Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / Demirtaş: Kürtler yüzyıl öncesine dönmeyi kabul etmez, mutlaka kazanacak

Demirtaş: Kürtler yüzyıl öncesine dönmeyi kabul etmez, mutlaka kazanacak

02 Kasım 2019, 10:10

"Hiç kimse bugünleri unutmayacak. Günü geldiğinde kimse bağrına taş falan basmayacaktır" diyen Demirtaş, "Barış isteyen halka özeleştiri sorumluluğu, savaşın arkasında hizalanan muhalefettedir. Onların yerinde olsam Kürt halkını hafife almazdım"

'Hiç kimse bugünleri unutmayacak, muhalefetin yerinde olsam Kürt halkını hafife almazdım'

Muhalefeti eleştiren Demirtaş, 'Barış yerine savaş politikalarını savunanların siyaseti, iktidarın yanında olan herkese kaybettirir' dedi.

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AKP iktidarının Suriye'ye yönelik askeri operasyona destek veren muhalefet tepki gösterdi. Demirtaş, "Kürtler kimsenin marabası, kuyruğu ya da payandası değildir. Bu savaşa koşulsuz destek sunanlar halka özeleştiri borçludurlar. Kürtlere sadece savaşı ve ölümü reva görenleri, Kürtler de günü geldiğinde tanımazlar" ifadedesini kullandı.

"Hiç kimse bugünleri unutmayacak. Günü geldiğinde kimse bağrına taş falan basmayacaktır" diyen Demirtaş, "Barış isteyen halka özeleştiri sorumluluğu, savaşın arkasında hizalanan muhalefettedir. Onların yerinde olsam Kürt halkını hafife almazdım" dedi.

Yeni Özgür Politika'ya konuşan Selahattin Demirtaş'ın açıklamalarının bir bölümü şöyle:

"Cezaevindeki durumuna Türkiye merceğinden bakarak 'Tek adamın dizinin dibinde yaşayanlardan daha özgürüz' diyen Demirtaş, söyleşinin ilgili bölümünde muhalefete şu sözlerle yüklendi:

"İnsanlarımız haklı olarak çok öfkeliler ancak bu öfkeyi halklara, bireylere değil zihniyetlere yöneltmektir doğru olan. Hepimiz zaman zaman halkların kardeşliği kavramını kullanıyoruz. Ancak siyaset bilimi açısından "kardeşlik" yerine "eşitlik" kavramı daha uygun düşer. Eşit olduktan sonra kardeş olmak işin en kolayıdır.

Bu dönemlerde Kürtlerde yaşanan duygusal kopuş, aşırı milliyetçi savrulmalara yol açarsa bunun kimseye yararı olmaz. Evet Kürtler öfkeli ve haklı olarak kırılmış, yaralanmışlardır. Bu yaraları sarmanın yolu her zaman duyguyla hareket etmek değildir. Yeri geldiğinde aklımızı öne çıkararak kararlar almak zorundayız.

Ancak hiç kimse bugünleri de unutmayacaktır elbette. Günü geldiğinde kimse bağrına taş falan basmayacaktır, o bir kere olur. Barış isteyen halka özeleştiri sorumluluğu, savaşın arkasında hizalanan muhalefettedir. Onların yerinde olsam Kürt halkını hafife almazdım. Bugünden başlayarak kendimi affettirmek için pratikte ikna edici adımlar atardım. Yoksa yarın geç kalınmış olabilir. Kürtler kimsenin marabası, kuyruğu ya da payandası değildir. Bu savaşa koşulsuz destek sunanlar halka özeleştiri borçludurlar. Kürtlere sadece savaşı ve ölümü reva görenleri, Kürtler de günü geldiğinde tanımazlar.

Dünyanın bütün güçleriyle görüşmeyi ve müzakere etmeyi meşru sayıp sıra Kürtlerle diyaloğa gelince "Teröristlerle görüşme yapılmaz" diyen iktidarı da muhalefeti de Kürtler hatırlayacaktır. Kürt siyaseti de ittifak politikasını sürdürecekse halkın bu hassasiyetini dikkate almalıdır. Bu kırılma giderilmeden mesafe kat edilemez diye düşünüyorum.

HDP her koşulda demokrasi için mücadele etmeye devam eder. Kaybeden de HDP ve demokrasi güçleri olmaz. Barış yerine savaş politikalarını savunanların siyaseti, iktidarın yanında olan herkese kaybettirir."

Bu haber 509 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Prof. Dr. Bedriye Poyraz, Dersim’deki tarikat örgütlenmesinde Munzur Üniver..