Kürdistan devrim mücadelesinde önemli bir yeri olan Dr. Şivan (Sait Kırmızıtoprak), Kürt devrim tarihinde çağdaş gerillacılığı başlatan ilk kişi. Ailesinden 55 kişinin katledildiği Dersim Soykırımı’ndan kurtulmayı başaran Dr. Şivan’ın devrimci kişiliğinin oluşumunda aile hikayesinin etkisi büyüktür. Katledilen dedesi Bertal Efendi’nin yolundan, düşlerinin peşine düşer. Kürt aydınlarının 'bölücülükle' suçlandığı 49’lar davasında yargılanan, bağımsız Kürdistan için mücadele eden Dr. Şivan, Kürt halkının özgürlük mücadelesinin silahlı bir mücadele ile olması gerektiğini savunuyor. Şeyh Said’in idam yıldönümü olan 25 Haziran’da (1970) KDP-T’yi kurar. Ancak KDP tarafından önü kesilir ve bir komplo sonucu infaz ediliyor.
26 Kasım 1971 yılında katledilen Dr. Şivan’ın hikayesi ve devrimci mücadelesini, Kürt tarihi açısından önemini Dersim Araştırmaları Merkezi (DAM) kurucularından HDP PM üyesi, yazar Nesimi Aday ile konuştuk.
Öncelikle Dr. Şivan (Sait Kırmızıtoprak) nasıl bir aileden geliyor? Hikayesi ile mücadelesi arasındaki bağ nedir?
Sait Kırmızıtoprak, 1935 yılında Nazimiye’nin Civarık Köyü’nde dünyaya gelir. Dedesi Civarıklı Bertal Efendi ve ailesinden 55 kişi, Dersim Soykırımı’ndan hemen önce katledilmiş. Dr. Şivan ise bu katliamdan bir şekilde kurtulmuş. Okur-yazar olan Bertal Efendi eğitimli ve devletle ticari ilişkileri varmış. O bölgede nüfuz sahibi bir insandır. Ama soykırım başladığında ilkin katledilenlerdendir. Zaten soykırım yapmadan önce topluma öncülük yapan insanlar hedef alınıyor; Sahan Ağa, Alişêr ve Zarife ilk akla gelenlerdir. Yine Barginili Seyitlerin topluca katledilmesi de değere saldırı olarak okunmalıdır. Değerlerinden koparılan topluma istediklerini yapacaklardır çünkü. Katliamdan 3 yaşında kurtulan Dr. Şivan, bu hikayelerle büyüyor.
Yani onun kişiliğini bu katliamların mı biçimlendirdiğini söylüyorsunuz?
Dr. Şivan’ın radikal bir çizgiye varmasında, devrimci kişiliğinin oluşumunda aile hikayesinin çok etkili olduğunu düşünüyorum. Ailesinin acılı aile hikayesine ve Dersim kırımına dönüp dönüp bakmış ve dedesinin Kewê Tepesi’nde kurşuna dizilmesini kendine vasiyet olarak almış, kendi siyasal diskurunu biraz da bunun üzerine kurmuştur. Soykırımın travmasıyla büyüyor.
Nasıl?
Dönemin ünlü bir doktorudur. Siyasetle ilgilidir, okuyan, yazan birisi. Entelektüel dünyada sözünün karşılığı var. Ekonomik durumu günün şartlarına göre iyi, eşi ve iki çocuğu olan bir standart kentlidir. Ama bir düşü var onun. Bütün konforu bir tarafa bırakarak sınır boylarına gitme kararı alıyor ve gidiyor. Çayan Demirel’in Dr. Şivan ismini verdiği belgeselde, dedesi Bertal Efendi’nin katledilmeden önce ‘torunlarından birinin bir gün bunun hesabını soracağını mutlaka aklından geçirmiştir’ der ve ‘Ben bunu hiç unutmayacağım, bununla yaşamayacağım. Kefenimi başıma dolamışım’ diye anlatılır.