile birden fazla kişinin ölümüne veya yaralanmasına neden olma” suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezaları verildi. Her bir sanık polis için 24 bin 300 TL para cezasına çeviren bu ceza da 24 taksite bölündü.