DAD İstanbul Şube ve HDK, Maraş Katliamı’nın yıl dönümüne ilişkin yazılı Gazi’de basın açıklaması gerçekleştirdi. HDK Eş Sözcüsü İdil Uğur’lu, DAD Genel Merkez Eş Başkanı Saime Topçu, DAD İstanbul Eş Başkanı Nergiz Güzel, Axuçan Ocağı Piri Aziz Güzel ve DAD üyelerinin katıldığı açıklamada Maraş Katliamı’nı unutulmadığı belirtilerek, savaş dilinin yıkılması gerektiği ifade edildi.
“KATLEDİLEN DE SUÇLU OLAN DA BİZDİK”
DAD İstanbul Şube Eş Başkanı Nergiz Güzel, “Gün geçmiyorki ölmediğimiz bir gün olmasın. Maraş’ta allah adına ölüme gidenler Sivas’ta insan yakmaya, Sivas’ta allah adına ölüme gidenler Şengal’de insanları öldürdüler. O katliam zihniyeti hala yaşamakta. Söz söyleyenler cezaevine atılıyor” diyerek, cezaevlerinde devam açlık grevlerine, kadın cinayetlerine ve intihar eden işçilerin durumuna değindi.
Dönemin tanıklarından olan Axuçan Ocağı Piri Aziz Güler ise, “Devletin uçan kuştan haberi vardır. Bu katliama göz yumuldu. Düne kadar bize gelen, lokmamızı paylaşan insanlar cami minaresinden babamları hedef alarak ateş edin çağrısında bulunuyor. Apartmanı ateşe veriyorlar. Katledilen, öldürülen bizler yine suçlu çıkarıldık” ifadelerini kullandı.
“FAİLLER KARŞIMIZA AK SAKALLI DEDELER OLARAK ÇIKARTILDI”
Maraş Katliamı’nın Kürt-Alevilerin toplumsal varlığını dağıtmak için uygulanan bir plan olduğuna vurgu yapan DAD Genel Merkez Eş Başkanı Saime Topçu bunun Şark Islahat projesinin devamı olduğunu dile getirdi. Topçu ayrıca Maraş Katliamı’nın yıl dönümünde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Seval Türkeş’i ziyaretini eleştirdi.
HDK Eş sözcüsü İdil Uğurlu da iktidarın toplumsal yaşanmışlıkları hafızasızlaştırmaya ve katliam politikalarını canlı tutmaya çalıştığına dikkat çekerek, “Sivas’ta, Maraş’ta faillerin kimi ismini, soyismini değiştirdi. Kimi ise değiştirmeden ak sakallı dedeler olarak karşımıza çıkartılmaya çalışıldı. Kimileri vekil olarak mecliste oturtuldu. Verilen mesaj ise; katlederiz, yakarız ve kendimizi aklayıp karşınıza çıkarız idi” diye konuştu.
“BOŞALAN YERLERE DEVLETİN İDEOLOJİK KURUMSALLAŞMASI YERLEŞTİ”
‘Hayata Dönüş Operasyonları’ adı altında 30 kişinin yaşamını yitirdiği cezaevi ve Roboski katliamlarına ayrıca değinilen açıklamada, iktidarların halen halkları birbirine düşmanlaştıran siyasi ahlak ve sorumluluktan uzak bir dili hakim kılmak istediği belirtildi.
Maraş’ın özel savaş politikalarından birisi olarak 12 Eylül rejimini hazırlayan eşiklerden biri olduğu ifade edilerek, “Halklar arasından kin ve öfke yaratarak iktidarlarını sürdürme yöntemi olarak devreye sokulmuştur. Temel sorgulanması gereken noktalardan biri de devletin ideolojik kodlarıdır. Bu kodlar Anadolu ve Mezopotamya halklarının dokusuna uymadığı için, kendini zor aygıtı ile ayakta tutmak istemektedir. Lakin bu kadar uzun süre kendi sınırlarında dağını, taşını hiçbir aidiyet ve vicdani sorumluluk hissetmeden bombalayan dünyada ki ender ülkelerden birisidir. Çünkü temelde ait hissetmiyor, tehlikede görüyor kendini, kodlarını böyle korumaya çalıştıkça da ait olamıyor ve çatışıyor” denildi.
PİRHA/İSTANBUL